ABD merkezli Zynga şirketinin Türk oyun geliştiricisi Peak Games’i 1,8 milyar dolara satın almasıyla bu sektörde Türkiye’nin en büyük satışı gerçekleştirilirken atılan adım hem ilk “Türk unicorn”un oluşumunu sağladı hem de ülkedeki start-up’ların önünü açtı.
Başkent Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Bahar Işın, Peak Games’in küresel çapta yankı bulan satışına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türk start-up ekosisteminde 1 milyar dolarlık değerlemeyi aşarak ilk defa “unicorn” unvanı alan Peak Games’in açtığı yolun diğer start-up’ların gelişimi için büyük önem taşıdığını belirten Işın, “Unicorn girişim sisteminde ilk defa bir şirketimiz yer aldı. Burada iki önemli nokta var. Birincisi start-up’lar için bu bir dönüm noktası olacak. İkinci kritik nokta ise satışın yapıldığı dönem. Kovid-19 salgının küresel ekosisteme etkileri tartışılırken bu satın almayla dijital iş modelinin böyle bir krizden ne kadar az etkilendiğini de görmüş olduk.” dedi.
“Dijital pazar daha da büyüyecek”
Dijital pazarın dünya genelinde diğer sektörlere göre üst bir noktaya eriştiğini ve bu pazarın daha da büyüyeceğini ifade eden Işın, “Türkiye’de güçlü bir beşeri sermaye var. Bu beşeri sermayenin start-up’larda değerlendirilmesi çok önemli. Oyun, yazılım, bulut bilişim ve yapay zeka gibi dijital dönüşümün her alanında bu fırsat var.” diye konuştu.
ABD merkezli Zynga şirketinin Türk oyun geliştiricisi Peak Games’i 1,8 milyar dolara satın almasıyla oluşan “unicorn girişim”den Türkiye’nin ilham aldığını vurgulayan Işın, 1-2 yıl içinde birçok firmanın benzer noktaya gelebileceğini söyledi.
Işın, atılan adımın marka değerinin yükselmesi açısından taşıdığı öneme dikkati çekerek, “Bunu sadece bir satın alma olarak görmemek gerekiyor. Büyük bir noktaya gelmiş, bir hikayesi olan bir iş satın alınmış. Bu satın alma Türkiye için dünya çapında bir farkındalık getirdi. Bu hem yeni ‘unicorn’lar getirecek hem de küresel anlamda Türkiye’deki potansiyelin araştırılmasına vesile olacak, buradaki diğer girişimler için de farkındalık ve güven oluşturacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de teknoloji alanındaki start-up çalışmalarının tanıtılması konusunda daha fazla gayret sarf edilmesi gerektiğini belirten Işın, şunları kaydetti:
“Neyimiz olduğu kadar, onu nasıl sunduğumuz da önemli. Doğru pazarlama yapabilmenin önemi de burada ortaya çıkmış oluyor. Söz konusu şirket, doğru yöntemle ve doğru pazarlamayla ilerlemiş ve bir marka değeri oluşturmuş. Yeni girişimlerin ‘Yaptım niye olmadı, niye değer görmüyor’ anlayışından kurtulması gerekiyor. Gerçek bir marka, hizmet ya da ürün, nihayetinde değerini buluyor. Bu konuda aceleci davranmamak lazım.”