Yüksek görüntü kalitesi, taşınabilirliği ve kolay dezenfekte edilebilme avantajları nedeniyle mobil ultrason çözümleri özellikle COVID-19 hastalarının tedavisinde klinisyenler için değerli bir araç haline geliyor. Sektörde bir ilk olan bu yasal iznin alınmasıyla birlikte Philips, COVID-19’dan etkilenen hastalarda sistemlerini ve yazılımlarını kullanan klinisyenlere kapsamlı ve kullanışlı bir rehberlik sunuyor. Bu onay, Philips’in EPIQ serisi, Affiniti serisi, Lumify, CX50 ve Sparq diyagnostik ultrason sistemleri ve de QLAB Gelişmiş Kantifikasyon Yazılımı gibi off-cart çözümlerini içeren ultrason sistemlerini kapsıyor.
COVID-19 akciğer komplikasyonlarının zatürreyle benzerlik göstermesi nedeniyle zatürreden etkilenen akciğer dokularının görüntülenmesinde kullanılan ultrason, bu dönemde daha da önemli bir tıbbi cihaz haline geldi. Solunum güçlüğü, kalp yetmezliğine de yol açtığı için COVID-19 hastalarında kardiyak komplikasyonların oluşması riskini arttırıyor. Bu noktada, Kardiyak ultrason muayenesi, hastalığın ilerlemesinin kalp fonksiyonu üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesine destek oluyor. Klinisyenler, COVID-19 hastalarında Acil Servis ya da Yoğun Bakım Ünitesinde olduğu gibi hasta başında görüntüleme yaparak hastalara oldukları yerde teşhis koyabiliyor ve izleyebiliyorlar. Bu sayede diğer hastalara veya sağlık uzmanlarına virüs bulaşma riski de azaltılmış oluyor.
Philips Ortadoğu ve Türkiye Ultrason Pazarlama Direktörü Gamze Arbak: “Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını ile küresel çapta mücadele ediyoruz. COVID-19 ile ilişkili akciğer ve kardiyak komplikasyonların yönetiminde ultrason portföyünü kullanmak için FDA’dan aldığımız onayla, sağlık çalışanlarına daha kolay, hızlı ve güvenli teşhis imkânı sunabileceğiz.” dedi.
Philips Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Ultrason Genel Müdürü Bich Le ise: “Pek çok sağlık kuruluşu el tipi ve taşınabilir ultrason çözümlerimizin COVID-19 ile mücadelede önemli bir rol oynadığını ifade etti. Bu yasal onayın alınmasıyla birlikte sizlere daha net bir şekilde yol göstererek COVID-19 ile ilişkili akciğer ve kardiyak komplikasyonların yönetiminde ultrasonun güvenli ve etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayabileceğiz. Ayrıca ABD’deki ultrason üretim tesislerimiz de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında üretimimizi arttırma yönünde ciddi çalışmalar içerisindeyiz ” dedi.
Geniş ürün yelpazesi, kardiyak ultrason gibi alanlardaki öncülüğü ve mobil ultrason çözümü Lumify’ın özellikleri sayesinde Philips, COVID-19 ile olan mücadelede sağlık uzmanlarına sağladığı ultrason çözümleriyle dikkat çekiyor. Reacts özelliğinin yer aldığı Lumify, akıllı telefon ya da tabletle bir arada kullanılabilen ve gelişmiş tele-sağlık yeteneklerine sahip dünyanın ilk ultra-portatif ultrason cihazı. İki yönlü sesli-görüntülü arama ile canlı ultrason yayını yapma imkânı sunan Lumify, React iletişim platformu sayesinde sağlık uzmanlarının karşılıklı olarak canlı ultrason görüntüsüne ve prob pozisyonuna bakabilmelerine ve birbirleriyle fikir alışverişinde bulunabilmelerine imkân tanıyor. COVID-19 sürecinde ise bu çözüm, sağlık ekibine virüs bulaşma riskini en aza indirmede katkıda bulunuyor.
Philips ultrason sistemlerine özel transdüserler, kantifikasyon araçları ve diğer özellikler, COVID-19’a bağlı olarak akciğer ve kalp komplikasyonlarının değerlendirilmesinde ve yönetilmesinde ön plana çıkıyor. Örneğin, EPIQ CVx premium kardiyoloji ultrason sistemi, 2 boyutlu kalp değerlendirmesi ve 3 boyutlu sağ ventrikül hacmi ve ejeksiyon fraksiyon ölçümlerini otomatik bir şekilde gerçekleştiren bir sistem.
Bu yasal izin EPIQ serisi, Affiniti serisi, Lumify, CX50 ve Sparq diyagnostik ultrason sistemleri ve QLAB Gelişmiş Kantifikasyon Yazılımı gibi off-cart çözümleri gibi Philips ultrason ürünlerini kapsıyor.