Keşmir sorununun çözümü için Hindistan’ı müzakere masasına davet eden Cumhurbaşkanı Alvi, Yeni Delhi’nin askeri provokasyonlara devam etmesi halinde tüm dünyayı etkileyebilecek bir nükleer tehdidin gündeme gelebileceği uyarısında bulundu.
Pakistan Cumhurbaşkanı, aralarında Hürriyet’in de bulunduğu bir grup gazeteciye şu mesajları verdi:
HİNDİSTAN İSLAM TARİHİNİ REDDEDİYOR
“Hindistan’da 30 yıldır anti-azınlık politikası devam ediyor. Hindistan’da kiliseler yakıldı, Hıristiyanlar öldürüldü, binlerce Müslüman öldürüldü. Hindistan kendi tarihi olan 600-700 senelik İslami tarihini reddediyor. Bu tarihlerini kitaplardan çıkarıyorlar. Bunu da en iyi anlayabilecek olan ülke Türkiye’dir.
Peki bu nesil geçmişte olanları ödemek mi zorundadır? Şunu söylemek isterim ki, Keşmir Hindistan’ın geri kalanında ne oluyorsa, onun sadece bir uzantısıdır. Benim akrabalarım hala Hindistan’da yaşar ve yıllardır beni aramaya korkarlar.
Dünyaya sesleniyorum. Bu meseleye bir son verilmezse, tüm azınlıklar için çok kötü olacak. Tehlikeli olan Hindistan’ın nükleer silaha sahip olması. Burada insanlar isyan etmeye başlayabilirler. Hindistan’da çok büyük isyanlar çıkabilir, oradaki Müslümanların sayısı Pakistan’ın nüfusundan bile fazla.
KEŞMİR HALKI HAPİS HALİNDE
Şu anda Keşmir halkının tümü hapis haldedir. Faruk Abdullah ve diğer Müslüman liderler ev hapsindedir. İletişim 47 gündür kapalı. (Yıllar içerisinde) 100 binden fazla kişi öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi. Oradaki Hindistan askeri varlığıyla neredeyse 8-9 Keşmirliye 1 asker düşüyor. Ama eminim ki onları bastırmazlar. Keşmir meselesi de 70 yıldır devam ediyor ve daha yıllarca devam edebilir. İnsanlar acı çekmeye devam edecek.
1972’de de BM’de Keşmir meselesi tartışıldı ama Hindistan hep ben kendim hallederim dedi. İşte bu nedenle 1972’den beri BM’de Keşmir üzerine hiçbir toplantı yapılmadı. Hindistan hep bu bizim iç meselemiz dedi. Biz inanıyoruz ki, Keşmir Pakistan’ın bir parçası olmalıdır. Oradaki siyasi liderler serbest bırakılmalıdır. BM kararlarına göre plebisit yapılmalıdır.
ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR EDERİM
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok teşekkür ederim. Benimle ve Başbakan’la konuştu. Türkiye bizi her platformda desteklediği için teşekkür ediyorum. Keşmirlileri dünyada terörist damgası yemekten kurtardığı için yeniden teşekkür ediyorum. Pakistan’ın da Türkiye’yi gözleri kapalı her meselede destekleyeceğini söylemek istiyorum.
Türk liderlerinden Keşmir davasını harekete geçirmelerini bekliyoruz. Keşmir davasını harekete geçirirken şunu aklınızda bulundurun: Bu mesele sadece Keşmir için değil ama bütün dünya için önemlidir.
Şu andaki en önemli sorun, bir nükleer silah atma düğmesinin üzerinde bir faşistin eli vardır. Bu çok tehlikelidir. O halde, dünya büyük bir tehlike altındadır. Hindulaştırma politikası tüm azınlıklar için çok tehlikelidir.
Biz inanıyoruz ki, eğer Hindistan masaya gelmezse Keşmir’de çok daha fazla direniş olacaktır. Daha çok komplikasyona sebep olacaktır. Mesela mülteci sorunu ortaya çıkacaktır, insanlar Keşmir’de sınır geçecek, Pakistan’a gelecektir.
SAVAŞ AÇARSA GİRERİZ
Eğer Hindistan savaş açarsa, Pakistan bu savaşa girer. İki tane uçaklarını düşürdük, bir pilotlarını jest olsun diye geri verdik. Denizaltılarından birisini suyun üstüne çıkıp kendi karasularına çekilmeye zorladık. Bir denizaltının yüzeye çıkması ve kaçması askerlikte çok utanç verici bir durumdur. Buradaki en tehlikeli şey, Hindistan’ın nükleer silaha sahip olması. Biz uluslararası topluluğa bu konunun önemli olduğunun belirtilmesini istiyoruz. Hitler gibi, Hiroşima, Nagazaki gibi olayların olmamasını istiyoruz.
Pakistan bir savaş başlatmayacak. Bir kez savaş başladığında, her şey kontrolden çıkabilir. Pakistan’ın savaş açmaya niyeti yok ama kendini tam kapasite savunmaya niyeti var.”