Netanyahu, ABD yönetiminin Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin “yasa dışı görülmeyeceği” yönündeki açıklamasına ilişkin Batı Kudüs’te düzenlenen bir konferansta konuştu.
Washington yönetiminin İsrail-Filistin sorununa “çözüm bulmak” amacıyla hazırladığı “Yüzyılın Anlaşması” olarak isimlendirilen planının gündemde olduğu bir dönemde yaptığı konuşmada Netanyahu, şunları kaydetti:
“Herhangi bir diplomatik planda hiçbir yerleşim biriminin boşaltılmasına izin vermeyeceğim. Bu fikir (Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılması) etnik temizliktir. Bu olmayacak.”
Netanyahu, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin bölgedeki anlaşmazlığın kaynağını oluşturmadığını iddia ederek, “İsrail olarak Judea ve Samaria’ya (Yahudilerin Batı Şeria’ya verdiği isim) dönünce, bizler yabancı bir toprağa gelmiş olmuyoruz. Yahudiler Kudüs ve Hebron’da (El Halil) binlerce yıl yaşadı.” diye konuştu.
Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim birimlerinin Washington yönetimince “yasa dışı görülmeyeceği” kararı nedeniyle ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ya teşekkür eden Netanyahu, “(Yerleşim birimlerine ilişkin) Pompeo deklarasyonu topraklarımızda yabancı olmadığımızı açıkça onaylıyor.” ifadesini kullandı.
Netanyahu, İsrail’de 17 Eylül 2019’da yapılan erken seçim öncesi Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin tamamı ve Ürdün Vadisi’ni “İsrail’e ilhak etme” vaadinde bulunmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da 18 Kasım 2019’da yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık “yasa dışı olarak görmediklerini” bildirmişti.
İsrail’in 1967’de işgal ettiği Batı Şeria’da 250’den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Bu yerlerde ikamet eden 400 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria’da işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.