Investing.com – Suudi Arabistan hafta sonu gerçekleşen roket saldırısının kilit tesislere verdiği zarar hakkında dünyayı güncellerken, küresel petrol fiyatları rallisine devam etmeden önce kararsız kaldı.
Daha önce dört ayın yükseği olan 63,47 doları gören ABD göstergesi WTI, %9,1 artarak 60,07 dolar oldu. Uluslararası gösterge Brent saldırılar öncesindeki seviyesinden %10,5 yükselerek 66,51 dolardan işlem gördü.
Günlük 5,7 milyon varil arzı kesen saldırılar fiyatlar üzerinde iki misli etki etti. Fiziksel pazarda gelecekteki eksiklikle ilgili endişelere ek olarak, yatırımcılar kendilerini daha da tırmanma riskine karşı korumak için fiyatlara daha yüksek jeopolitik risk primleri geliştirmek zorunda kaldılar.
ABD’nin, saldırılarda kullanılan silahların İran’a ait olduğu ve bunun Yemen’de İran destekli Husi isyancılar tarafından başlatıldığı iddiasını Suudi yetkililerin onaylamasının ardından, gerginliğin artışı şimdi netleşmiş görünüyor.
Başkan Donald Trump hafta sonu, ABD kuvvetlerinin misilleme olarak İran’a doğrudan saldırmaya hazır olduğunu ve bunun Suudi Arabistan’daki istihbaratının onaylanmasını beklediğini belirtti.
Tırmanma riskinin dışında, fiziksel pazardaki fiili bozulma daha da kötüleşebilir ve düşünüldüğünden daha da uzayabilir.
Dow Jones ve Bloomberg tarafından konuya aşina kişilere atıfların yapıldığı raporlarda, Suudi Aramco yetkililerinin artık hasarlı kapasiteyi hızlı bir şekilde geri kazanma konusunda kendinden emin olmadıklarını, başlangıçta Pazartesi gününden itibaren kaybedilen üretimin üçte birinin ikame edileceğini söylediklerine yer verildi.
Bu önemli çünkü dünya ham petrol stokları yüksek olsa da uzun bir süre boyunca Suudi kapasitesinin çoğu kaybını telafi etmek için yeterli bir tampon sunmuyor.
Rystad Energy’de petrol piyasa araştırması müdürü Bjørnar Tonhaugen, “dünya 5 milyon varilden fazla Suudi Arabistan ihracını ikame etmeye yakın bile değil” dedi. “Üretim tesisleri zarar görmüş halde kalmaya devam ettiği sürece, fiili ham petrol akışları üzerindeki olası etkisi de o kadar büyük olacaktır.”
Tonhaugen, Suudi Arabistan’ın halihazırda dünya çapındaki depolamada 26 günlük ihracata denk petrole sahip olduğunu, bunun çoğunun Basra Körfezi dışında ve bu yüzden de İran ya da Yemen’deki temsilcilerinin herhangi olası bir müdahaleye karşı güvende olduğunu belirtti.