Pedagojik formasyon son yıllarda eğitim sisteminde en çok tartışılan, en az anlaşılan ve çözümü en zor konulardan biri haline geldi. Toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren bu konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir çalışıyordu. Kısa bir süre önce de milyonlarca öğretmen adayını ilgilendiren kararı açıkladı. Artık özellikle lise öğretmeni olmak isteyen adayların bir kez daha düşünmesi gerekiyor. Çünkü bundan sonra pedagojik formasyon alarak öğretmen olma kapısı kapandı. Öğretmen olmak isteyenler ya eğitim fakültesinden mezun olacak ya da tezsiz yüksek lisans yapacak. Konuyu yıllardır bu alanda çalışan ve emek veren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez ile konuştum. Konu hakkında merak edilen birçok soruyu sordum. O da tek tek yanıtladı.
Pedagojik formasyon eğitimi kazanç kapısı olarak görülüyordu. Öğrencilerin paralarının ve umutlarının sömürülmesine ‘dur’ demek için kaldırdık. Her yıl formasyon belgesine sahip öğretmen adaylarının sayısı katlanarak artıyor ve çoğunluğunun atanma imkânı yok. Çünkü ülkemizde öğretmen ihtiyacı neredeyse doyum noktasında. Ama çeşitli nedenlerle ayrılanların yerine, çok başarılı adayları seçerek alabiliriz. Bu da puanların giderek daha fazla yükseleceği anlamına geliyor. Bu nedenle bu gidişe bir dur demek gerekiyordu.
– Her yıl kaç öğretmene ihtiyacınız olacak?
Önümüzdeki yıllarda büyük ihtimalle biz sadece emekli olanların yerine atama yapabileceğiz. Hatta önümüzdeki yıllarda emekli olacaklara bakarsak mevcut öğretmenlerin yüzde 87.71’i, 50 yaşın altında. 60 yaşın üzerindekilerin oranı sadece yüzde 1.48. Bu nedenle yıllık atanacak öğretmen sayısı giderek azalacak. 10 bin civarında olabilir.
650 BİN ÖĞRENCİDE FORMASYON VAR
– Yılda kaç kişi pedagojik formasyon alıyordu?
Bu konuda tam sayı vermek mümkün değil. Kontenjanlar farklı olmakla birlikte hemen bütün eğitim fakülteleri pedagojik formasyon veriyordu. Buna ilahiyat fakültelerini de eklemek gerekir. Ülkemizde 95 eğitim fakültesi, 98 ilahiyat fakültesi var. Halihazırda 650 bin civarında öğrencinin formasyon aldığı biliniyor. Bu gidişe müdahale edilmediği takdirde, 2023 yılında öğretmen olmak için bekleyenlerin sayısı mevcut öğretmen sayısını geçecek. Bu durum sürdürülebilir değil.
– Formasyon belgeleri olanların durumu ne olacak?
2020 sonuna kadar alınan pedagojik formasyon belgeleri geçerli olacak, yeni formasyon programı açılmayacak. 1 Ocak 2021’den itibaren yüksek lisans şartı aranacak. Kimse mağdur olmayacak, aksine devam eden öğrencilerin mezun olabilmeleri için 2020 yılı sonuna kadar zaman verildi.
– Pedagojik formasyon nasıl alınıyordu? Kimler alabiliyordu?
Eğitim fakültelerinin lisans programının içinde formasyon dersleri var. Asıl amacı öğretmen yetiştirmek olmayan diğer bütün fakültelerden mezun olanlar, önceleri mezun olduktan sonra formasyon alabiliyorlardı, daha sonra çeşitli nedenlerle ikinci sınıftan itibaren formasyon dersleri verilmeye başlandı. Ancak YÖK’ün konuya ilişkin düzenlemesine göre formasyon programlarının iki dönemden az olmaması gerekiyordu. Üniversiteler buna rağmen yaz aylarında hızlandırılmış, yoğunlaştırılmış ya da başka adlarla çeşitli programlar düzenlediler.
– Bugüne kadar neden bu yöntem denendi?
Geçmişten günümüze kadar Milli Eğitim bakanları zaman zaman bu kadar öğretmene ihtiyaç olmadığını, işsiz üniversite mezunlarının kendilerine bir başka yol çizmeleri gerektiğini söylese de üniversitelerin hâlâ formasyon belgesi veriyor olmaları nedeni ile adaylar bu söylemi çok inandırıcı bulmadı. Adaylar bir seçim döneminde ilan edilecek yüksek sayıdaki kontenjana girebileceklerini, Türkiye’de ne olacağının belli olmadığını, hazırlıklı olmak gerektiğini, bu nedenle talebin hâlâ yüksek olduğunu ifade ediyor. YÖK ise konuya farklı bir açıdan bakıyor. Önceleri ihtiyaç kadar formasyon programı açılmasını savunurken, baskılara dayanamadı ve kontenjanların belirlenmesi yetkisini üniversitelere devretti. Bu karar işin çığırından çıkmasına yol açtı. YÖK tarafından belirlenen ilkelere uyulmadı, birçok üniversitede nitelik hiç önemsenmedi.
– Bundan böyle izlenecek yol nedir?
Amacımız kaliteyi arttırıp artan birikim nedeniyle öğrencilerin mağdur olmasını, sömürülmesini önlemek, sistem üzerindeki sosyal ve politik baskıyı azaltmak. MEB ve YÖK ortak kararla lise düzeyinde öğretmen yetiştirme işini lisansüstü düzeye çekti. Öğretmenlik meslek bilgisi tezsiz yüksek lisans (ÖMB-TZYL) programları açılacak. Daha önce alınan formasyon belgeleri geçerli olmakla birlikte, yeni mezun olanlardan bundan sonra başvurularda ÖMB-TZYL belgesi istenecek. Bu tür bir uygulama giriş denetimi yoluyla hem kaliteyi artıracak hem de sayıyı azaltacak.
PEDAGOJİK FORMASYON NEDİR?
Pedagojik formasyon Milli Eğitim Temel Kanunu’na göre öğretmen olabilmenin üç koşulundan biri. Kanuna göre öğretmen olmanın üç koşulu şunlar: Öğretmenlik mesleğine hazırlık için genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon. Üniversitelerde formal olarak verilen genel kültür, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 5’inci maddesi gereğince zorunlu olan Atatürk ilkeleri ve inkılap tarihi, Türkçe, yabancı dil dersleri ile çeşitli seçmeli derslerden oluşuyor. Özel alan eğitimi, öğretilecek konuya ilişkin bilgiye sahip olmayı, pedagojik formasyon ise genel olarak bu bilginin nasıl öğretilebileceğini içeriyor. Yani öğretim yöntemleri, öğrencinin gelişim özellikleri ve psikolojisi, sınıf yönetimi, dersin planlanması, öğretimin değerlendirilmesi ve başarının ölçülmesi gibi konuları da içeren geniş bir alanı kapsıyor.