İstanbul Liseleri Felsefe Kulüpleri Platformu’nun (İLFKP) etkinlikleri kapsamında 2017’den bu yana Hisar Okulları’nda düzenlenen İnsan Hakları Günü etkinliği, bu yıl okulun sosyal bilimler bölümü öğretmenleri liderliğinde Hisar Okulları lise öğrencileri tarafından organize edildi. Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleşen İnsan Hakları Günü etkinliğine Çin’den Utahloy International School of Guangzhou, Umman’dan Al Sahwa Schools, Yunanistan’dan ACS Athens ve Pinewood The American International School of Thessaloniki okulları ile Türkiye’nin farklı illerinden pek çok devlet okulu ve özel okul katıldı.
SEKİZ ATÖLYE YAPILDI
Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’nin ve Lise Müdürü Okan Uzelli’nin açılış konuşmalarıyla başlayan etkinlik bu yıl ‘Pandemi ve İnsan Hakları’ teması kapsamında 200’e yakın öğrencinin katılımıyla, sekiz ayrı atölye başlığı altında sürdürüldü. Atölye paylaşımları ve kapanış konuşmalarıyla tamamlanan etkinliğin atölye içerikleri önümüzdeki günlerde Türkçe- İngilizce bir kitapçığa dönüştürülerek yayınlanacak.
‘TEMEL ÖZGÜRLÜKLER KİŞİ HAKLARININ YASAL GÜVENCELERİDİR’
Etkinliğin açılış konuşmasını yaparak gençlere seslenen Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, şunları söyledi:
“Bir kavram içeriği bulanık olduğu halde, herkes bu kavramı bildiğini sanınca tehlikeli olur. İnsan hakları da bu kavramlardan biridir. Bazı devletlerin COVID-19 ile savaşma yolu olarak deneyip vazgeçtikleri ‘sürü bağışıklığı’ sağlık hakkının ihlali olduğu gibi, birçok vakada yaşam ihlalidir. Temel insan haklarını tanımlarken ölçütümüz insanlık olarak başardıklarımıza bakarak edindiğimiz, insanın yapısal olanaklarıyla ilgili sistematik bilgi ve bu olanakların gerçekleşebilmesini sağlayan koşulların bilgisi olmalı. Bu olanakların bugün nasıl köreltildiğini görmekle desteklenen bu bilgi bize ayrıt edebilmemiz için gerekli ölçütü sağladığı gibi temel hakların özünün gereklerini daha açık görmemiz için de bir yol açar. İnsan hakları kişi haklarıdır ama bütün kişi hakları insan hakları değildir, çünkü kişi haklarının bir kısmı bazı değişken koşullarla ilgilidir. Ben insan hakları terimini; insanın doğal olanaklarıyla doğrudan doğruya ilgili olan ve bu olanakların geliştirilmesi için gerekli olan ön koşullar için kullanıyorum. Sağlık, eğitim, çalışma hakları bu ön koşullara örnektir. Bu haklara saygı, etik bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Temel özgürlükler kişi haklarının yasal güvenceleridir. Bu haklara saygı gösterilmediği yerde güvensizlik egemendir.”