Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, ülke genelinde 100 yıl önce de milli iradenin karşısında kimsenin duramayacağının ispatlandığını belirterek, “Özellikle son 17 yıldır dimdik ayakta ve mağrur bir şekilde her safhada bu mücadeleyi vermekteyiz. Vermeye de devam edeceğiz. Milletimizin desteği ile yepyeni bir Türkiye’yi birlikte inşa ediyoruz. Uluslararası konjonktüre uyumlu milli bir ekonominin yerel unsurlarını ortaya çıkararak ilerliyoruz.” dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde Sivas Kongresi’nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen Orta Anadolu Ekonomi Forumu’nda konuşan Kaan, dünyanın yeniden şekillendiğini ve 100 yıl sonra tekerrür edercesine yeniden ulusların iradelerinin sınandığını söyledi.
Bir asır evvel bu topraklarda mandacılığın kesin olarak reddedildiğini belirten Kaan, “Bundan bir asır evvel burada, Sivas Kongresi’nde Misak-ı Milli esasları benimsendi. Tam bağımsızlık ve milli egemenlik ilkeleri temel prensip olarak kabul edildi. Bugün yeni dünya düzeni milli sınırların güvenliğini sağlayacak ulusal güç unsurlarını yeniden tanımlıyor. Milli ekonomilere sözde yeni Misak-ı Milli sınırları dikte ediliyor. Bunlara bilhassa hazırlıklı olmamız gerekmektedir.” diye konuştu.
Kaan, ulusal gücün ölçülmesinin, ekonominin milli gücün temel unsuru olarak görülmesiyle mümkün olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Buralarda yapılacak çalışmalar, bizi hem güçlü hem de tüm ticaret hat ve kuşaklarının kilit ülkesi haline getirecektir. İşte tam da bu noktada saha bilgisinin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. İktisadi savaş, sadece bir ticaret savaşları serisinin devamı değildir. Yeni dönemde diplomasi ve iç siyaset dünya küresel pazar paylaşımında adeta bir maşa gibi kullanılmaktadır. Bunun en belirgin örneğini AB içindeki Brexit sürecinde yaşamadık mı? Olaya bir de bu açıdan bakmayı öneririm.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür.” sözünü anımsatan Kaan, “Böylesi bir söz, bir başkaldırının, bir meydan okumanın onurlu bir duruşun özetidir. Bundan 100 yıl önce bu topraklarda milli iradenin karşısında kimsenin duramayacağı ve adalet için savaşan insanların yüreklerinin gücünün satın alınamayacağı ispatlanmıştı. Ve bu dik duruş bugün burada bu kadar yürekli insanı bir araya tekrar getirebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“YEPYENİ BİR TÜRKİYE’Yİ BİRLİKTE İNŞA EDİYORUZ”
Kaan, Türkiye’nin zor bir coğrafyanın kadim bir medeniyeti olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
“Türkiye kendine münhasır değerleri ve dünya diplomasi tarihine hediye ettiği kavramlarıyla dimdik ayaktadır. Hangi devletin başına gelse yerle yeksan olur denen ne fırtınalardan işte bu kadim devlet geleneğinin verdiği tevekkül ve tefekkür ile ayağa kalkabilmiştir. Elhamdülillah bizler özellikle son 17 yıldır dimdik ayakta ve mağrur bir şekilde her safhada bu mücadeleyi vermekteyiz. Vermeye de devam edeceğiz.
Sivas Kongresi ile gücünü halktan alan yepyeni bir otorite çıkmıştı. Bugün bizler, milletimizin desteği ile yepyeni bir Türkiye’yi birlikte inşa ediyoruz. Uluslararası konjonktüre uyumlu milli bir ekonominin yerel unsurlarını ortaya çıkararak ilerliyoruz. Ben de bir sanayiciyim. Gururla söylüyorum ki bir yatırımcıyım. Koşullar ne olursa olsun, memleketimizin bekası uğruna her şerait altında, elini taşın altına koymak gerektiğine inanan, yürekli insanların oluşturduğu bir sermaye platformunun da başkanlığını yapıyorum. Bizler yepyeni bir heyecanla ülkemizin şahlanma serüvenine katkıda bulunmak adına bir tazelenme süreci başlattık. Burada amaç, yeni dünya düzeninin çok kutuplu ver tehditkar resmini görerek milli bir ekonomi hamlesini başlatmaktı.”
“HAZIRLADIĞIMIZ PLAN, MİLLİ BİR ATILIMDIR”
Yurt içinde ve yurt dışında 311 noktaya yayılmış ve dünyanın en geniş sermaye platformlarından biri olan MÜSİAD’ın yeni ekonomi şiarını ilk kez paylaştığını aktaran Kaan, Sivas Kongresi’nin yapıldığı ve bir millet mücadelesinin başladığı bu toprağın bereketine inanarak hazırlanan modelin de bu bereketten istifade etmesini temenni etti.
Tazelenme ile başlayan kurumsal sürecin yaygınlaştırılmasının temel iktisadi gayeleri olduğunu ifade eden Kaan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu nedenle hazırladığımız plan, milli bir atılımdır, bir iktisadi paradigma değişimidir. Plan, sermayenin milli olana doğru el değişimidir. Zorunluluğun değil, mutabakatın doğal sonucudur. Yeni yönetim anlayışının ekonomideki karşılığıdır. Plan, taklidin değil özgün olanın arayışıdır. 2023 sonrasının hazırlığıdır. Plan, görüntünün değil, mimarinin değişimidir. Zümrelerin değil halkın gerekliliğidir. İktisadi geleneğe doğru yeniden bir altyapı yatırımıdır Planımızın adı, bu nedenle Milli İktisadi Mimari’dir. Burada amaç, ulusal gücün ölçümlenmesi adına yukarıda bahsettiğim yeni denkleme uyumlu yerel avantajların ve bölge ekonomilerinin yeniden canlanması ve proje odaklı üretim-ticaret-ortaklık ve yatırım hattına geçmektir. Çünkü biliyoruz ki bir ülkede paranın gücünü, o ülkedeki üretim gücü belirler. Bu modelde amaç, sermayeyi ölçeklendirmek ve sınıflamak değil, tabana yayılmış, tabandan beslenen bir ağ ekonomisi oluşturmaktır.”
Kaan’ın konuşmasının ardından “Makroekonomik Gelişmeler Işığında Dünya ve Türkiye” konulu bir sunum yapıldı.