Üç haftalık aranın ardından okul öncesi eğitim kurumlarıyla 8 ve 12’nci sınıfların destekleme ve yetiştirme kursları dün dersbaşı yaparken sınıflar ve koridorlar yeniden canlandı. Biz de İstanbul Beşiktaş’taki İstek Atanur Oğuz Okulları’nda öğrencilerle birlikte ilk derse girdik. Okulun bahçesinde çocuk cıvıltıları, 8 ve 12’nci sınıfların katında ise sessizlik hâkimdi. Hangi yaş gurubundan olursa olsun her öğrencinin maske mesafe ve temizlik konusunda artık son derece dikkatli olduğu gözleniyordu. Öğretmen ve okul idarecileri de önlemler konusunda gereken hassasiyeti gösteriyordu.
Haftalar sonra yeniden arkadaş ve öğretmenlerine kavuşmanın mutluluğunu yaşayan anaokulu öğrencileri yerinde duramıyordu. Heyecanla duygularını anlattılar:
– Zeynep Aslan: Evde çok sıkıldım. Annemle oyunlar oynadım, ona yemek yaparken yardım ettim. Okulların yeniden açılacağını duyunca çok heyecanlı hissettim. Buraya gelince de çok güzel oldu.
– Serra Aydemir: Evdeyken ders yaptım, oyun oynadım, anneme yardım ettim. Ama keşke okullar açılsa diyordum. Burada çok mutlu oluyorum. Çünkü derslerimiz çok güzel.
– Uzay Yılmaz: Okula gelmediğim zaman çizgi filmler izledim. Evde hep aynı oyunları oynamaktan sıkılmıştım. Okullar iyi ki açıldı. Arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi çok özledim.
– Mert Seçen: Televizyon izledim, oyun oynadım, annemle birlikte kitap çalışmaları yaptım. Okulların yeniden açılacağını söylediklerinde çok sevindim. İlk geldiğimde çok heyecanlandım.
İLK GÜN DENEME SINAVI
* LGS ve YKS için artık son virajda olan ortaokul ve lise son sınıf öğrencileri ise okulun ilk günü deneme sınavı oldular. Tam konsantre şekilde sınava hazırlanan öğrenciler, evde kaldıkları süreyi ders çalışarak verimli şekilde geçirmeye çalıştıklarını söylüyor.
* Melis Yaprak Erbaş (8. sınıf öğrencisi): Evde zamanımı sürekli soru çözerek geçirdim. Çünkü sınava çok az bir süre kaldı ve bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Okulda uzaktan da olsa bireysel çalışmalarımız ve denemelerimiz devam etti. Yasak olduğu için çok fazla dışarı da çıkamadık. Bu durum biraz işimize de yaradı açıkçası. Ama online derslerden çok sıkıldık. Okul ortamında yaptığımız ders ve denemeler daha etkili oluyor bizim için. Böyle hem daha eğlenceli hem de daha verimli.
* Onur Yüksek (8. sınıf öğrencisi): Pandeminin avantaj ve dezavantajları oldu. Online dersler pek verimli olmadı benim için. Son haftalarda olsa da okula gelmek bizim için iyi oldu. Sürekli ekrana bakmak hem sıkıcı hem de sağlık sorunları oluşturmaya başladı. Bol bol soru çözerek eksiklerimizi kapatmaya çalışıyoruz.
ÇALIŞMAKTAN BAŞKA YAPACAK BİR ŞEY YOK
* Damla İnkaya (12. sınıf öğrencisi): Geçen sene de böyle bir dönem yaşadığımız için biraz alışığız aslında. Sınava çok az kaldı. Pandemi var diye salamıyoruz kendimizi. Okula gelmek, insan görmek, sınıf ortamı tabii çok daha iyi oluyor. Ama yine de evde de olsak hep çalışarak zaman geçiriyorum. Zaten başka yapacak bir şey de yok. Okula son günlerde de olsa gelebildiğim için çok mutluyum.
* Ahmet Elbir (12. sınıf öğrencisi): Ben bir öğrencinin disipline edilmeden yeteri kadar çalışabileceğini düşünmüyorum. Okula gelmediğimiz dönemlerde öğretmenlerle ilişkilerimiz azaldı. Online derslere odaklanmak zor. Kamera kapalı mikrofon kapalı olunca ister istemez dikkat dağılıyor ve telefona ya da başka bir şeye bakabiliyorsunuz. O yüzden okuldan uzak kalmak beni olumsuz etkiledi. Son dönemde de olsa okula geliyor olmak sevindirici. Tempomuzu artırdık. İnşallah iyi bir yerleri kazanacağız.