Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, uluslararası kuruluşların Türkiye’nin 2020’ye ilişkin büyüme beklentisinin yüzde 3 olduğunu belirterek, “Ancak bizim hedefimiz yüzde 5. Uluslararası kuruluşların birçoğunun da önümüzdeki yıl büyüme rakamlarını tekrar düzenleyeceğine dair inancım çok yüksek.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türk Girişimci ve İş Adamları Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) ve Cool Reklam iş birliğiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen İstanbul Ekonomi Zirvesi devam ediyor.
Zirvede konuşan Nebati, daha önce Türkiye’nin büyümesine ilişkin olumsuz görüş bildiren uluslararası kuruluşların Türkiye’nin büyümesine ilişkin beklentilerini sürekli revize ettiğini belirterek, büyümedeki hızlı değişimin 2019’a ilişkin beklentileri pozitife dönüştürdüğünü söyledi.
Nebati, 2020’ye ilişkin büyüme beklentilerin de değiştiğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, bu işle en çok ilginen kuruluşlar gelecek yıl Türkiye’nin 2020’de yüzde 3 büyümesini bekliyor ancak bizim hedefimiz yüzde 5. Türkiye’yi rahat bırakın zaten kendiliğinden yüzde 5 büyür. Uluslararası kuruluşların birçoğunun da önümüzdeki yıl büyüme rakamlarını tekrar düzenleyeceğine dair inancım çok yüksek.”
Son bir yılda enflasyonda ve faiz oranları gibi ekonomik göstergelerde yaşanan iyileşmelerden bahseden Nebati, ihracatın sürekli arttığını, cari açığın azaldığını hatta 5,9 milyar dolarlık cari fazla verildiğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 88’lere kadar yükseldiğini anlattı.
Nebati, Türkiye’nin savunma sanayisinde gösterdiğini başarılardan bahsederek, Suriye’de kararlı tutumuyla hem sahada hem de masada gücünü gösterdiğini bildirdi.
Geçen yıl katıldığı toplantılarda verdiği iyimser mesajlara, tabiri caizse, bıyık altından gülündüğünü, dile getiren Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dolar, döviz, enflasyon, faiz konusunda rahat olun, bunu önümüzdeki yıl konuşmayacağız’ dediğimde bakışlardan tepkileri çok iyi anlıyordum. Şimdi geçen yıl söylediğimiz, bu yıl gerçekleşen ve şu anda ülkemizin geldiği pozisyon itibarıyla da ortaya koyduğu performansla tekrar aynı şeyi söylüyorum; Rahat olun.”
“DÜNYA TİCARETİNDEN ALDIĞIMIZ PAYI ARTIRMALIYIZ”
Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ise, dünya ticaret hacminin 19,3 trilyon dolar olduğunu kaydederek, ticaret hacmindeki büyüme oranı son yıllara kadar yüzde 4’ler düzeyinde iken dünya Ticaret Örgütü tarafından bu yıl için beklentinin son olarak yüzde 1,2 olarak açıklandığını anımsattı.
Dünya ticaretindeki ve ekonomideki yavaşlamadan bahseden Turagay, “Dünya ekonomisi, dünya ekonomisinin ve ticaretinin büyüme hızı yavaşlıyor.” diye konuştu.
Turagay, Çin başta olmak üzere Asya Pasifik ülkelerinin ABD ve Avrupa’ya karşı daha hızlı büyümesine değinerek, ABD’nin Çin’e karşı verdiği dış ticaret açığından, Çin-ABD arasındaki ticaret savaşından bahsetti.
Türkiye’nin dünya ticaretinden aldığı payın binde 9 olduğunu aktaran Turagay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani dünya ticaretinden aldığımız pay çok düşük. Bunu artırmamız gerekiyor. Bunun için de daha önceki dönemlerde de başlatılan ancak şu anda üzerinde daha çok durduğumuz katma değerli ve yüksek teknolojili ürün ihracatını artırmak istiyoruz. Çünkü yüksek teknolojili ürün ihracatının toplam ihracatımız içindeki payı sadece yüzde 3,5’ler düzeyinde. OECD’de bu ortalama yüzde 14’ler düzeyinde.”
“ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRMEYİ BAŞARDIK”
Turagay, Türkiye’nin ekonomik açıdan çok büyük potansiyel taşıdığını belirterek, “Geçen yıl karşı karşıya kaldığı çok büyük ataklara rağmen Türkiye,
dirençli duruş, kararlılık ve açıklanan paketlerle enflasyonu yüzde 25-30’lardan tek haneli seviyelere kadar indirmeyi başardı.” diye konuştu.
Art arda yaşanan negatif rakamlardan sonra üçüncü çeyrekte yüzde 0,9 büyüme sağlandığını dile getiren Turagay, son çeyrekte daha yüksek büyümenin görüleceğini söyledi.
Turagay, ekonomik verilerin de bunu desteklediğini kaydederek, bu konuda olumlu gelişmelerle ilgili bazı örnekleri paylaştı.
Türkiye’nin önünde duran avantajlardan bahseden Turagay, dış yatırımlara ihtiyacı olan Türkiye’nin dijital dönüşümün bir parçası olması gerektiğini anlattı. Turagay, “Yeni dünya düzeni dünya için tehdit oluşturuyor olabilir ancak Türkiye için çok büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları çok rahatlıkla değerlendirebilecek potansiyele ve güce sahibiz.” dedi.