Dünyayı etkisi altına alan ve giderek yaygınlaşan koronavirüse karşı önlemler sıkılaştı. Eğitime ara verilmesiyle başlayan süreçte birçok sosyalleşme alanı da kapatıldı. İmkanı olanlar da evden çalışmaya başladı. Eve kapandık ama başta gıda olmak üzere zorunlu ihtiyaçlar için alışveriş yapmamız gerekiyor. Bu nedenle market ve pazarlar hizmete devam ediyor. Bu noktalarda da riski en aza indirmek için yeni kararlar alındı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan bakanlık olarak yaş sebze ve meyvelerin toptan ve perakende satışına yönelik bazı tedbirler aldıklarını, bu tedbirlerin uygulanması konusunda 81 il valiliğine gerekli talimatın gönderildiğini açıkladı. ‘Market, manav ve pazar yerlerinde ambalajsız şekilde satılan sebze ve meyveler tüketicilerce seçilmeden, satıcılarca gerekli hijyen koşullarına dikkat edilerek satılacak’ denildi. Bunun yanında pazar tezgahlarında aralıklarının geniş tutulacağı, pazar yeri ve hallerde dezenfeksiyon çalışmalarının artacağı açıklandı.
PAZARA ÇIKTIK
Biz de yasağın ilk günü pazara çıktık. İstanbul’daki bir semt pazarında yaptığımız alışverişte gördük ki açıklanan tedbirler uygulamaya konulmamış. Tezgahlarda isteyen her vatandaş seçerek alışverişini yapıyor. ‘Seçebilir miyim?’ dediğim her tezgahta evet yanıtını aldım. Tezgahlar arasında bir mesafe de yok. Pazar çalışanlarının çok az bir kısmında eldiven var. Pazar yerinde yapılan bir temizlik çalışması da görmedik. Tedbir kararlarının ertesi günü sabah saatlerinde gittiğimiz pazarda zabıta denetimine de denk gelmedik. Ancak beklenti önümüzdeki günlerde denetimlerin yapılması yönünde.
ESNAF NE DİYOR?
Pazarcılara göre seçmeden alışveriş yapmak imkansız. “Yeni tedbir açıklandı, artık seçmeden alışveriş yapılacak” dediğimiz bir pazarcı şunları söyledi: “Burası pazar, seçmeden olmaz. Ben vatandaşa yasak desem döner başka tezgaha gider.” Sohbetimize dahil olan başka bir pazarcı ise şunları söyledi: “ Önlem alalım alalım da bu olmaz. Bu yasaklar açıklanırken nasıl yapılır diye düşünen yok. Pazarcı bunlar paketlesin deseniz böyle bir imkanımız yok. Biz seçip poşetlesek vatandaş razı gelmez. Bu iş olmaz abla.”
VATANDAŞ NE DİYOR?
Pazarda konuştuğumuz vatandaş da tedirgin. Pazara gelenlerin büyük çoğunluğunda maske var. Gıda alışverişi dışında dışarı çıkmadıklarını söylüyorlar. Sohbet ettiğimiz bir kadın “Tüm aile evde oturunca ihtiyaç da arttı. Market bir yere kadar. Pazarda taze sebze meyve almamız gerekiyor. Eve girer girmez tüm kıyafetleri yıkıyoruz. Elimizde hep mendil kolonya var” diyor. Başka bir kadına alınan tedbirleri soruyoruz, ‘Seçmeden alır mısın?’ diyoruz: “Yasak varsa uyarız tabi. Hiç bir şey sağlığımızdan değerli değil. Ama yasak olduğunu kimse söylemedi, bilmiyordum ve seçerek aldım” diye konuşuyor.
KİMSEM YOK AÇ MI KALAYIM
Pazarda orta yaşlı ve yaşlı denebilecek vatandaşlar ağırlıktaydı. 70’lerinde olduğunu tahmin ettiğim bir vatandaşa sordum “Koronavirüs sizin için daha riskli. Neden dışardasınız?” Cevabı şöyle oldu: “Kimsem yok, aç mı kalayım. Yaşlılar çıkmasın deniyor da kimsesi olmayan ne yapsın. Ben de istemem sokağa çıkmayı, bakın yürüyemiyorum. Ama ekmeğimi getirecek biri yok.”
MARKETLERDE UYGULAMA BAŞLADI
Dün bir zincir markete bir de mahalle arası bir markete uğradık. Her ikisinde tablo farkı. Zincir markette ambalajsız ekmekler de paketlenmiş. Sebze meyve reyonunda da ürünler poşetlere konmuş. Ama seçip almak isteyene de kimse ‘hayır’ demiyor. Bunun yanında çalışanların maske ve eldiven takması, kasalara çekilen bantlarla müşterilerin arasına mesafe konması dikkat çekiyor. Mahalle arası marketlerde durum pazar yeri gibi. İsteyen istediği ürünü seçerek alıyor.
AÇIKTA PEYNİR ZEYTİN SATILIYOR
Dikkat çeken başka bir nokta yasak olmasına rağmen açıkta satılan kahvaltılıklar oldu. 2 farklı tezgahta peynir ve zeytin başta olmak süre birçok kahvaltılık ürün satılıyor. Tepsilerde sergilenen ürünler hem havayla gelecek riske, hem de yanından geçen insanlardan gelecek riske açık. Üstü de kapatılmayan peynir zeytine, isteyen elini uzatıyor, tadına bakıyor.