Zengin ekosistem: Yamanlar Zeytin Ormanı, İzmir
Dicle Tuba Kılıç – Doğa Derneği Başkanı
Ege’de baharın en güzel yürüyüşleri zeytin ormanlarına yapılandır. Bu ormanların özelliği zeytinlerin tarla olmaması, yabani zeytinlere aşılanması! Aralarında heybetli meşe ağaçları yükselir, sandallar ve çalılar vardır; altlarında orkideler, papatyalar ve laleler açar. Bu ormanların en keyiflilerinden biri, İzmir Yamanlar Köyü’nün eteğindeki vadiler.
Burada yeni açan zeytin çiçeklerini, uyanan kaplumbağaları, taş duvarlarda dolanan kertenkeleleri ve bahar şarkıları söyleyen kuşları görebilirsiniz… Çayırlarda ot toplayanlara katılabilir, ormanın aslında sadece ağaçtan oluşmadığını ve ne kadar zengin bir ekosistem olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Çocukla doğanın tadını çıkarmak için… Kemerburgaz Kent Ormanı, İstanbul
Gülay Barbaros Altan Hürriyet Seyahat Yazıişleri Müdürü
Pandemi kısıtlamalarında en büyük sıkıntılarımdan biri kızımın yeterince hareket edememesi, enerjisini boşaltamamasıydı… Dolayısıyla sokağa çıkabildiğimiz ilk cumartesi sabah erkenden İstanbul’un en büyük kent ormanına koştuk. Eyüpsultan’a bağlı, Göktürk, Pirinççi Köyü mevkisindeki orman Alibeyköy Baraj Gölü’ne kadar uzanıyor ve yürüyüş yolları gölün etrafında dolaşıyor. Sabah erkenden gidip gün bitmeden vakitlice çıkmak gerekiyor çünkü her ne kadar bin araç kapasiteli otoparkları olsa da kapanış saatine doğru ciddi bir trafik sorunu yaşanıyor. Orman çocukların ilgisini çekecek etkinliklerle dolu.
Advanture Land oyun alanı her yaşta çocuğa hitap ediyor. Midilli parkuru, çarpışan botlar, zıpzıplar ve hatta “Burada ne işi var” dediğim jetonlu oyun bölümü bile var. En güzeli de ağaçların arasına gerilmiş iplerin üzerindeki türlü basamaklardan oluşan ve upuzun bir zipline (ipte kayma) ile biten parkur. Bilge burada çok eğlendi. Bu parkurun boy sınırlaması var.
1.45 cm’den küçük çocuklar için aynı parkurun miniğini de yapmışlar. Oyun alanlarında çalışan sayısı eksik, bu nedenle gözünüzü dört açmakta fayda var. Çocukla gittiğiniz için burada saatler geçireceksiniz ancak vaktiniz kalırsa seyir terası, yürüyüş parkuru, seyrek olarak dizilmiş piknik masaları ve göz alabildiğine uzanan çimenler sizi bekler. En güzeli de asla ateş yakılmıyor. Yeme-içme için iki büfe var. Yanınızda bir şey götürmeseniz de aç kalmazsınız. Fiyatlar makul, termosla çay-kahve alabiliyorsunuz.
Kanoyla orman gezisi yapın: Longoz Ormanı, İğneada
Bahar Gündoğdu – Hürriyet Seyahat gezgini
Deniz, orman, göl… Kırklareli bir doğa tutkununun istediği her şeye sahip ve İstanbul’a da oldukça yakın. Bölgenin zengin doğasının kalbi niteliğindeki İğneada’da ormanı kanoyla gezebilme fikri beni mest ediyor. Longoz ormanının yürüyerek de gezebileceğiniz parkurları mevcut. İçinde 5 göl ve sayısız canlı var. Hazır oralara kadar gitmişken önce Dupnisa Mağarası’nı görmenizi, sonra longoz ormanlarında kano ve akşam da yıldızların altında kamp yapmanızı öneririm. Kamp ateşi bu geziye çok yakışacak.
Çeşit çeşit canlı: Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Aydın
Prof. Dr. Ünal Akkemik – İstanbul Üni.
Dilek Yarımadası ve Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Avrupa Konseyi tarafından ‘Flora Biogenetik Rezerv Alanı’ kabul edildi. Yarımadada 804 farklı bitki çeşidi yaşıyor ve bunlardan 30’u endemik. Kuzey Anadolu kestanesi, kartopu, Finike ardıcı, pirnal meşesi ve dallı servinin küçük topluluklar halinde yetiştiği tek yer.
Kuzeyde kızılçam, karaçam, Finike ardıcı, dallı servi, pırnal meşesi, kestane, akçaağaç, ıhlamur, dişbudak yaşıyor. Vadilerde çınar gibi türler; güneyde ise keçiboynuzu, funda, mersin, sandal ağacı, defne, menengiç, kocayemiş, erguvan ve katırtırnağı gibi zengin Akdeniz florası türleri mevcut. Alanda ayrıca sumak, kekik, adaçayı ve nane gibi bitkiler de var. Yabandomuzu, karakulak, vaşak, çakal, sırtlan, doğaya terk edilmiş yabani sığır ve at gibi birçok hayvan türü yarımada faunasının bir parçası. Parkta manzara seyretme noktaları da var.
Doğal oluşumları görün: Istranca Ormanları, Kırklareli
Yıldırım Güngör – Seyahat yazarı, dağcı
Bulgaristan sınırından İstanbul’a kadar uzanan Istranca Ormanları Karadeniz’e paralel uzanıyor. Daha çok meşe, kızılçam ve kayın ağaçlarının egemen olduğu orman eşsiz bir ekosisteme sahip. Bölgede doğal yoldan oluşmuş onlarca mağara var. Orman içinde ve yakınındaki köylerin tümü birbirinden güzel… Ancak Armağan Köyü ile Bulgaristan sınırındaki Çağlayık ve Kula görülmesi gereken köylerden. Istranca Ormanları yaşamın yenilendiği baharın ilk günlerinde ziyaretçilerine adeta mutluluk aşılıyor.
Heybetli sedirlerin yuvası: Sedir Ormanları, Toros Dağları
Sedat Kalem – Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF – Türkiye Koruma Direktörü
Hem gençlik çağındaki zarafeti hem de yaşlı bireylerinin anıtsal duruşuyla dikkati çeken sedir ağaçlarının oluşturduğu saf ormanların ülkemizdeki en güzel örnekleri Toros Dağları üzerinde göğe yükseliyor. Heybetiyle etkileyici bir görünüme sahip sedir ağaçları Lübnan’ın ulusal sembolü olarak kabul edilse de dünya üzerindeki dört sedir türünden biri olan Toros sedirinin coğrafyamızdaki en geniş doğal ormanları ülkemizde (yaklaşık 110 bin hektar).
Binlerce yıl insanları Akdeniz’in bir kıyısından diğerine taşıyan gemilerin yapılmasını sağlayan sedir ormanları, aynı zamanda kadim uygarlıkların kültür değerlerini de günümüze taşıdı. Artık iklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve alan tahribatı gibi tehditlere karşı onu koruma ve geleceğe taşıma görevi bize ait.
El değmemiş bir güzellik: Küre Dağları Milli Parkı Ormanları Kastamonu
Doç. Dr. Cihan Erdönmez – İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Yük. Müh.
Doğayı ruhunuzun en derinlerine kadar hissetmek istiyorsanız Küre Dağları Milli Parkı’nı görmelisiniz. 135 bin hektar alanı kaplayan milli park değişik yeryüzü şekilleriyle de büyüleyici. Kanyonlar, şelaleler ve elbette mağaralar… Jeolojik yapının yarattığı ulaşım güçlükleri doğal kalmasının en önemli nedenlerinden.
Avrupa’daki 100, Türkiye’deki 9 ‘orman sıcak noktası’ndan biri olan (korunması gereken) Küre Dağları Milli Parkı geleneksel kırsal yaşamı yansıtan köy yerleşimleriyle de eşsiz. Milli park sınırlarındaki pek çok görülmeye değer nokta arasında yeterince öne çıkarılmasa da Ilıca Şelalesi’ne doğru yürürken içinden geçilen ve ağaçları neredeyse bütünüyle kaplayan likenler nedeniyle enfes görüntüleri olan ‘hayalet orman’ da görülmeli.
Göğe tırmanan ağaçlar: Örümcek Ormanları Gümüşhane
Şener Kalemci Yürüyüş rotaları rehberi
Gümüşhane Kürtün sınırlarındaki sık yapısından dolayı Örümcek Ormanları adını alan bölge 263 hektar alanı kaplıyor ve 1998’den bu yana korunan alan statüsünde. Kürtün’e 17 kilometre uzaklıktaki bu alanda Avrupa ve Kafkaslar’ın en boylu (67 metre) ladini
ve en boylu (61.5 metre) köknarları var.
Orman ortalama 417 yaşına varan ağaçlara ev sahipliği yapıyor. Bu nadide ladin ve köknar ağaçlarından dörder tanesi ‘tabiat anıtı’ olarak tescillenmiş durumda. Doğu ladini, Doğu Karadeniz göknarları, Doğu kayını, sakallı kızılağaçlar ve adi porsuk ağaçları ormanın diğer eşlikçileri. Orman içindeki dolambaçlı yollarda yürümekse ayrı bir keyif.
Kartpostal gibi: Çamlıhemşin, Rize
Ahmet Erdem – Fotoğrafçı
Büyük şehirlerin yoğun trafiğinden, koşturmacasından ya da yaz aylarında yaşadığımız kavurucu sıcaklarından kaçıp bulutlara komşu olmak isterseniz Rize’nin havası size çok iyi gelecektir. Yüksek rakımlarda bile iğne yapraklı ağaçları görmeniz mümkün. Serin ve tertemiz havası, yaylalarda yetişen endemik bitki türleri, etraftaki yaylalara bağlanan patika yollarla diğer yaylalara geçebilir, hem spor yapıp hem de temiz havayı vücudunuzda depolayabilirsiniz.
Bana göre Türkiye’nin en güzel doğa harikaları bu coğrafyada… Yayla evleri, küçük dönüşümlerle çok keyifli pansiyonlar haline gelmiş. Eskiden sadece yaz aylarında konaklanan yayla evlerine artık yaz-kış ulaşılıyor. Böylece burada dört mevsim tatilin tadını çıkarabiliyorsunuz. Yöresel lezzetleri deneyimlemekse paha biçilemez.
Kestane, gürgen, kızılağaç: Camili Efeler – Gorgit doğal yaşlı ormanları, Artvin
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fak.
Camili Havzası, Karçal Dağları’nın kucağına emanet edilmiş adeta ekolojik ve kültürel bir hazine. 25 tanesi endemik, yaklaşık 1000 bitki taksonu (kategori) burayı doğal bitki laboratuvarı haline getirmiş. Sucul ekosistemlerden yüksek alpin çayırlara kadar geniş habitat çeşitliliğini ve türleri barındıran havza, en çok da ılıman kuşak yağmur ormanlarının en değerlisi olan doğal yaşlı ormanları ile tanınıyor. Efeler ve Gorgit ormanları toplam 1500 hektar kadar bir alan kaplıyor.
Sıradışı özellikleriyle 25 bin hektarlık Camili Havzası’nın bu iki çok değerli rezervi 1998’de ‘Tabiatı Koruma Alanı’ ilan edildi. Çok sayıda anıtsal nitelikte ladin, kayın, göknar, sarıçam, kestane, gürgen ve kızılağaç gibi türleri bünyesinde barındıran bu doğal yaşlı ormanlar ve bakir bitki örtüsü, zengin fauna çeşitliliğiyle ülkemizin ilk ve tek ‘Biyosfer Rezervi Alanı’ unvanına sahip.