Myanmar’da Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı öne sürülerek gerçekleştirilen askeri darbenin ardından geniş çaplı protesto gösterileri başladı. Ülkenin en kalabalık şehri Yangon’da meydanda toplanan on binlerce kişi, darbeden önce gözaltına alınan eski Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii’yi destek sloganları attı. Suu Çii’nin partisi Ulusal Demokrasi Birliğini (NLD) simgeleyen kırmızı balonlar taşıyan kalabalık, “Askeri diktatörlük değil, demokrasi istiyoruz, askeri diktötörlük kahrolsun” şeklinde slogan attı. Göstericiler otoriter rejimlere karşı meydan okuma sembolü haline gelen üç parmak işareti yaptı.
‘GERÇEK TEMSİLCİ BİZİZ’
Mawlamine şehrinde ise yaklaşık 100 kişinin darbeye karşı sokağa çıktığı ve Mandalay’da bir grup doktorun, sivil itaatsizlik eylemine başladığı bildirildi.
Öte yandan NLD, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası topluma cunta yönetimini tanımama çağrısı yaptı. Parti, ülkedeki yabancı misyonlara, cunta yönetiminin kurduğu Devlet İdare Konseyi ile çalışmamaları çağrısında bulundu.
Yaklaşık 300 milletvekili de askeri cunta yönetimini reddeden ortak bildiri yayımladı. Milletvekilleri Facebook’ta yayınladıkları videoyla halkın tek ve gerçek temsilcilerinin kendileri olduğunu belirtti. Darbe yönetimini kabul etmediklerini vurgulayan vekiller, seçmenleri adına demokrasi mücadelesine devam edeceklerini bildirdi.
Ne olmuştu?
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları üzerine 1 Şubat’ta yönetime el koymuş, bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti. Devlet Başkanı Win Myint, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii ile iktidar partisi Ulusal Demokrasi Birliğinin (NLD) önde gelen isimleri gözaltına alınmıştı. Ülke idaresini devralan Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing, OHAL’in bitmesinin ardından demokratik seçimlere geri dönüleceği sözünü vermiş, NLD lideri Suu Çii ise halka darbeye karşı protesto çağrısında bulunmuştu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, askeri darbenin başarısız olması için tüm aktörleri ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusunda ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını ifade etmişti.