Bu 8 kulüp limit harcama kriterlerinin değişmesini talep ediyor. Bunun başını da, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Kasımpaşa kulüpleri çekiyor. Ben düşüncemi açık açık yazayım. Kulüpler, Lisans Kurulu’ndan çıkan harcama limitleri sanki sürprizmiş gibi davranıyorlar. Oysa bu rakamların çıkacağını hepsi de bal gibi biliyorlar. Ama öyle davranmak işlerine geliyor. Bu işin bir yanı.
SORUMLU TFF DEĞİL F.BAHÇE’NİN MALİ YAPISI
Diğer yanı ise şu:
· Fenerbahçe’nin harcama limitleri artmalı. Bunu Fenerbahçe’ye özel istemiyorum. Türk futbolunun Fenerbahçe gibi bir takımın zirve mücadelesi vermesine ihtiyacı var. Televizyon için var, heyecan için var, ilgi için var. Ama şu an ki durumda sorumlu olan TFF değil. Sorumlu olan Fenerbahçe’nin mali yapısı. Bu yapı ile daha fazlasını elde edemezsiniz. TFF’yi ya da “Bir takım güçleri” suçlamaktansa, bu gerçekleri dile getirip çözüm yolu bulmalı Fenerbahçe. Gelelim Pazartesi gününe. O toplantıdan çıkacak sonuçları biz şimdiden yazalım.
ANLAŞAN İLE ANLAŞMAYAN FARKI ORTADAN KALKACAK
1- TFF kulüplere yüzde 15’lik bir limit aşım hakkı veriyor. Kulüpler ilk aşamada bunun yüzde 40’a çıkmasını talep edecekler. “Kaldı ki bunun için de haklı bir gerekçemiz var” diyecekler; Kovid-19. î“
2- Harcama limitleri hesaplanırken, borç olarak görülen ana para hesaplanmasın” diyecekler. Böylece, Bankalar Birliği ile anlaşma yapan kulüpler yapmayan kulüpler arasındaki fark ortadan kalkacak. Daha doğru bir deyişle Fenerbahçe’nin de Galatasaray kadar harcama limiti olacak.
3- Limitleri belirleme kriterlerinin tepeden tırnağa kulüplerin faydalanacağı şekilde değişmesi isteyecekler.
LİMİTLER NASIL HESAPLANIYOR?
Kulüpler, kendi mali yapılarını ve bağımsız mali denetçi raporunu Türkiye Futbol Federasyonu’na iletiyorlar. TFF denetçileri kontrol edip (bilgiler doğru mu diye? ) Lisans Kurulu’na gönderiyor. Kurul limit aşıldıysa tescil etmiyor, artı sezon sonu varsa daha önce belirlenmiş cezaları uyguluyor. Kimse kafasına göre limitlere dokunmuyor.
İLGİNÇ BİR KAYNAK YARATMA GİRİŞİMİ
Malum, kulüpler borç batağında. Büyük-küçük fark etmiyor. Herkes para peşinde. Ama para da aslanın ağzında. Para bulmak için kaynak arayan kulüpler ilginç yöntemlere başvuruyorlar. Biraz üzerinden geçmiş ama ben yeni öğrendim. Türkiye Futbol Federasyonu’na, başkan Nihat Özdemir adına bir zarf gönderilmiş. Özdemir zarfı açtığında içinden alacaklı hanesinde Nihat Özdemir’in olduğu bir senet çıkmış. Miktar ise 1 milyon TL. Borçlu hanesinde de Tokatspor Başkanı Ufuk Akçekaya’nın ismi. Kulüp için para arayan başkan en son bu yönteme başvurmuş. Ama parayı alabilmiş mi derseniz, yanıtım hayır.
‘F.BAHÇE’NİN AYDINLAR’A BİR TEŞEKKÜR BORCU VAR’
Mehmet Ali Aydınlar, sağlık sponsoru olarak Fenerbahçe Kulübü’ne 20 milyon TL’lik bir katkı sağladı. Hem de kulübün en zor zamanında. Bunları ben söylemiyorum. Fenerbahçe forması giymiş, sarı lacivertlilerde yöneticilik yapmış bir isim, futbolun beyefendisi Selim Soydan söylüyor:
‘HER ZAMAN DESTEK OLDU’
“Futbol Federasyonu Başkanlığı döneminde çok haksız eleştiri aldı Mehmet Ali Aydınlar. Ne zaman F.Bahçe zor duruma düştü, tartışmayı, kendisine yönelik suçlamaları bir kenara bıraktı. Fenerbahçe Burnu’ndaki olimpik yüzme havuzunu tek başına yaptı. Samandıra’daki Sporcu Sağlığı ve fitness binasını ve içindeki tüm cihazları yine Aydınlar kendi cebinden ödedi. Fenerbahçe’nin Ankara’daki İncek Tesisleri için, Aziz Yıldırım, “Senin hissene şu kadar para düşüyor” dedi. Düşünmeden ödedi.
‘NE YILDIRIM’I NE KOÇ’U KIRDI’
Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı’na sponsor oldu. Hiç şampiyonluğu olmayan takım, 3 kez şampiyon, 1 kez dünya şampiyonu, 1 kez Avrupa şampiyonu oldu. Takım sporlarında ilk kez Avrupa’da final oynadı. Aziz Yıldırım forma sponsorluğu istedi, sponsorluk yaptı. Fenerol kampanyası için Ali Koç istedi, en büyük bağışı yapan 5 kişiden biri oldu. · Şimdi F.Bahçe yine zor durumda. Hiç düşünmeden 20 milyon TL’nin üzerinde bir rakamı çıkardı verdi.
‘HEPSİ F.BAHÇE SEVGİSİNDEN’
Ve bunların hepsini yönetici olduğu dönemde değil. Tamamen dışarıdayken, Fenerbahçe sevgisinden yaptı. Şimdi anladınız mı benim, ‘Fenerbahçeli, Fenerbahçeli ile kavga etmemeli’ diyerek ne anlatmak istediğimi… Fenerbahçe’nin, Mehmet Ali Aydınlar’a bir teşekkür borcu var. Aslında daha fazlasının yapılması gerekiyor. Herhalde onu da Ali Koç yapar.”
‘NE ZAMAN İHTİYAÇ VARSA VERİRİM’
Selim Soydan’ın bu sözlerinden sonra Mehmet Ali Aydınlar’ı aradım. “Sponsorluk talebi sizden mi geldi, Fenerbahçe yönetiminden mi” diye soru yönelttim. “Sadece şunu söyleyebilirim, Fenerbahçe’nin ne zaman neye ihtiyacı varsa ben vermeye hazırım. Bir talep gelmesi gerekmiyor.” Takdir sizin…
‘NOVAK’IN ATTIĞINA DEĞİL BİR DE YEDİRDİKLERİNE BAKIN’
– Fenerbahçe transfere bomba gibi girdi. 1 günde teknik direktör dahil tam 5 isme imza attırdı. Kuşkusuz bu imzaların en çarpıcı 2 ismi Mert Hakan Yandaş ve
Filip Novak’tı. Novak Trabzonspor’da başarılı bir sezon geçirdi. 30 lig maçındaki forma giydi ve 7 gol attı. Bu transferi herkes “Tam isabet” diye yorumladı. Bir kişi hariç…
– Adı bende saklı, üstelik Trabzonspor’un çalışmak istediği bir teknik direktör. Bakın Bodrum Serafina Restaurant’ta birlikte olduğu arkadaşlarına Novak için neler dedi:
– “Herkes Novak’ın attığı gollere bakıyor. Siz bir de Novak’ın yedirdiği gollere bakın.” İnandığım güvendiğim bir hocanın ağzından size küçük bir Novak analizi aktardım. Erol Bulut’un ve Fenerbahçe’nin dikkatine.
NOVAK ÜCRETİNİ 2’YE KATLADI İMZA PARASI DA BONUSU
Novak ile devam edelim. 30 yaşındaki Çekyalı, Trabzon’dan 800 bin Euro alıyormuş. Bordo mavililer yeni sezon için 1 milyon 200 bin önermiş, kabul etmemiş. F.Bahçe’ye 1 milyon 650 bin Euro ve imza parasına ‘evet’ demiş.
OYUNCULARI SERGEN YALÇIN’DAN ‘DEĞER’ GÖRMEK İSTİYOR
Sergen Yalçın. Onu dinlemeye de bayılıyorum, saha kenarında izlemeye de. Her sözü içten, hiç eğip bükmüyor, dosdoğru düşündüğünü söylüyor. Beşiktaş’ın çehresini, taraftarın takıma bakışını değiştirdi. Ve Beşiktaş için doğru olduğuna inandığı her hamleyi de yapıyor. Burak Yılmaz’ın ayrılık sürecinde golcü oyuncuyla (yönetimin isteği ile) masaya bile oturdu. Buraya kadar sorun yok. Ama benim kulağıma futbolcu cephesinden bir takım sözler geliyor. Bazı oyuncular Sergen Yalçın ile iletişimde bir takım sorunlar yaşadıklarını söylüyorlar. Daha açık yazayım. · “Değer görmek istiyoruz” diyorlar ve ekliyorlar. “Hoca camianın ona gösterdiği saygı ve sevgi ile sanki bizi unuttu.” · Başarılı olmasını gönülden istediğim Sergen Yalçın’a buradan bu sitemi iletmek istedim.
HEDİYE SAATTE 2. PERDE İKİ YÖNETİCİ ARASINDAKİ FARK
Futbolcunun, Futbol Şube Sorumlusu yöneticiye Rolex saat hediye ettiği kulüpten de, yöneticiden de, kulübün başkanından da ses seda çıkmadı. Yönetici ya da futbolcuya bir yaptırım uygulandı mı diye sorarsanız ona da yanıtım; hayır. Mutluluğunu gazeteci ile sarılarak paylaşmak, haysiyet cellatlarını beslemek gibi alışkanlıklara anlaşılan bu hediyeleşme de eklenmiş. Ahbap-çavuş ilişkisine devam ediyorlar. Etsinler. Ben size bir başka kulüpten benzer bir olay anlatacağım. Ama bunun tam tersi.
PEPE’YE VEDA HEDİYESİ: HUBLOT
Beşiktaş’ın, Real Madrid’in ve dünya futbolunun yıldızı Pepe siyah beyazlı kulüpten ayrılma kararı alır. Yönetimle oturur konuşur ve anlaşır. Veda günü geldiğinde o dönemin yöneticisi Umut Güner kendisine küçük bir hediye paketi uzatır. Pepe paketi açar. İçinden değeri 30 bin Euro olan Hublot marka bir Beşiktaş saati çıkar. Güner, “Beşiktaş’ı hep iyi hatırlaman dileğiyle” diyerek Pepe’yi yolcu eder. Nereden, nereye… Futbolcusuna saat hediye eden yöneticiye sahip Beşiktaş. Futbolcusundan Rolex marka saat alan başka bir kulüp ve yönetici.