Diyanet İşleri Başkanlığı ile TÜBİTAK arasında, Açık Kaynak ve Pardus dönüşümü iş birliği protokolü için Din İşleri Yüksek Kurulu Konferans Salonu’nda imza töreni gerçekleştirildi.
Bakan Varank, burada yaptığı konuşmada, Diyanet’in teknolojinin sunduğu imkanlardan en iyi şekilde faydalandığına ve böylelikle yürütülen hizmetleri toplumun tüm katmanlarına eksiksiz bir şekilde ulaştırmaya çalıştığına işaret ederek, kendisinin de bu kurumun mobil uygulamalarını memnuniyetle kullandığını söyledi.
Teknolojiyi bu denli etkin kullanan Diyanet’in geçen yıl tüm kamu kurumlarına örnek olacak bir kararla Milli Yazılım Hamlesi’ni hayata geçirerek, merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatlarının tamamında bilgi işlem altyapısını millileştirmeye odaklandığına dikkati çeken Varank, “Diyanette şimdiye kadar 872 kullanıcı TÜBİTAK ULAKBİM tarafından geliştirilen yerli ve milli yazılım Pardus’a geçti. Yurt dışındaki bulut sunucularındaki veriler, kurumun kendi veri merkezine taşındı. Ayrıca, Diyanet sunucularına TÜBİTAK’ın kurulum rehberini yayınladığı açık kaynak Jitsi video konferans sistemi kuruldu.” diye konuştu.
Böylece Diyanet’in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde, güvenli ve maliyet etkin bir sistemi en hızlı devreye alan kurumlardan olduğunu vurgulayan Varank, şöyle konuştu:
“Bugün imzaladığımız protokolle Açık Kaynak Pardus’un Diyanet’in merkez ve taşra teşkilatlarında kullanılan 10 bin bilgisayara yaygınlaştırılması mümkün olacak. Bu durum yerli ve milli yazılım alanında, kamuda şimdiye kadar yapılmış en yaygın kullanım sözleşmesi anlamına geliyor.”
“Açık kaynak bağımsız bilişim altyapısına sahip olmakta kritik”
Açık kaynak teknolojilerin bağımsız ve güvenli bir bilişim altyapısına sahip olmakta kritik önem taşıdığına dikkati çeken Varank, bu teknolojileri kullanarak ticari firmaların çizmeye çalıştıkları sınırların dışına çıkıldığını, bu durumun da bilişim alanında tüketici olmaktan çıkılıp, üretici olmaya teşvik ettiğini söyledi.
Varank, açık kaynağın aynı zamanda siber güvenlik açısından da önemli avantajlar sunduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Yurt dışından alınan ürünler hem bilgi güvenliği hem de dış bağımlılık açısından önemli maliyetler doğurabiliyor. Biz bakanlık olarak yazılım ekosisteminin geliştirilmesini son derece önemsiyoruz. Dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım, yazılımın omurgasında ise insan kaynağı var. Biz, yazılım ekosistemimizi daha da ileri taşımak adına Türkiye Açık Kaynak Platformu’nu kurduk. Platformda özel sektör, kamu, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden paydaşlarımız var.”
Varank, burada yürütecekleri projelerle Türkiye’deki yazılımcı sayısını ve niteliğini artırmayı hedeflediklerini, açık kaynak kodla geliştirilecek kritik yazılımları yurt içinde üretmek istediklerini bildirdi.
Bu sayede, bilişim alanındaki dışa bağımlılığı azaltacaklarını, milli kaynakların yurt içinde kalmasını sağlayacaklarını ve siber güvenlik sorunlarını bertaraf edeceklerini anlatan Varank, Pardus’un yaygınlaştırılmasının da titizlikle yürüttükleri projelerden biri olduğunu ifade etti.
100 bine yakın kullanıcı
Bakan Varank, halen 100 bine yakın kullanıcının Pardus işletim sistemini kullandığı bilgisini vererek, Sağlık, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman, Milli Savunma bakanlıklarıyla Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı gibi kurumların analiz ve dönüşüm sürecinde olduklarını söyledi.
Pardus’u erken yaşlarda öğrencilere de tanıtmak istediklerini vurgulayan Varank, bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı ile sınıflardaki akıllı tahtalara özel bir Pardus sürümünü yaygınlaştırdıklarını aktardı.
Varank, Pardus’un ne kadar yaygınlaşırsa eksikliklerinin de o denli tespit edilerek geliştirilme süreçlerinin hızlanacağını belirterek, “Yeni teknolojiler için Pardus sürümleri hazırlamaya devam ediyoruz. Nesnelerin interneti dünyasında en yaygın kullanılan ARM-işlemci tabanlı mini bilgisiyarlar için yakın zamanda bir sürüm çıkaracağız. Böylece Pardus, masaüstü çözümleri yanında akıllı cihazlar arasında da yerini alacak.” dedi.
Gençlerin bu sistemi kullanmasını teşvik etmek için interaktif eğitim içerikleri hazırladıklarına işaret eden Varank, Türkiye Açık Kaynak Platformu’nun 2 aydır “Açık Seminerler”inin devam ettiğini, bu eğitimleri başarıyla tamamlayanlara da dijital rozet verileceğini kaydetti.
Varank, dijital rozete sahip kişilerin bu alandaki yetkinliklerini ispatlamış olacaklarını belirterek, “Yine Açık Kaynak Platformu kanalıyla kodlama eğitim programları düzenleyecek ve yazılım okulları açacağız. Oyunla öğrenme temelli bu okullar her sene binlerce mezun verecek.” diye konuştu.
“Milli Teknoloji Hamlemiz somut adımlarımızla hayat bulacak”
Bilişim alanında yerli ve milli çözümler geliştirilmesinde en önemli paydaşlardan birinin de Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi olduğuna dikkati çeken Varank, şunları kaydetti:
“Milli Teknoloji Hamlemiz, attığımız somut adımlar sayesinde hızla hayat bulacak. Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve Hocamıza (Prof. Dr. Ali Erbaş) milli yazılıma geçişte gösterdiği hassasiyet ve farkındalık için teşekkür ediyorum. Milli Teknoloji Hamlesi’ne kararlılıkla sahip çıkmanız gücümüze güç katıyor. Ümit ediyorum ki sizlerin gösterdiği bu vizyoner yaklaşım, kamu ve özel sektör kuruluşlarımıza ilham olur.”
Konuşmaların ardından, Bakan Varank ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, iş birliği protokolünü imzaladı. İmza törenine, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da katıldı.
Protokolün içeriği
İmzalanan protokol kapsamında, TÜBİTAK tarafından, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde tanıtım ve eğitim faaliyetleri, istemci bilgisayarlara Pardus kurulumu, uygulama ve sunucu sistemlerinin açık kaynak muadillerine dönüşümleri yapılacak. İstemcilerin uzaktan merkezi yönetimi için LiderAhenk, kimlik yönetimi için de Engerek ürününün kurulumu gerçekleştirilecek.