Antikçağlardaki adı Myra olan Demre, Kaş’a seyahat edenlerin içinden geçip gittiği bir yer. Ancak doğal güzellikleri ve zengin tarihi için birkaç saate sıkıştırmadan doya doya gezilmeli. Yılbaşı da gelirken tüm dünyanın Noel Baba’sının yaşadığı ve öldüğü topraklar olan Demre’yi keşfetmeye vakit ayırabilirsiniz.
Görkemli başkent
Patara Antik Kenti’nde doğan Aziz Nikolas’ın, piskoposluk yaptığı Myra’da öldüğüne inanılıyor. Kilisenin duvarlarında Aziz Nikolas tarafından gerçekleştiğine inanılan mucizeler resmedilmiş. Bu mucizeler duvarını ve Noel Baba’ya ait olduğu düşünülen balık pullarıyla süslü lahdi görmek sizi de benim kadar etkileyecektir. Demre’de en çok hayran kaldığım yerlerden biri de Myra Antik Kenti oldu. Myra, ‘Yüce Ana Tanrıçanın Yeri’ anlamına geliyor. Myra Antik Kenti, Demre’nin en önemli miraslarından biri. Kaya mezarları ve antik tiyatrosuyla ünlü kent Likya uygarlığına bir dönem başkentlik yapmış. Antik kente vardığınızda kaya mezarlarının kentin tüm tarihi zenginliğini gözler önüne serdiğini göreceksiniz. Ayrıca kaya mezarları üzerine kurulan Roma dönemine ait antik tiyatro görülmeye değer. Kiliseye de müze kartla girebilirsiniz.
Buradan Myra’nın limanına inin, yani Andriake’ye. Nereye bakarsanız bakın lahit, mezar ya da bir sur kalıntısı göreceksiniz. Andriake’ye ait kalıntıların birçoğu Likya Uygarlıkları Müzesi’nde sergileniyor. Müze alandaki tarihi binada. Burada kilise, hamam, agora, granarium (tahıl ambarı) ve sarnıcın yanı sıra Anadolu’nun en eski sinagoglarından birini görebilirsiniz. Demre Çayağzı’ndaki antik kentte görsel bir şölene tanıklık etmek istiyorsanız mutlaka günbatımına kalın. Kentin kızıla boyanmış halinden etkilenmemek mümkün değil. Andriake Antik Kenti ile Çayağzı’na düşen yolunuzu buradan şifalı sulara çevirin. Kükürtlü ve sodalı suyun cilt hastalıkları, mide rahatsızlıkları ve kas ağrıları gibi çeşitli hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Şifalı su kaynağından sonra yola devam ettiğinizde Çayağzı Limanı ve plaja ulaşacaksınız. Çayağzı Plajı Caretta caretta’ların üremek için seçtikleri yerlerden biri.
Kış güneşinin tadı…
Demre bence Akdeniz’in en güzel plajlarına sahip. Hem her daim sakin hem de denizi çok berrak. Plajlara seraların arasından geçerek gidiliyor. Yolda her an bir Demrelinin mis gibi kokan domateslerinden ikramıyla karşılaşabilirsiniz. Bu mevsimde yüzemeseniz bile Taşdibi ve Sülüklü plajlarında yürüyüp kış güneşinin tadını
çıkarabilirsiniz.
Mavi yengeç yiyin
Eğer Demre’ye Antalya istikametinden girerseniz karşınıza ilk olarak kartpostal görünümüyle Beymelek Lagünü çıkar. Büyüleyici manzaraya karşı bir mola verip bol bol fotoğraf çekin. Bu bölgede harika manzaralarıyla birçok mavi yengeç restoranı var. Restoranlarda mavi yengeçler misafirlere önce canlı canlı gösteriliyor, sonra isteğe göre haşlama ya da ızgara olarak pişiriliyor.
Nerede kalınır?
Daha çok seracılıkla uğraşan Demre halkı son yıllarda turizme de yönelmeye başladı. Bu da beraberinde kentteki konaklama seçeneklerinin çeşitlenmesini getirdi. Benim favorim Beymelek Taş Evler. Tarihi konaklar restore edilerek butik otele çevrilmiş. Tam anlamıyla köy hayatını yaşayıp huzur bulacağınız bu taş evler tarihi atmosferiyle doyumsuz bir manzaraya karşı konumlanmış. Demre’de rahatlıkla kalacağınız bir diğer yerse bungalov tipi konaklama seçeneğiyle Dufa. Daha izole bir konaklama isterseniz Villa Noble’yi tercih edebilirsiniz.