Kitap yazmak çok mu kolay sizce?
Bizce hayır.. Ya da yazdığınız şeye bağlı.
Peki, herkes kitap yazabilir mi?
Buna da hayır..
Gerekçelerle açıklayacağız.. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ortaya kağıt israfı denilecek türde kitaplar ortaya çıkmaya başladı. Tamamen sağdan, soldan toplatılan bölük pörçük bilgilerle yazılan bu kitaplar sanırım nitelikli okurlar tarafından da rağbet görmüyor.
O zaman nedir bu kalitesiz kitap yazma hastalığı? Birincisi ün yapmak, ikincisi nasıl yazıyorum diye kendini test etmek. Nasıl Çağatay Akman oldum kitabı sanırım yeterli bir sebep.
“EDEBİYAT AŞKINA”
Senin nasıl Çağatay Akman olduğun bizi alakadar etmez diyebilirsiniz. Ama maalesef bahsettğimiz kitap satıldı ve okundu. Ne diyelim; edebiyat aşkına o zaman…
Ben edebiyat değilim dedirten kitapları, sözleri biraz araştırınca karşımıza bir hayli döküman çıktı. Aslında hangisini bu sayfaya koyalım diye kara kara düşündüm ama nihayetinde birkaç tanesinde karar kıldım.
Kitap yazmak güzel bir şeydir elbette buna lafımız yok. Lafımız kopyala, yapıştır tarzında çalışmaların ortaya çıkması. İyi bir yazarlık süreci çok kitap okumaktan geçtiği kuralını bilmeyen yoktur sanırım.
Neyse söz daha fazla uzatmadan şu meşhur kağıt israfı kitaplarına göz atalım..
Nasıl oldun, merak etmiyoruz..
Sayfa dolsun diye büyük puntolarla yazmak
Ne acılar var be..
Aşk değil de yazılar büyük olabilir mi..
Pek anlamlı, bakışlar da çok derin…
Çağ açıp kapayan Nilgün Bodur
Faydalı bir kitap ama içi boş..
Çağdaş edebiyat!
Edebiyata yeni bir soluk, merakla bekliyoruz:)
Nasıl yani?
Keşke basmasaydınız..
Dünyada bir ilk…
Karl Marks’ın talihsizliği