Nostaljik müze sonrası nostaljik tatlar
İstanbul Oyuncak Müzesi / Göztepe
Şair ve yazar Sunay Akın’ın kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi’nde 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en güzel örnekleri sergileniyor. Sadece çocuklara değil büyüklere de hitap ediyor. 20 yıl boyunca dünyanın çeşitli yerlerinde oyuncakların peşine düşüp onları toplayan Akın’ın koleksiyonu, çocukları eğlendiren büyüklere de çocukluk anılarını yeniden yaşatan nostaljik bir geziye çıkarıyor. Oyuncaklar 40’ı aşkın ülkeden toplanmış. Koleksiyonerlerden, antikacılardan ve açık arttırmalardan alınan oyuncaklar dünya tarihini eğlenceli ve akılda kalıcı bir şekilde anlatıyor. Örneğin, uzay oyuncakları bölümünde Ay’a ulaşma çabası, trenlerin sergilendiği bölümde de Sanayi Devrimi anlatılıyor. Günümüzde elinden tablet düşmeyen çocukların anne-baba ve dedelerinin oynadığı oyuncakları gördüğünde yaşadıkları şaşkınlık ifadesine tanıklık etmek bile bu müzeye gitmek için yeterli bir neden. Önemli not: Müze 31 Ocak’tan sonra ziyarete açılacak.
Ne yemeli?
Bağdat Caddesi taraflarına gitmişken, müdavimlerinin vazgeçilmez adresi J. Burger; döner ve kumpiriyle Barış Büfe; İstanbul’un ilk hamburgercilerinden Kristal Büfe uğrayabileceğiniz noktalar. Bu üç mekândan al-götür paketler hem çocuklarınızı mutlu eder hem de müze sonrası nostaljiyi yaşamaya devam etmenizi sağlar.
Önce heykellere, sonra meşhur profiterolün tadına baksın
Madame Tussauds / Beyoğlu
Dünyanın en ünlü balmumu heykel müzesi Madame Tussauds’da sunulan etkinlikler çocukları tavlayacak türden. Müzenin asıl kozu sadece balmumu heykelleri size göstermek değil, sizi heykel sahibinin dünyasına dahil etmek. Mesela çocuğunuz Einstein heykelinin ardında duran zekâ testine kafa yorabilir, Mozart’ın piyanosunda birkaç nota çalabilir veya Michael Jackson ile danstaki hünerlerini gösterirken Messi’ye çalım atıp dijital goller sıralayabilir.
Ne yemeli?
‘İnci’de profiterol’ ritüelini çocuğunuza öğretmek için iyi fırsat. Kuruluş tarihi 1940’lara dayanan bu özel dükkânda o çok meşhur tatlının tadına bakın. Oralara kadar gitmişken hemen birkaç sokak yukarıdaki Karadeniz lokantası Hayvore’ye uğrayarak akşam yemek üzere meşhur hamsili pilav, karalahana sarma gibi yemeklerden paket yaptırın.
AVM’de hem sualtı hayvanat bahçesi hem şekerci var
Emaar Akvaryum ve Sualtı Hayvanat Bahçesi / Ataşehir
Şehir içinde sualtına dair şeyler görebilmek farklı bir etkinlik olacaktır. 200 türden 20 binin üzerinde deniz canlısı ve amfibiğe ev sahipliği yapan akvaryum ve sualtı hayvanat bahçesinde Denizanası Galerisi’ni gezebilir; Penguen Adası’nda penguenlerin birbiriyle olan iletişimlerine tanıklık edebilir; Timsah Krallığı’nda 5 metre boyundaki devasa kral timsahla çocuğunuzu şaşırtabilirsiniz.
Ne yemeli?
1807’de açılan Şekerci Cafer Erol’un Emaar’da da bir dükkânı var. Burada rengârenk akide şekerleri ve lokumlarla hem çocukluğunuzdan bir parça bulabilir hem de minik damakları şenlendirebilirsiniz. Tatlı öncesi küçük bir kaçamak yapmadan olmaz. Ekmeği ve soslarıyla ‘şef dokunuşlu’ hamburger yapan Zula’nın burgerlerini denemeden dönmeyin.
Hacivat ve Karagöz’den sonra doğruca tarihi köfteciye
Türk ve İslam Eserleri Müzesi / Sultanahmet
Burası Osmanlı döneminde açılan son müze. Çocukların ilgisini çekebilecek etnografya kısmı oldukça zengin. Eski İstanbul evleri, Hacivat ve Karagöz’ün video gösterimi, 19’uncu yüzyıl İstanbul hat sanatı gibi bölümler var bu kısımda. Çeşitli kişilerin balmumu heykelleri de çocukların çok ilgisini çekiyor. HES koduyla haftanın her günü 10.00-16.30 saatlerinde ziyaretçilere açık.
Ne yemeli?
Her çocuğun belki de en sevdiği yiyecek olan köfteyi tarihi yarımadanın en eski işletmelerinden birinde yemeden dönmek olmaz. 1920’de açılan Sultanahmet Köftecisi Selim Usta’da köfteler yüzde 100 dana eti, soğan, tuz ve ekmekle hazırlanıyor. Başka hiçbir baharat kullanılmıyor. Gitmişken Vefa Bozacısı’na uğrayıp boza içmeden dönmeyin.
‘Adam olacak çocuklar’a gurme dürümler
Barış Manço Müzesi / Moda
Halihazırda Barış Manço’yu hatırlayan en genç grup 25 yaşın üzerinde ancak her yaştan çocuk onu şarkılarıyla tanıyor. Moda’daki evinde Manço’nun balmumu heykeli, bestelerini yaptığı kuyruklu piyanosunun başında ziyaretçilerini karşılıyor. Farklı ülkelerden topladığı cam eşyalar ve aldığı ödüller sergileniyor. Özellikle ‘Adam Olacak Çocuk Odası’ çocuğunuzla birlikte nostalji yapmak ve ona bir dönemin naif televizyon programlarını anlatmak için birebir.
Ne yemeli?
Yürüyerek 10 dakika mesafedeki Basta! Street Food’un ‘fine dining’ dürümleriyle çocuklarınızın lezzet hafızasına katkıda bulunabilirsiniz. Ayrıca Borsam Taşfırın’dan çıtır çıtır lahmacunlarınızı alabilir, üzerine de Çikolata Dükkânı’nın herkesin yemek için kuyrukta beklediği akışkan çikolatalı tatlısı Asuman ile biraz daha şımarabilirsiniz.