Pakistan Dışişleri Bakanlığından, Kureyşi ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu arasında gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından yapılan açıklamaya göre, iki bakan, Cammu Keşmir’deki insan hakları ihlalleri başta olmak üzere durum değerlendirmesi yaptı.
Görüşme sırasında Kureyşi, Çavuşoğlu’na, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, işgal altındaki Keşmir’in silahsız Müslümanları için sesini yükseltmesine teşekkür ediyoruz. Türkiye ve Pakistan, birbirlerinin birçok uluslararası konudaki tutumunu her zaman desteklemektedir.” dedi.
Kureyşi, Türkiye’nin İslam ümmetini birleştirme çabalarını da övgüyle karşıladığını dile getirdi.
Mevlüt Çavuşoğlu da görüşmede, Ankara’nın Cammu Keşmir’deki durumu yakından izlediğini belirtti.
İki dışişleri bakanı, Keşmir konusundaki ikili görüşmeleri sürdürme ve gelecek ay düzenlenecek Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir araya gelme konusunda mutabık kaldı.
Diplomatik kaynaklar, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun dün Pakistan Dışişleri Bakanı Kureyşi bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıklamış, görüşmenin içeriğine ilişkin bilgi paylaşmamıştı.
HİNDİSTAN CAMMU KEŞMİR’İN ÖZEL STATÜSÜNÜ KALDIRDI
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddesini 5 Ağustos’ta iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir’i iki birlik toprağına ayırmıştı.
İngiltere’den bağımsızlığın kazanıldığı 1947’den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Seçim kampanyası döneminde yaptığı konuşmalarda Cammu Keşmir’in özel statüsünün kaldırılacağına dair söz veren Modi liderliğindeki milliyetçi Hindistan Halk Partisi hükümeti, bağımsızlık sonrası bölgeye tanınan otonom yapıyı verdiği kararla ortadan kaldırarak, Cammu Keşmir’in ayrıcalıklı konumuna son vermişti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1948’den itibaren aldığı kararlarda, Keşmir’in askerden arındırılması ve geleceğinin halkoyuyla belirlenmesi gerektiği belirtiliyor.
Hindistan halk oylamasına sıcak bakmazken, Pakistan ise BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.