CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, bayan haklarının tespiti, haklarının genişletilmesi ve her alanda varlığının artması için TBMM’de araştırma kurulu kurulması için önerge hazırladı. Şevkin, bilhassa son 20 yıllık süreçte bayan istihdamının azaldığı, bayan cinayetleri ile taciz ve tecavüzlerin arttığına dikkat çekti.
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin’in “kadın haklarının tespiti, hakların genişletilmesi, bayanın ötekileştirilmesinin önüne geçilmesi, bayanın toplumsal, toplumsal ve ekonomik hayatta varlığının artırılması amacıyla” hazırladığı araştırma önergesi, CHP milletvekillerinin imzasıyla TBMM’ye sunuldu.
Şevkin, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde hayata geçirilen Türk Uygar Kanunu ile bayanlarının kıymetli kazanımlar elde ettiğini, bayanların siyasi hayatta var olma gayretinin de birinci defa 1923 yılında başladığını, 1930 yılında ise bayanlara siyasetin kapılarının Belediye Yasası ile açıldığını anımsattı. Şevkin, bugün aslında yokluk, yoksulluk, ötelenmişlik içerisinde yaşayan, fizikî, cinsel hücumlara, taciz, tecavüz ve cinayetlere maruz kalan bayanları koruyan maddelerin da yetersiz kaldığı ve tam olarak uygulanmadığına dikkat çekti.
“YAKLAŞIK 100 YIL EVVEL BAŞLAYAN BAYAN HAREKETİNİN, GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE NE YAZIK Kİ RAFA KALDIRILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
TBMM’de Araştırma Kurulu kurulması talep edilen önergenin münasebeti şöyle:
“Sadece bayanı değil her türlü taarruza maruz kalan aile içi fertleri de koruyan İstanbul Mukavelesi’nin bir gece apansızın anlamsız bir formda feshedildiği bu süreçte bayanın yeni bir çaresizliğe itilmesi kabul edilemez. Mahkemeler, erkeğin maddi durumunu göz önüne alarak esasen çok düşük ölçülerde nafaka bağlıyor. Bu fiyatlar bile birçok vakit tahsil edilemiyor. Bayanların birçoğu boşanmaların akabinde çocuklarıyla birlikte yeni bir dramla karşı karşıya kalıyor ve yoksulluk içerisinde yaşıyor. Yaklaşık 100 yıl evvel başlayan bayan hareketinin, bayana olan hürmet ve bedelin günümüz Türkiye’sinde ne yazık ki rafa kaldırıldığını yaşayarak görüyoruz. Bilhassa son 20 yıllık süreçte bayan istihdamı azaldı, bayan cinayetleri, taciz ve tecavüzler arttı. Ülkeyi yönetenlerin zihinlerindeki bulanıklık ne yazık ki bayanların ömrünü zorlaştırmaya devam ediyor. ‘Kadın gülmez, bayan kahkaha atmaz, üniversite mezunu bayan çalışmak zorunda değil, işsizlik oranını iş arayan bayanlar artırıyor’ üzere tabirler nedeniyle bilhassa Anadolu’daki bayanlar, teşebbüsçü bayanlar, iş hayatında, siyasette, iktisatta, kültür-sanatta, eğitim dünyasında kendine yer bulamıyor. İşte bayanı öteleyen zihniyet nedeniyle; 15 yaş üzeri 30 milyon 695 bayan nüfusundan yalnızca 10 milyon 723 bini iş gücüne katılabiliyor. 15 yaş üzeri 20 milyon bayan iş ömrü dışında kalıyor. 9 milyon 635 bin konut bayanı hiçbir halde iş ömrüne dahil edilmiyor ve adeta tecrit edilmiş vaziyette ömür uğraşı veriyor. İş gücünde olmayan bayan oranı yüzde 70’lere dayanıyor.”
“ANADOLU’DAKİ GÜÇLÜ BAYANLAR ŞÜPHESİZ BİR GÜN KENDİLERİNİ TABİR EDEBİLECEKLERİ ALAN BULACAKTIR”
“Kadın cinayetlerinde yüzde 1.400 artış yaşandı. Yalnızca geçen yıl 367 bayan cinayete kurban gitti. Eğitimde bayanın ismine çok rastlayamaz olduk. Taşımalı eğitim sistemi nedeniyle bilhassa kız çocuklarımız birçok köyde okula gidemiyor. Yerinde eğitimden yoksun bırakılan çocuklarımız hayata yenik başlıyor. Bayan milletvekili, bayan öğretim üyesi, bayan rektör, bayan muhtar, bayan bakan sayısı da hayli yetersiz. Türkiye’deki toplam 209 üniversitede yalnızca 17 bayan rektör var. 13 üniversitede bayan profesör bile yok. Türkiye’de toplam 50 bin 157 muhtarın yalnızca 1.071’i bayanlardan oluşuyor. Türkiye’nin kalkınmasında bayan hareketi ve bayan gücü asla yadsınamaz. Anadolu’daki güçlü bayanlar şüphesiz bir gün kendilerini tabir edebilecekleri alan bulacaktır. Türkiye, her alanda yeni bir kalkınma atılımına sahne olmak istiyorsa eğitimde, iş ömründe bayanların gücüne ve hünerine inanarak hareket etmek zorundadır. Bu çarpık ve kara nizamı daima birlikte, el ele yürek yüreğe vererek bizler değiştireceğiz.”