Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Hatay’a gitti.
Meyer-Landrut, burada beraberindekilerle birlikte Reyhanlı ilçesindeki BM Yardım Yükleme Merkezi’ni inceledi.
“Yardımlar Suriyeliler için çok büyük önem arz ediyor”
Yardımların sınır ötesindeki Suriyelilerin hayata tutunabilecekleri bir dal olduğunu vurgulayan Meyer-Landrut, “Bu yardımlar Suriyeliler için çok büyük önem arz ediyor.
“Türkiye, AB ve uluslararası partnerler tam bir angajman içinde”
Sınırın ötesinde yaşayan Suriyeliler için bu kadar önemli olan yardımların devam ettirilmesi doğrultusunda BM Güvenlik Konseyi kararının yeniden uzatılması için Türkiye, AB ve uluslararası partnerler tam bir angajman içinde.
“Yardımların 3’te 1’i buradan geçiyor”
Suriye’ye giden yardımların 3’te 1’i buradan geçiyor. Göstermiş oldukları kararlılık ve gayretler dolayısıyla BM ailesine tekrar teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) Türkiye Ülke Direktörü Sanjana Quazi ve görevlilerce karşılanan Meyer-Landrut, alanda incelemelerde bulundu.
Meyer-Landrut, buradaki açıklamasında, kendilerini merkezde kabul eden BM ailesine teşekkür etti.
“Suriye konusu AB gündeminin üst sınırlarında”
AA’nın haberine göre, beraberindeki heyetle merkezi ziyaret ettiklerini kaydeden Meyer-Landrut, şunları kaydetti:
“Göstermek istediğim şey, Suriye konusunun AB gündeminin üst sınırlarında yer aldığını sürdürdüğüdür. Geçtiğimiz hafta, AB tarafından yıllık olarak düzenlenen 6. Suriye Konferansı Brüksel’de yapıldı.
Burada Suriye’deki meseleye çözüm bulunması yönündeki desteğimizin yanı sıra Suriye’ye yönelik insani yardımlara desteğimiz de bir kez daha vurgulandı. Bir kez daha BM Güvenlik Konseyi kararı doğrultusunda meseleye siyasi bir çözüm bulunması konusundaki kararlılığımızı yenilemek istiyorum.
“Ne yazık ki Esad rejimi…”
Bununla birlikte BM’nin özel temsilcisi tarafından bu doğrultuda yapılan çalışmalara desteğimizi de ifade etmek istiyorum. Yalnız ne yazık ki Esad rejimi ve rejimin uluslararası destekçilerinin takınmış oldukları tavır dolayısıyla bu alanda hızlı bir ilerleme kaydedilemiyor.”
Bugüne kadar Suriye’ye ve komşu ülkelere insani yardım ve diğer destekler kapsamında 27 milyar euroluk bir destek verildiğini kaydeden Meyer-Landrut, şöyle devam etti:
6,5 milyar euroluk destek sözü
“2011 yılından bu yana AB ve birliğe üye olan ülkeler, Suriye’deki krize yönelik olarak sağlanan destekler açısından en büyük donör olmayı sürdürmekte. Geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Suriye Konferansı’nda yeniden bir 6,5 milyar euroluk destek sözü verildi. Bu rakamın 4 milyar eurodan fazlası AB tarafından gelecek destekleri kapsıyor.
Bu insani desteklerin büyük bir kısmı Suriye’deki çalışmalar için sağlanıyor. Aynı zamanda İdlib ve Suriye’nin kuzey batısındaki çalışmalara yönelik veriliyor. Bu insani yardımların yine çok büyük bir kısmı içinde bulunduğumuz merkezden sınır ötesine iletiliyor.”
Suriye Konferansı’nı hatırlattı
Sanjana Quazi de AB Delegasyon heyetini burada görmekten mutluluk duyduklarını belirtti.
Suriye krizinin başından beri BM’nin yerine getirmekte olduğu çalışmalara destek veren AB’ye teşekkür eden Quazi, geçtiğimiz hafta Bürüksel’de Suriye Konferansı yapıldığını hatırlattı.
Burada Suriye’nin geleceği için büyük önem taşıyan ve ihtiyaç duyulan fon toplandığını aktaran Quazi, şöyle konuştu:
“Bu insanlar, yıkımla, acıyla ve kayıplarla karşılaştılar”
“Bugün burada dünyanın en fazla yakından takip edilen ve izlenen yardım operasyonlarından lojistik omurgalarından birini teşkil eden bir merkezde bulunuyoruz. Sınırın hemen diğer tarafında desteğimize ihtiyaç duyan pek çok sivil bulunuyor.
Bu insanlar, yıkımla, acıyla ve kayıplarla karşılaştılar. Ve her gün devam eden bombardımanlar sivillerin hayatını almaya devam ediyor. Geride bıraktığımız yıl Türkiye’nin sınırından 400 kadar araç Suriye’nin kuzeyine geçti.
“Başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere…”
Burada başta çocuklar ve kadınlar ile en kırılgan durumda olanlar olmak üzere milyonlarca kişi Suriye’ye ulaştı her ay. Bütün bu çalışmalarımızın temelini BM’nin 2014 yılında kabul ettiği 2165 sayılı kararı uyarınca gerçekleştiriyoruz. Bunun ardından bu kararın uzatılması yönünde alınan kararlar bizim çalışmalarımızın dayanağını teşkil ediyor.”
Bu çalışmaları yaparken ihtiyaç sahiplerine bu yardımların ulaşabilmesi adına çok ciddi bir izleme çalışması gerçekleştirdiklerini söyleyen Quazi, bugün burada Dünya Gıda Programı’ndan görevlilerinde olduğunu kaydetti.
“4 milyon 100 bin insan sağlanacak olan yardıma muhtaç durumda”
Quazi, burada merkez görevlileriyle lojistik ve izleme çalışmalarının yerine getirdiklerini aktararak, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz temmuz ayında Güvenlik Konseyi üyeleri birlikteliğin bir sembolü olarak bir araya geldiler. Suriye’nin kuzeyinde zor durumda olan insanların acılarına dikkat çektiler. O zamandan bugüne geçen sürede insani ihtiyaçlarda artış oldu. Şu anda 4 milyon 100 bin insan sağlanacak olan yardıma muhtaç durumda.
“Suriyelileri unutamayız ve unutmamalıyız”
Bunlardan 1 milyonu da risk altındaki çocuklar. Suriyelilerin hayatlarını kurtarabilmek amacıyla büyük ölçekli bir BM sınır ötesi çalışması hiç olmadığı kadar önem arz ediyor. Çünkü bu yardım onların hayata tutunabildikleri tek dal. BM tarafından sağlanan bu sınır ötesi insani yardımların süresinin uzatılmasında yaşanacak bir sıkıntı ülkenin kuzeyine yönelik yardımları da aksatacaktır.
Bunun neticesinde aslında önlenebilir olacak ölümler ne yazık ki meydana gelebilecek. Bu nedenle biz Güvenlik Konseyi’ni, temmuz ayında bu kararı tekrar onaylamaya ve bizim de insanların hayatlarını kurtarmaya yönelik yaptığımız çalışmalara destek vermeye çalışıyoruz. Suriyelileri unutamayız ve unutmamalıyız.”
Meyer-Landrut ve beraberindeki ardından Cilvegözü Gümrük Kapısı’na geçti.
Burada Vali Yardımcısı ve Cilvegözü Mülki İdare Amiri Orhan Aktürk ile görüşen heyet, insani yardımların aktarıldığı tampon bölgeye hareket etti.