Yalçın, Ericsson Türkiye’nin, 130 yılı aşkın süredir ülkede hizmet verdiğini, bu kapsamda santral, baz istasyonları gibi hizmetlerle altyapıyı destekleyen farklı sistemlerin kurulumlarını yaptığını söyledi.
Bu sistemlerin kurulumları ile şebekelere entegrasyonunun da sağlandığını ifade eden Yalçın, aynı zamanda müşterilerine 24 saat hizmet sunduklarını bildirdi.
Yalçın, Türkiye’nin, sadece bölgesinde değil, dünyanın birçok ülkesine göre teknolojik yönden çok ileri olduğuna dikkati çekerek, özellikle 4,5G yatırımlarıyla operatörlerin ulaştığı hız seviyesinin birçok ülkeden önde olduğunu ifade etti.
Sağlanan dijital servis anlamında da Türkiye’nin öncü olduğunu vurgulayan Yalçın, “Bizim de bunda katkımız olduğu için çok mutluyuz.” diye konuştu.
Ericsson Türkiye olarak, Türk mühendisleriyle yerli ve milli yazılım başta olmak üzere çeşitli yatırımları hayata geçirdiklerini anlatan Yalçın, birçok ülkeye de yazılım gönderdiklerini dile getirdi.
Türkiye’de geliştirilen Telko Ciader’in 34 ülkeye ihraç edildiği bilgisini veren Yalçın, “Son dönemde 3 adet 7, 13 ve 80 gigahertz baz istasyonu ve transmisyon radyolink modülünü Türkiye’de üretmeye başladık. Sene sonu itibarıyla seri üretime geçmiş olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Orman yangınlarına karşı akıllı kafes ürettik”
Yalçın, dünya genelinde artan orman yangınlarının önceden tespiti amacıyla “akıllı kuş kafesi” geliştirdiklerini belirtti.
Güneş enerjisiyle çalışan kuş kafeslerinin ayrı barkod numaralarının olduğunu ifade eden Yalçın, şöyle konuştu:
“Kafes, toprağa yerleştirilecek sensörüyle değişen nem oranları ve sıcaklıklara ilişkin bilgileri merkeze bildirecek. Bu sayede nem ve sıcaklık oranı değişen yer noktasal olarak bilinecek. Böylece orman yangınlarına hızlıca ve tam zamanında müdahale imkanı olacak.”
Kafeste ağaçlardaki zararlı canlıları tespit eden sensörlerin de kullanılabileceğini anlatan Yalçın, “Farklı bölgelerde denemelerine devam ettiğimiz kafesin sahada kullanımı henüz başlamadı. Sensör fiyatları yüksek olduğundan kafesin maliyeti şu an yüksek. Sensör fiyatlarının düşmesiyle uygun maliyetle kullanıma sunacağız.” dedi.
“Türkiye’de üretim kalitesi çok yüksek”
Türkiye’deki üretim kalitesinin yüksek olduğunu belirten Yalçın, “Bizim için asıl önemli olan insan kalitesi. Çünkü bizim geliştirdiğimiz yazılım Türk mühendislerinin katkısıyla gerçekleşiyor. Dolayısıyla biz kaliteden bahsederken insan kalitesine çok önem veriyoruz. Çalışanlarımızı seçerken Türkiye’deki öncü üniversiteleri tercih ediyoruz. Çıkan ürünlerin kalitesi çok yüksek oluyor. Bu insanların eğitim kalitesinin göstergesidir.” diye konuştu.
Yalçın, Türkiye’de üretilen yazılımların başka ülkelerde de kullanıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bundan dolayı gurur duyuyoruz. Henüz seri üretime yeni geçileceği için ekipmanlar yurt dışına satılmıyor. 4,5G baz istasyonu ve transmisyon radyolink modülünün şasesinin yani metal aksamının tamamını bir Türk firması üretiyor. İsveç Ericsson, bu ürünü global portföyüne aldı. Bunlar Türkiye’den yurt dışına başka operatörlere ve Ericsson ofislerine malzeme satacak. Bunun giderek artmasını ve birçok Türk firmasının bu zincirin içine girmesini arzu ediyoruz. Yıl sonunda seri üretime başlayacağız.”
“Fas’ta kurduğumuz akıllı seranın yönetimi Türkiye’den”
Türkiye’de prototiplerini üretip yerli malı sertifikasını aldıkları ve sene sonu itibarıyla seri üretime başlayacakları ürünler hakkında da bilgi veren Yalçın, şirketin İzmir ofisinin geliştirdiği “nesnelerin interneti”ni kontrol eden yazılımın yüzde 100 Türk ürünü olduğunu bildirdi.
Yalçın, KOBİ ve operatörlerle geliştirdiklerini nesnelerin internetinin 5G ile birlikte hayatı nasıl değiştireceğini operatörlere ve endüstriye göstermeye çalıştıklarını anlattı. Türkiye’de prototiplenen “akıllı sera”nın çok büyük versiyonunun burada üretilerek Fas’taki bir müşterilerinin kullanımına sunulduğunu belirten Yalçın, bu seranın Türkiye’den yönetildiğini söyledi. Yalçın, “Seranın içinde ısı, nem, sıcaklık gibi değerleri ölçen farklı sensörler var. IoT sistemi üzerinden ısı, nem, sıcaklık gibi değerlere ilişkin alarm veriyor. Bitkilerin sağlıklı bir şekilde yetişmesi için farklı önlemler alınıyor.” dedi.