İlk olarak koronavirüsün ortaya çıktığı Çin’in Wuhan şehrinde, virüsün yayılmasını önlemek için yeni bir selamlaşma şekli başlatıldı. “Wuhan Shake” adı verilen bu selamlaşma türünde elle tokalaşmak yerine ayaklar birbirine değdirilerek selamlaşılıyordu. Peşinden diğer ülkeler de kendilerine özgü selamlaşma şekilleri geliştirdi. Kimileri Wuhan’daki gibi ayaklarını birbirine değdirerek selamlaşmayı tercih etti, kimi yumruklarını tokuşturarak, kimileri de Boris Johnson akımına uyup dirseklerini birbirine sürterek…
Artık hepimiz sevdiklerimize doya doya sarılmak, öpmek, koklamak istiyoruz ama biliyoruz ki bu hala çok güvenli değil.
17 Mayıs itibarı ile İngiltere’de insanların birbirlerine sarılmalarına, dokunmalarına resmi olarak izin verildi. Bir yılı aşkın süredir dirsek değdirme, yumruk tokuşturma, bahçe duvarının ardından mesafeli selamlaşmalardan sonra bu, İngiltere için normalleşme yolunda sembolik bir adım oldu.
Hükümet, İngiltere’deki insanların kapalı alanlarda altı kişilik gruplar halinde buluşmalarına, arkadaşları ve aileleriyle aynı evde geceyi birlikte geçirmelerine yeşil listede yer alan ülkelere seyahat etmelerine ve sarılmaya dair kendi kararlarını verebilmelerine izin vermişti. Ancak İngiltere’de kısıtlamaların hafiflemesine rağmen Hindistan’daki varyantla ilgili endişeler arttıkça, Hükümet’in Covid danışmanlarından bazı isimler uzmanların sarılma tavsiyelerini bir müddet askıya alınması gerektiğini savunuyorlar.
Varyantların yayılması, ülkenin bazı bölgelerinde artan koronavirüs vakaları ve nüfusun çoğunun hala tam olarak aşılanmamış olması nedeniyle bazıları gerçekten komşularına sarılmak ya da yabancılarla tekrar tokalaşmak isteyip istemediklerini sorguluyor olabilir. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın dirsek tokuşturmasından ayı kucaklaşmasına kadar birçok sosyal selamlama alternatifi var.
Hükümetin SAGE komitesi üyesi (Acil Durumlar İçin Bilimsel Danışma Grubu) ve Bristol Üniversitesi’nde Sağlık Psikolojisi Uzmanı Prof Lucy Yardley “Önemli olan, bunlardan hangisini yaptığınız değil, birinizin covid-19 enfekte olma olasılığının ne olduğu ya da birlikte yaşadığınız kişilerin enfekte olması durumunda ciddi şekilde hastalanma olasılığıdır” diyor.
Burada göz önünde bulundurulması gereken başka şeyler de var elbette. İster içeride olun ister dışarıda, birbirinize dokunarak geçirdiğiniz zaman ve bu etkileşimden aldığınız neşe miktarı gibi…
İşte kısıtlamalar sonrası sosyalleşmek için uzmanından risk seviyeleri ile birlikte selamlaşma ve kucaklaşma kılavuzu…
GELENEKSEL TOKALAŞMA: Orta risk- Her iki kişi de çok yakın zamanda ellerini yıkamışsa risk daha da düşük
El sıkışma, antik Yunan dönemine kadar gidiyor ve her iki tarafın da ellerinde silah olmadığını gösteren bir barış hareketi olarak gelişmiş. Ama artık el sıkışmamaya alıştık (ve çoğumuz rutin olarak hançer taşımıyoruz) ve el sıkışmak gerçekten geri dönmek istediğimiz bir gelenek mi?
Ellerimiz bakteri ve virüslerle dolu ve bulaşıcı hastalıkların yayılması için bilinen bir vektör. Eller yıkadıktan sonra bile, her beş kişiden dördü bazı hastalıklara neden olan bakterileri barındırmaya devam ediyor. El jeli veya ellerin uzun uzun sabunla yıkaması bu riski ortadan kaldırmaya yardımcı olur, ancak yine de bunu yapan ne kadar insan var bilemiyoruz?
Ayrıca bu şekilde tokalaşma ile bulaşacak tek hastalık riski Covid-19 da değil. Leeds Üniversitesi’nden bir başka SAGE üyesi olan Prof. Cath Noakes, “Eğer tokalaştığınız kişi tuvalete gittikten sonra ellerini yıkamamışsa, dışkı organizmaları onun elinden size bulaşabilir. Sadece” dışkı organizmaları “kelimesini duymak bile size hafifçe geri adım attırabilir” diyor. Böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında tokalaşmanın hemen ardından antibakteriyel el jeli ile ellerinizi sterilize edebilirsiniz. Yine de kaba görünmekten kaçınmak için bu konuda dikkatli olunmalıdır.
AYI KUCAKLAMASI: Yüksek risk- Maske takılırsa ve başlar zıt yönlere çevrilirse riski daha düşük
Fiziksel temasla yapılan selamlaşmalar doğaları gereği sizi diğer insanlarla yakın bir noktaya getirir. Bu şekilde fiziksel temas ve dokunma, Covid-19’u bulaştırabilir ancak virüsün yayılmasının ana yolu aynı havayı solumaktır. Prof. Cath Noakes, “Bu şekilde sarıldıkça, potansiyel olarak birbirinizin nefesini solursunuz” diyor. Elbette ki bu risk, maske takarak ve başınızı zıt yönlere çevirerek azaltılabilir. Açık havada kısa süreli bir kucaklama, kapalı alanda uzun süre kucaklaşmaktan ve ardından havalandırılmamış bir odada bir fincan çay içmekten çok daha az risklidir. Ayrıca, bu şekilde fiziksel temastan aldığınız duygusal haz da kayda değerdir. Prof. Cath Noakes “Kendinizi yakın hissettiğiniz ve değer verdiğiniz insanlara sarılırsınız oysaki el sıkışma kibar ve resmi bir şeydir ve genellikle yabancılar ile tokalaşılır” diyor.
KORKUNÇ TEYZE: Çok yüksek risk – Özellikle de özensiz bir öpücükse
Noakes, “Sulu bir öpücük doğrudan tükürüğün transferini sağlar ve Covid-19’un tükürük yoluyla bulaşabileceğini hepimiz biliyoruz” diyor. Teyzenizin, amcanızın veya partnerinizden başka herhangi birinin sizi ağzınıza yakın bir yerden öpmeyeceğini umarsınız ancak yanağınızda biriken tükürüğü elinizle silebilir, sonra da burnunuzu veya gözlerinizi ovalayarak virüsü yayabilirsiniz. Bu risk sadece Covid için değil, diğer virüsler ve bakteriler için de geçerli. Bu şekilde ağız açılarak yapılan öpüşmeler daha fazla tükürüğü aktarabileceği için daha risklidir.
Prof Lucy Yardley, her tür fiziksel selamlaşma ile ilgili risklerin, her iki kişinin aşı durumuna, diğer insanlarla yakın temas halinde geçirdikleri süreye, enfeksiyona karşı savunmasız birine yakın olup olmadığına ve yaşanılan yerdeki yerel enfeksiyon oranlarına göre değiştiğini söylüyor. “İkiniz de tamamen aşılandıysanız, hiçbiriniz enfeksiyona karşı savunmasız değilseniz ve enfeksiyona karşı savunmasız birine yakın değilsiniz ve bulunduğunuz bölgede enfeksiyon seviyeleri düşükse, sizin için risk de düşüktür” diyor Dr. Yardley.
LA BISE: Düşük riskli- Özellikle uzaktan hava öpücüğü yapılıyorsa daha güvenli
Fransızca’da öpücük anlamında kullanılan La bise, romantik olmayan yanaktan öpücüktür ve genellikle hava öpücüğü olarak kullanılır. Öpen kişi dudağını temas ettirmeden havayı öper gibi yapar. Hava öpücüğü genellikle sizi aynı solunum ortamında bulundursa da başlarınız genellikle zıt yönlere bakar. Birbirinizin yanaklarına fiziksel olarak dokunmamanız koşuluyla, bu nispeten düşük riskli bir selamlaşma şeklidir. Ancak bunu yaparken yanlışlıkla öpücüğünüzün istemeseniz de dudaklara denk gelme riski vardır. Dikkatli olun.
KAŞIK POZİSYONUNDA SARILMA: Orta-yüksek risk – Boy farkı varsa risk daha düşük
Yüzleri birbirine dönük olmadığı için özellikle torunlarına sarılmak isteyen büyükanne ve büyükbabalar için bu sarılma pozisyonu iyi bir stratejidir. Tıpkı bir yetişkinin bacaklarını kucaklayan çocuğun yüz yüze temastan kaçındığı gibi. Bununla birlikte, diğer yetişkinleri bu şekilde kucaklayan yetişkinler için risk daha yüksektir. Noakes, “Aynı boydaysanız, bir kişinin nefesi diğer kişinin omuzundadır” diyor.
YUMRUK TOKUŞTURMA: Düşük risk – Eller temizse ve sarılma sonrası uzaklaşılırsa
Bu selamlaşma biçimi elin iç yüzeyiyle temastan kaçınma avantajına sahiptir. Bunu yaparken iyi koordine olanlar için oldukça güvenli bir seçenektir, özellikle de yakın zamanda ellerinizi yıkadıysanız ve kol mesafesinde kalıyorsanız.
2013 yılında Journal of Hospital Infection’da (Sağlık Enfeksiyon Derneği adına yayınlanan hakemli bir tıbbi dergi) yayınlanan bir araştırmaya göre, bu şekilde yumruk tokuşturma bakterilerin bulaşma riskini tokalaşmaya göre dört kat daha azaltıyor. Araştırmaya göre el sıkışmanın toplam temas süresi neredeyse üç kat daha uzundu.
Bununla birlikte, daha yakın zamanda yapılan başka bir araştırma, mikrop transferinin yumruk tokuşturma ile el sıkışması arasında benzer olduğunu söylüyor. Genellikle hastanelerde yatan hastalarda bulunan ve süper virüs olarak da bilinen Staphylococcus aureus’un, hastalardan steril eldiven giyen araştırmacılara transferini analiz eden araştırmaya göre mikrop transferinin yumruk tokuşturma ile el sıkışma arasında benzer olduğu bulundu.
DİRSEK DEĞDİRME: Düşük risk – Özellikle kısa süreliyse ve her iki taraf da bunu yaparken başlarını farklı yöne çeviriyorsa
Eğer biri dirsek tokuşturmayı standart bir sosyal selamlama biçimi olarak önermiş olsaydı şaka yapıyor sanabilirdik ama Boris Johnson bu hareketi normalleştirdi ve bu alışkanlık bulaşıcı gibi görünüyor. Sosyal mesafeye ilişkin kılavuzlar, dirsek değdirmede olduğu gibi, “insanlarla yüz yüze temas kurmaktan ziyade yan tarafta olmanın faydalarını” vurguluyor. Bu selamlamanın salgın sonrası devam edip etmeyeceği merak konusu…