Koronavirüs etkilerinin ilk gününden itibaren derinden etkilediği sektörlerden bir tanesi olan otomotiv hem üretim hem de satışta hareketlenmeye başladı. Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği, TAYSAD’ın dördüncüsünü gerçekleştirdiği Koronavirüs Etki Araştırması’nın sonuçlarına göre, 1 Haziran’dan itibaren tedarik sanayinde ‘komple duruş’ eğilimi sona eriyor. Üyelerin yüzde 59’u 21 Haziran tarihine kadar kısmi çalışma düzenini sürdüreceğini belirtirken, sosyal mesafeli normal çalışma düzenin ise haziran ayında yüzde 40’ın üzerine çıkması bekleniyor. Buna karşın sektörün canlanması üreticilerin kayıplarını karşılamasına yeterli etkiyi yapmıyor.
KAYIP 5 MİLYAR DOLAR
Üreticilerin ve yan sanayicilerin kayıpları devam ediyor. Tedarik sanayisinde üretim hacimlerinin haziran ayıyla birlikte yüzde 60’ların üzerine çıkacağının da ortaya koyulduğu ankette, sektörün yaşaması muhtemel ciro ve istihdam kaybı özellikle dikkatleri çekti. Anket sonuçlarına göre, TAYSAD üyelerinin en az yarısı, nisan ayında yüzde 55’ten fazla ciro kaybı yaşadı. Her iki tedarik sanayiciden biri yıl sonunda yüzde 25 ciro kaybı yaşayacağını öngörüyor. Pandeminin yarattığı iş kaybı nedeniyle çalışan sayısında azalmaya gidilebileceğini de dile getiren katılımcılar, sene sonuna kadar mavi yaka çalışanlarında yaklaşık yüzde 15; beyaz yaka çalışanlarında ise yüzde 9 azalma olabileceğini belirtiyor. TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Sene başında yaptığımız tahminlerle doğru orantılı bir kayıp gözükyüor. Yüzde 25’lik ciro kaybı sene sonunda yaklaşık olarak kaybın 5 milyar dolar olacağını ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.
‘DESTEK PLANLARI SEKTÖRÜ AYAKTA TUTAR’
TAYSAD Başkanı Alper Kanca, “Koronavirüs sürecinde ülkemizin oldukça başarılı bir sınav verdiğini düşünüyorum. Hükümetin verdiği hızlı tepkiler ile açıklanan destekler pandeminin açtığı yaraları sarmak açısından etkiliydi. Bu süreçte, otomotiv sektörü de hem ana hem de tedarik sanayisiyle söz konusu sağlık seferberliğine çok ciddi desteklerde bulundu. Şimdi aynı şekilde ekonomimize odaklanmak gerekiyor. Bu noktada, Türkiye’nin lokomotif sektörü olarak kabul ettiğimiz otomotiv sektörünün rolü çok önemli. Tıpkı Avrupa’da olduğu gibi otomotivi destekleyecek planların hazırlanması ve bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ülkemizin en büyük ihracat pazarı Avrupa’da işlerin açılması zaman alacak. Bu süre içinde Türk sanayisinin çok hasar görmemesi için yurt içi pazarının canlanması çok önemli. Avrupa ülkelerinin Uzakdoğu’dan ürün tedarikini riskli bulması ve güçlü bir yurt içi pazar, ülkemize uzun bir süre sonra yeni otomotiv yatırımlarının gelmesinin önünü de açabilir” dedi.