Koronavirüs salgını sonrasında tedbir paketleri ve desteklerle hükümet hızla devreye girerken, bankalar da ekonomiyi rahatlatmak ve ticaretin devamlılığı birçok kampanyayı devreye aldı. Ancak yaşanan süreçte bazı özel bankaların sürece tam olarak destek vermediği şikayetleri ortaya çıktı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben de yaşanan süreçle ilgili AA’ya açıklamalar yaptı. Yaşanılan sürecin üretime ve istihdama olumsuz etkisinin en az seviyeye indirilmesi için bankalara önemli görevler düştüğünü belirteren Akben, bu nedenle, kredi limiti olan firmaların likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması ve kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya gidilmemesi yönünde bankalara talimat verildiğini söyledi.
MİLLİ GÖREV
Ayrıca, koronavirüs salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmalar ile gerçek kişilere ilave finansman desteği sağlanması ve bunlara kullandırılan kredilerin müşterilerin talebi halinde kredi anapara ve faiz ödemelerinin asgari 3 ay süreyle ötelenmesi dahil gerekli kolaylıkların sağlanması, kredilerin kullandırılması sonrası bankalarca teminatların tekrar değerlemeye tabi tutularak teminat değerinin güncellenmesi uygulamasına bu talimat yazısı tarihinden itibaren 3 ay süreyle ara verilmesini istediklerini söyleyen Akben, “Söz konusu talimatımızda ayrıca, kuruluş birlikleri tarafından bu kapsamda alınan tavsiye kararlarına uyulması konusunda azami gayretin gösterilmesini ve bu konunun bir millî görev olarak addedilmesi gerektiğini de ayrıca vurguladık. Geldiğimiz noktada bankalara iletmiş olduğumuz talimatların uygulamasını yakından izliyoruz. Kamu bankalarımızın bireylere, esnaf ve sanatkarlara, KOBİ’leri ve kurumsal işletmelere yönelik kredi destek programlarını başarıyla yürüttüklerini, son 10 günde 27.5 milyar lira ilave kredi hacmi oluşturduklarını görüyoruz. Salgından ötürü geçici likidite sıkıntısı yaşayan müşterilere sağlanan bu imkanların hem salgının ekonomik ve sosyal maliyetlerini aşağıya çekeceğine hem de bankalarımızın salgın sonrası dönemde tahsilat kabiliyetini artıracağına inanıyorum. Aynı dönemde özel bankalarımızın toplam kredi hacminin yaklaşık 5 milyar lira daraldığına şahit olduk. Tüm bankalarımızı müşteri odaklı davranmaya, kredi kanallarını açık tutmaya, Kurumumuz ve sektör birlikleri tarafından alınan kararlara uymaya davet ediyorum”diye konuştu.
ŞİKAYETLERİ TAKİPTEYİZ
Akben, vatandaşların ticari ve bireysel fark etmeksizin tüm taleplerini 7 gün ve 24 saat esasına göre internet ve çağrı merkezi kanalıyla alabilecek ve bankalara iletebilecek bir yapı oluşturduklarını belirterek, “Bu süreçte BDDK olarak şikayet taleplerini alıp bankalara aktardığımız bir koordinasyon sistemini çalıştırıyoruz. Talep alındığında bir platform üzerinden ilgili bankaya iletiyoruz ve bankadaki işlem yoğunluğu ve gelen taleplerin nitelik ve niceliğine bakarak talebin ilgili mevzuata, kuruluş birliklerinin tavsiye kararlarına ve bankaların kamuoyuna açıkladığı taahhütlere göre bankalar tarafından bir neticeye bağlanmasını ve bize sonuçla ilgili bilgi verilmesini istiyoruz. Bankalardan gelen bilgiler çerçevesinde BDDK olarak bizler de işlem bazında vatandaşlarımızı arayıp son durum hakkında bilgi alıyoruz. Müşteri şikayetlerinin çözümü için takipteyiz” dedi. Akben, şikayetlerin internette https://ebulten.bddk.org.tr/esikayet/, çağrı merkezi için 0850 222 23 35 numaralı hattan iletilebileceğini söyledi.
SWAP HAMLESİNİ ANLATTI
Önceki akşam getirilen swap düzenlemesi ile ilgili de konuşan Mehmet Ali Akben, sözlerini şöyle sürdürdü: “Koronavirüs salgını nedeniyle finansal piyasalarda oluşan dalgalanmaların etkilerini azaltmak ve finansal istikrarı korumak amacıyla atılmakta olan adımlar kapsamında bankaların yurtdışı yerleşikler ile gerçekleştirdiği türev işlemlerde uygulanmakta olan vade ve miktar kısıtlamalarını yeniden düzenledik. 1 haftaya kadar vadelerde yurtdışı yerleşiklerden TL alınarak döviz verilmesi şeklinde yapılan swap işlemlerinde uyguladığımız, işlemi yapan bankanın öz kaynaklarının yüzde 10’u nispetindeki sınırı 1 hafta için yüzde 1. 30 gün için yüzde 2, bir yıl için ise yüzde 10’u oranında belirledik. Amacımız belirli dönem ve vadelerde biriken işlemlerin finansal piyasalardaki muhtemel bozucu etkisini bertaraf etmek. Bankaların daha uzun vadeli ve zamana yayarak, belirli vadelerde birikme olmaksızın bu tarz işlemleri yapmalarını doğru buluyoruz. İsteyen banka önümüzdeki 5 yıla dağıtmak suretiyle öz kaynaklarının yüzde 50’si oranında TL alım swapı yapabilecek. İsterse 10 yıla yayarak öz kaynaklarının yüzde 100’ü kadar da TL alım swapı yapabilecek.”
FAYDALI OLACAK
Ayrıca, bu kapsamda alınan kararların küresel ölçekte yaşanan olağanüstü bir dönemle ilgili olduğunu, ihtiyaç duyulması halinde değişen koşullara göre farklı adımlar da atılabileceğini dile getiren Akben, şu ifadeleri kullandı: “Buna ilaveten, Merkez Bankası (MB), Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri kapsamında swap imkanlarını artırdığını duyurmuştu. Bu kapsamda bankaların piyasa koşullarında swap imkanlarını MB üzerinden sağlayabilmesi mümkün. Yurt içinde yapılacak swaplara yönelik herhangi bir kısıtlamamız söz konusu değil. Yeni bir başka uygulamamız da yurtdışı yerleşik finansal kuruluşlarla yapılan TL verip döviz alma şeklindeki swap işlemlerinde öz kaynakların yüzde 10 nispetindeki sınırın yüzde 1’e düşürülmesidir. Uzun zamandır bankalarımız bu türden swap işlemlerini yapmaktan kaçınmaktaydı. Şu aşamada TL daha çok yurtiçinde gerekli ve faydalı olacak.”
İHTİYAÇ DUYUYORLAR
Bireysel müşterilerin, esnafın, KOBİ’lerin ve diğer işletmelerin bu dönemde bankaların desteğine daha çok ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Akben, şöyle konuştu: “Düzenlemeleri yaparken bankalarımızın yurtdışı yerleşiklerle yapacakları hiçbir işlem türüne ilişkin yasaklayıcı bir tavır almadık. Yurtdışı yerleşik bankalarla yapılan yüzlerce tür işlem yine yürütülecek. Uygulama ile finansal kuruluşların kaynaklarını ihtiyaç duyan kesimlere yönlendirmelerini hedefliyoruz. Finansal kuruluşların aracılık fonksiyonunu yerine getirmelerinde düzenleyici ve denetleyici otorite olarak görevimizi titizlikle yürüteceğiz.”