Özel Eğitim Öğretim Derneği (ÖZDEBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Atalay, 17 Ağustos’ta eğitim öğretime başlaması planlanan özel okullarda Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Sağlık Bakanlığı ve Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği kurallar doğrultusunda hazırlıklar yapıldığını belirterek, “Hem devlet okullarımızın hem özel okullarımızın sokaktan daha güvenli olduğunu düşünüyoruz. Şu anda ‘Okulları açmayın’ diye tersi bir haber gelmediği müddetçe, 17 Ağustos’ta telafi eğitimi yapmak üzere bütün hazırlıklarımızı yaptık, devlet okullarından iki hafta önce özel okullarımızı açıp eğitim öğretime başlamayı düşünüyoruz. Tüm alanlarımızı, gezinti alanlarımızı, sınıflarımızı, yemekhanelerimizi, bahçelerimizi eğitim öğretime hazırladık” dedi.
‘VELİLER YÜZ YÜZE EĞİTİMİN BAŞLAMASINI İSTİYOR’
Konya il pandemi kurulunun özel okulların açılma tarihini 31 Ağustos’a ertelediğini hatırlatan Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunun dışındaki bütün illerde bir yasak gelmediği müddetçe özel okullar 17 Ağustos’ta eğitim öğretime başlayacak. Ben öyle tahmin ediyorum ki, velilerimizin yüzde 90’a yakını çocuklarını okullara gönderecek. Çünkü çocuklarda da böyle bir talep oluştu artık. Okullarını özlediler, veliler de gerçekten çocukların artık yüz yüze eğitime başlamasını istiyorlar. Öğrencilerin hijyenik ortamlarda ders almaları için okullar sık aralıklarla temizlendi ve dezenfekte edildi. Sınıflarımızı seyrelttik, bazı okullarımız tekli sıralara geçti. İkili sıra kullanan arkadaşlar sıra sayılarını azalttı. Öğrenciler arasında 1, hatta bazen 1.5-2 metre mesafe bırakacak şekilde 15-16 kişilik, 20 kişilik sınıflar düzenledik. Bizim 50-60 metrekare büyüklüğünde sınıflarımız var. Bakanlık bu süre içerisinde bu sınıfları da kullanabileceğimizi belirtti bize. Bunlar toplantı salonlarımız olabilir, kütüphanelerimiz, laboratuvarlarımız olabilir. Bunları da eğitim ortamlarına dönüştürdük. Çocuklarımızı eskiden aynı anda yemekhaneye çıkarıyorduk. Şimdi belirli aralıklarla çıkartacağız, daha seyrek ortamlarda daha az öğrenciyle yemek yiyecekler.
BAKANLIĞIN BELİRLEDİĞİ 4 SENARYOYA DA HAZIRIZ
Ne tür bir eğitim olacağını bakanlığımız bize bildirecek. Biz bu dört senaryonun dördüne de hazırız. Zaten geçen dönem özel okullar sınıfların birçoğunu stüdyo olarak düzenlemiş durumda. Şu anda bizim öğretmen arkadaşlarla her an canlı yayın yapabilecek şekilde bir düzenimiz var ama MEB ‘Okullarınızı açın, haftanın dört günü yüz yüze eğitim yapın, geriye kalan bir gün ya da buna gerekirse cumartesiyi de ekleyerek uzaktan eğitime devam edin’ şeklinde bir bildirimde bulunursa, bu tarz eğitimler yapabilecek şekilde okullarımızı hazırladık. Yani hem seyreltilmiş uygun sınıflarda yüz yüze eğitime hazırız. ‘Eğitimin bir bölümünü yüz yüze bir bölümünü uzaktan yapın’ derlerse, biz öğretmen arkadaşlarla toplantılarımızı yaptık konularımızı belirledik. Hemen çok hızlı bir şekilde uzaktan eğitimlere de başlayabileceğiz. Tahmin ediyorum bir hafta içerisinde okullara böyle bir talimat gelecek, bakanlığımızın bize bildireceği eğitim modelini bekliyoruz. Hem 17 Ağustos için hem 31 Ağustos için özel okullar olarak eğitime hazırız.
ÇOCUKLARIN SAĞLIKLARI BOZULDU
Öğrenci velilerimizle çok sık görüşüyoruz. Hatta onlarla yüz yüze toplantılar yapıyoruz, okullarda bir araya geliyoruz. Onlar bize çocuklarının durumlarıyla ilgili bilgiler veriyor. Genelde öğrenci velilerimizin talebi, hatta çocuklarımızın talebi elbette eğitimin yüz yüze sürmesi. Çünkü siz uzaktan eğitimi ne kadar iyi de yapsanız en iyi eğitim modeli yüz yüze eğitim her zaman. Çocuklar uzaktan eğitimde günde ortalama 4-5 saati bilgisayar başında geçiriyor. Sağlıkları bozuldu, birçok çocuğumuzun görme bozuklukları oluştu. Onun için hem çocukların hem de velilerin talebi okulların bir an önce açılıp yüz yüze eğitime başlanması. Şu anda çocuklarımız AVM’lerde, parklarda, birçoğu tatilde. Sahillerin durumunu gördük. Biz istiyoruz ki çocuklarımız okullara gelsin, öğretmen arkadaşlarımızın denetiminde yavaş yavaş derslere başlasınlar. Yoksa pandeminin ne kadar süreceğini hiç kimse tahmin edemiyor. Belki 1-2 yıl sürecek, biz çocuklarla bu süreyi evde kalarak, sokakta kalarak bekleyemeyiz, atlatamayız.”