Van’ın Başkale ilçesindeki dağ köyünde görevli sınıf öğretmeni Şermin Tiryaki, yaptığı fedakarlıklarla öğrenci ve velilerin hayatına dokundu. İlçeye 41 kilometre mesafedeki dağlık alanda bulunan Bilgeç İlkokuluna iki yıl önce atanan Bingöllü sınıf öğretmeni Şermin Tiryaki, yaptığı çalışmalarla köydeki vatandaşların gönlünde taht kurdu. Görev yaptığı okulda öğrencilerinin kışlık elbise ve tüm kırtasiye ihtiyaçlarını karşılayan Tiryaki, ailelerle görüşerek okula devam edemeyen çocukları yeniden eğitim öğretime kazandırdı. Tüm ihtiyaçlarıyla yakından ilgilendiği 12 öğrencisine anne şefkatiyle yaklaşan Tiryaki, iki yaşındayken düşmeye bağlı geçirdiği travma sonucu tamamen içine kapanan öğrencisi Yeşim Yalçın’a da ışık oldu. Bir an olsun yalnız bırakmadığı minik Yeşim’i sürekli evinde ziyaret eden fedakar öğretmen, Yeşim’in yeniden sosyalleşmesini sağlayarak eğitim öğretime dahil etti. Velilerle daha iyi iletişim sağlamak için de okulda belli saatlerde okuma yazma kursu açan Tiryaki, sosyal mesafe kurallarına dikkat edilen kurslar sayesinde 12 veliye okuma yazma öğretti. Mahallenin tüm sorunlarıyla ilgilenen öğretmenin çabası, köy halkı tarafından takdirle karşılanıyor.
‘O ZORLUKLARI BEN DE YAŞADIM’
Yeşim Tiryaki, göreve ilk başladığında öğrencilerin birçok eksiğini tespit ettiğini ve bununla ilgili çalışma başlattığını anlattı. Sosyal medyadan kampanya başlatarak kısa sürede öğrencilerin ihtiyaçlarını karşıladığını belirten Tiryaki, şöyle konuştu:
“Okulda fark ettiğim ne kadar öğrenci varsa onların ihtiyaçlarını karşıladım. Ben de köyde ve birleştirilmiş okulda okudum. O çocuklara baktığımda kendimi görüyordum. O zorlukları ben de yaşadım. Bu yüzden onlar için bir şeyler yapmalıydım. Yaptığım çalışmalarla onlara iki üç yıl yetecek kıyafet, çanta ve kırtasiye malzemesi getirdim. Velilerin maddi durumu yetersiz. Onlara çocuklara bir şeyler alınmamasını ve tüm ihtiyaçlarını karşılayacağımı söyledim.
EV EV GEZEREK ONLARIN SIKINTILARINI DİNLİYORUM
Velilerin okuma ve yazma bilmediğini ve onlarla daha iyi iletişim kurmak için okuma yazma kursu açtık. İki aşamalı kurs açtım. 12 velime okuma yazma öğrettim. Şimdi çok rahat bir şekilde okuyup yazabiliyorlar. Sürekli velilerimizle sosyal mesafeyi koruyarak beraber olmaya çalışıyorum. Ev ev gezerek onların sıkıntılarını dinliyorum. Anne ve çocuklarının eksikleri varsa yardımcı olmaya çalışıyorum. Özellikle genç kızlarla sürekli sohbet ediyorum. Onları eğitime teşvik ediyorum. Sürekli iletişim halindeyiz. Evlerinin kapıların bana açtılar. Çok misafirperver davranıyorlar. Kırsal kesimde olmasına rağmen çok başarılı öğrenciler yetiştirmeye gayret ediyorum. Öğrencilerimi sürekli okumaya yöneltiyorum. Okuma yazma seviyeleri çok iyi durumda. Onlar okudukça ben gururlanıyorum. Uzaktan eğitime katılacak imkanları yok. Hiçbir evde bilgisayar, tablet ve internet yok. Ben de belli günlerde ev ev gezerek onlarla bir araya gelmeye çalışıyorum, kitap veriyorum. Ödevlerle bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Öte yandan, Yeşim Yalçın adında bir öğrencim var. Yeşim küçük yaşta bir travma geçirdi, o yüzden kimseyle konuşmuyordu. Yeşim’i ilk gördüğümde sarıldım, öptüm sevgimi gösterdim. Gözleri boncuk gibi Yeşim’le özel ilgilendim ve kısa sürede konuşmaya başladı. Ailesi beni tebrik etti, buna çok duygulandım. Şu an gayet iyi, arkadaşlarıyla konuşuyor, oyunlar oynuyor. Bu çalışmalarımızın bilinmesiyle Ankara’ya çağrıldım. Burada Milli Eğitim Bakanımızla bir araya geldim. Çok mutluyum.”
‘KIZIMIN İSMİNİ ŞERMİN KOYDUM’
Yeni dünyaya gelen çocuğuna çok sevdiği öğretmenin ismini veren veli Suna Şahin de “Öğretmenimizi çok seviyoruz. Onu kardeşimiz gibi görüyoruz. Bağrımıza bastık. Okuma yazma bilmeyen herkese yardımcı oldu. Herkes artık okuyup yazabiliyor. Hayatımızı değiştirdi. Bu yüzden kızımın ismini Şermin koydum. Her sıkıntımızda yanımızda. Onu çok seviyoruz” dedi.
Okuma yazma öğrenen Parihan Aytekin de “Köyümüzde birçok eksiği tamamladı. Herkesin yardımına koşuyor. Tüm köy ondan çok memnun. Uzun yıllar burada hizmet etmesini istiyoruz” diye konuştu.