New York Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selçuk Şirin, Koç Üniversitesi psikoloji profesörü Ayşe Bilge Selçuk ve Akadametre Genel Müdürü Halil Zeytin’in katılımıyla düzenlenen toplantıda okul öncesi eğitimde kelime hazinesinin öneminden bahsedildi.
“Okul öncesi dönemde zeka demek kelime haznesi demektir” diyen Prof. Dr. Selçuk Şirin, Türkiye’deki çocukların yarıdan fazlasının okula hazır olmadığını söyledi. Yapılacak yatırımların uzun vadede ekonomiye de katkı sağlayacağını ifade eden Şirin okul öncesi eğitimin öneminden şöyle bahsetti:
BEYNİN YÜZDE 90’I GELİŞİMİNİ İLK 6 YILDA TAMAMLIYOR
“Bizim gelişim diye addettiğimiz şeyin 3 temel boyutu var. Bir tanesi bilişsel, diğeri sosyal duygusal ve bir diğeri de fiziksel gelişim. Bu 3 aşamanın her biri için özellikle de bilişsel gelişim için ilk 6 yıl en kritik dönem. Beynimizin yüzde 90’ı ilk 6 yılda gelişimini tamamlıyor. Bir fidanı ektiğinizde can suyu vardır ya hemen ektikten sonra verdiğimiz. O can suyu diyalog. Diyalog ne kadar zengin olursa çocuğun zihinsel gelişimi o kadar sağlıklı oluyor. Bu işin biyolojik tarafı. Bir de işin ekonomik tarafı var.
OKUL ÖNCESİNE YATIRIM EKONOMİYE YATIRIM DEMEK
Okul öncesi dönemde bir koyup yedi alıyorsunuz. Üniversite döneminde belki bir koyup bir bile alamıyorsunuz çünkü çok geç. O yüzden bu kritik döneme Türkiye’de yatırım yapılması aslında ekonomik kalkınmaya da uzun vadede ciddi bir yatırım. Bu projede ben o potansiyeli görüyorum. O yüzden ben her şeyi bırakın kelime haznesine yatırım yapın diyorum. Bunu yapmanın pek çok yolu var. Bir tanesi çocuklarınızla diyalog ve bunun kitaplarla olması. Çocuklarınızla zengin içeriklerle iletişim halinde olun. Bu oyunlarla da olabilir, evdeki görsel herhangi bir şeyle de olabilir. Ancak özellikle çocuğun 3-6 yaştan itibaren eline kalem alması lazım. Sadece kelime söylemek yetmiyor kelimeleri kullanmak da önemli. Duyduğunuz her şeyi siz kullanamıyorsunuz. Bizim amacımız çocukların sadece kelimeyi duyması değil aynı zamanda günlük hayatında da kullanması.
30 MİLYON KELİME FARK VAR
İngilizce ’de kelime sayıları Türkçe’den çok daha fazla. Yüksek gelir grubu aynı zamanda eğitim seviyesi yüksek anlamına geliyor. Evde eğitici anlamda zengin materyallerin olduğu anlamına geliyor. Bunların olduğu yerde çocuklar 45 milyon kelimeyi duymuş oluyor. Üst gelir grubuyla alt gelir grubu arasında yaklaşık 30 milyon kelimelik fark var. Çocuk 4-5 yaşına geldiğinde üst gelir grubundaki çocuk 30 milyon daha fazla kelimeyi duymuş oluyor. O çocuk okula gittiğinde kendisini ifade edebiliyor. Ayrıca öğretmenin ne dediğini anlayabiliyor. Alt grubundan gelen çocukta bu zayıf olunca da öğrenmeye hazır olmamış oluyor. Bunun sonuçlarını Türkiye’ye dair uluslararası verilerde görüyoruz. PISA’da hem okuduğunu anlamada hem matematik hem fen bilgisinde OECD ortalamasının gerisindeyiz. Bu ortalamayı yakalamak çok basit. Herkes Türkiye’de çocuğunu okul öncesi eğitime gönderirse yakalıyoruz. Çünkü 60 puanlık fark var. 60 puan da bir buçuk yıl ediyor. Okul öncesine giden ve gitmeyen çocuk arasında bir buçuk yıllı fark var. Aynı şekilde Türkiye’de 3-5 yaş arası okullaşma oranı yüzde 42. OECD ülkeleri arasında bu oran yüzde 87.6. Türkiye’nin eğitimdeki en temel bütün göstergelerinin kaynağı burada. Zihnin gelişiminin en kritik olduğu dönemde çocuklarımıza ulaşamıyoruz. Çünkü çok masraflı. Okul öncesinde bu yüzde 42 oranı yüzde 80’lere geldiği zaman zaten Türkiye’nin OECD ortalamalarını PISA’da 15 yaşında yapılan tüm değerlendirmeleri geçeceğiz. Çok basit bir denklem bu. Çocukların yarıdan fazlası okula hazır değil. Hedefimiz okuduğunu anlayan kendisini iyi ifade eden nesiller yetişmesine katkıda bulunmak. Bunu yapmanın yollarından bir tanesi de 1500 kelime projesi.
DİL GELİŞİMİ ANNE KARNINDA BAŞLAR
Koç Üniversitesi psikoloji profesörü Ayşe Bilge Selçuk da dil gelişiminin anne karnında başladığını belirterek şöyle konuştu:
Dil insanı bütün diğer canlılardan ayrıştıran bir beceri. Sembolik olarak iletişim kurma aracımız. Dil bizim dünyaya açılan penceremizdir. Ne kadar gelişmiş bir dil berisine sahip olursak dünyaya açılan penceremiz de o kadar gelişmiş olur. Dil gelişiminde de alıcı dil becerisi dediğimiz kelime hazinesinin en önemli unsuru olduğunu görüyoruz. Dil gelişimi aslında anne karnında başlıyor. Merkezi sinir sistemi ve kalpten sonra gelişimini ilk tamamlayan organ kulak. Bebek annenin ve çevredeki sesleri duyuyor. Anlamak ve duymak beyin gelişimi için çok kritik. Okul öncesi dönemde de dil gelişimi çok kritik. Çocuğun bildiği kelime sayısı zihinsel gelişimiyle çok yakından ilişkili.
KELİME HAZİNESİ PSİKOLOJİYİ DE ETKİLİYOR
İnsanların 5 yaşından 34 yaşına kadar takip edildiği bir araştırma var. 29 yıl boyunca akıl sağlıklarına yani psikolojik iyiliklerine bakılmış. İnsanların psikoloji iyiliklerini belirlemede de da en önemli becerinin kelime hazinesi olduğu ortaya çıkmış. Çünkü kelime hazinesi fazla olan çocuklarda öz denetim becerisi, duygu kontrolü daha yüksek oluyor. Bu da doğal olarak psikolojik anlamda daha iyi olmamızı sağlıyor.