Pakistan medyasında yer alan habere göre, Müşerref’in avukatı Azhar Sıddıki, LHC’ye yaptığı başvuruda, mahkemenin Müşerref’in savunmasını dinlemeden karar verdiğini ifade etti.
Sıddıki’nin dilekçesinde, idam cezasıyla yargılanan kişilerin savunmasının ceza kanununun 342. maddesine göre zorunlu olduğu belirtilerek, “Bir ceza davasının sonucuna karar verirken, şüphelinin savunmasını dinlemek hayatidir. Savunma dinlemeden yasal süreç tamamlanmamış olur.” sözlerine yer verildi.
İdam edilmeden ölse dahi Müşerref’in cenazesinin asılmasına karar veren mahkeme heyeti üyesi Vakar Ahmed Seth’e ilişkin ifadelerin de yer aldığı dilekçede, “Sayın üye aldığı yasa ve İslamiyet dışı bu küçük düşürücü kararla tüm dini, ahlaki, yasal sınırları aşmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
LHC, Müşerref’in itiraz başvurusunu 9 Ocak’ta görüşecek.
Vatana ihanetten idam cezası aldı
Darbeyle 1999’da göreve gelen Müşerref, 2001’de resmen Cumhurbaşkanı olmuştu.
Müşerref, 2007’de görev süresinin uzatılması isteğine karşı çıkılmasının ardından anayasayı askıya almış ve olağanüstü hal ilan etmişti.
Bir yıl sonra, meclise görevden alınması için sunulan tasarının ardından istifa eden Müşerref hakkında, 2013’te anayasayı ihlal ve vatana ihanet suçundan dava açılmıştı.
Bu tarihten beri sürekli yeniden görülen ve ertelenen dava 17 Aralık’ta sonuçlanmış ve Müşerref idam cezasına çarptırılmıştı.
Müşerref, 2016’dan beri tedavi için gittiği Dubai’de yaşıyor.