Kırşehir Belediyesi’nde personel olarak çalışan Serkan Sönmez, 8 yılın sonunda işine son verilince belediyeye karşı tazminat davası açtı ve 60 bin TL tazminat hakkı kazandı. Parası ödenmeyen Sönmez’in hak ettiği tazminat bedeli icraya konuldu. Sönmez, icra takibi karşılıksız kalınca belediyeden alacağı 60 bin TL’nin tahsili için Belediye Lider Yardımcısı Nuri Araz’a tahsis edilen 40 BE 002 plakalı makam aracını haczettirdi. Çekiciye yüklenen araba otoparka götürüldü.
KIRŞEHİR BELEDİYE’SİNDEN KARŞILIK
Mevzuyla ilgili Kırşehir Belediyesi’nden karşılık geldi. Yapılan basın açıklamasında Belediye Lideri Selahattin Ekicioğlu, şu sözleri kullandı:
“Kamuoyunun bildiği üzere, birtakım basın organlarında Makam Aracı haczedildi biçiminde sunulan tertibin nasıl hazırlandığını pahalı kamuoyumuzun bilmesini istiyoruz.
İşe gelmediği için tutanak tutularak iş akdi fesh edilen şahsın açtığı davayı mutlaklaşmış bir kararmış üzere davranıp hizmet aracımızı icra yoluyla hacze kalkışmak hukuka ve yasaya ters bir davranıştır.
“MAKAM ARACI DEĞİL, HİZMET ARACI”
Katılaşmamış bir karar için makamların katılaşmış üzere süreç yapması da bu işin nasıl organize bir iş olduğunu göstermektedir. Katılaşmamış bir karar sonrası belediyemiz bir ödeme yapsa ödeyen şahıslara zimmet çıkacaktır. Ayrıyeten, kelam konusu araç makam aracı değil, hizmet aracıdır. 40 BE 002 plakalı 2016 Volkwagen Passat Model araç Belediye kayıtlarımızda da Hizmet Araçları sınıfında kayıtlı bulunmaktadır.
5393 sayılı yasanın 15. unsuru uyarınca? Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirlerinin, kurallı bağışlarının ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, fotoğraf ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceği kanunlarla sabittir.
“BU CİNS TERTİPLERE HİÇ GEREK YOK”
Bu durumdaki bir hizmet aracı haczedilemez ve de bağlanamaz. Oysa bu tıp tertiplere hiç gerek yoktur; parasını almak isteyen kişi Belediye hesaplarımızda 100 katı bulunan para hesaplarından parasını alabilir. Buradaki hedef ve tertip Kırşehir Belediyemizi ve hem yerelde hem de ulusalda isminden kelam ettiren çalışmalarımızın üstünü örtmeye çalışmak ve yıpratmaktır. Biz, bu cins tertiplere alet olan kamu kurumlarını da kınıyorum.
Cumhur İttifakına bağlı siyasi parti vilayet liderlerinin bilgi sahibi olmadan fikir yürüterek görüş beyan etmeleri ve kelamda basının da kendilerine mikrofon tutması da üzerinde durulması gereken bir durumdur. Her mikrofon mikrofon değildir; birtakımı yılandır, birtakımı çıyandır. Yani, yeri gelir sizleri de sokar. Bu ve gibisi durumlardan nemalanmaya çalışan basın, kendi tükenmişliğini de kamuoyu önünde tescillemiştir.
“TEHDİT VE ŞANTAJLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ”
Şu bilinmelidir ki bu çıkar ve rant etraflarına, bu cins tehdit ve şantajcılara bugüne kadar boyun eğmedik; bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz.
Yakınları Belediyede çalışıp kendileri İcra Kurumunda çalışanlar, Kırşehir halkının hizmet kurumu olan Belediyeyi sıkıştırmaya çalışıyorlarsa kimse kusura bakmasın; çakallara, hırsızlara, yolsuzlara bu kenti ve ülkeyi bırakmayacağız.”