Pierre Gasly, 13-14-15 Kasım’da İstanbul Park’ta seyircisiz olarak düzenlenecek organizasyon öncesi açıklamalarda bulundu. Soru-cevap şeklindeki röportajda Gasly, şunları söyledi;
SORU: Formula 1’de kariyerinizin ilk zaferi aynı zamanda takımınız Scuderia AlphaTauri için de ilk yarış birinciliği oldu. Yarışta neler yaşandı?
CEVAP: Kesinlikle çılgınca bir yarıştı. Kırmızı bayrak sallanıp da yarış durduğunda birçok şey yaşandı ve ben o an neler olduğunu düşünmek istemedim. Sadece kendime odaklandım. Arkamda kim olduğu ile ilgilenmedim. Lastikleri idareli kullanmaya ve takımıma en iyi sonucu getirmeye çalıştım. Kırmızı bayraktan sonra 28 turumuz daha vardı. 10 tur daha geçince Carlos’un (Sainz Jr.) benimle arasındaki farkı kapamaya başladığını anladım. 15 tur kaldığında ise Valtteri’nin (Bottas) yarış dışında kaldığını gördüm. O an anladım ki kazanmak için büyük bir şansımız var. Bu noktada her şeyimi vermeliydim ve öyle de yaptım. Son turda büyük bir çekişme olacağını biliyordum. Kendime bu zaferi kimsenin elimden alamayacağına söyledim ve başardım.
SORU: Bu sezon yarış kazanabileceğinizi bekliyor muydunuz?
CEVAP: Dürüst olmak gerekirse bu sezon bir birincilik elde edebileceğimi düşünmüyordum. Sadece kendi yapabileceklerimin en iyisini yapmaya odaklandım ve her yarışta en iyi performansımı vermek için çalıştım. Bir taraftan da rekabetçi bir aracımız olduğunu biliyordum. Her ne kadar orta sıralarda bulunan bir takım olsak da harika işler başarabileceğimize de inanıyordum. Bu sebeple de bu takım adına yarış kazanan iki pilottan biri olmak benim için çok özel. Hele ki kendi evimiz olan İtalya Grand Prix’inde başarmak, tarif edilemez bir durum.
SORU: Damalı bayrağın altından ilk sırada geçtikten sonraki ilk düşünceleriniz nelerdi?
CEVAP: Duygularım çok çeşitli ve karışıktı. 92 kiloluk kocaman bir adam olan koçumu ağlarken gördüm. İnanın bu çok sık karşılaşabileceğiniz bir durum değil. Herkesin gözlerinde o mutluluğu görmek inanılmazdı. O an kendimi harika hissettim. Ve tabii ki çocukluğundan beri Formula 1’de hayalini kurduğum yarış zaferine ulaştığım bu anı hayatım boyunca unutmayacağım.
SORU: İstanbul’da ilk kez yarışacaksınız. Türkiye GP’sinde yer almak için heyecanlanıyor musunuz?
CEVAP: Benim için yeni bir pistte yarışmak her zaman heyecanlandırır. İstanbul Park da kağıt üzerinde çok heyecan verici duruyor. Birçok çıkışı var; kör ve herkesin dilinden düşüremediği üç tane önemli üç sol virajı var, başta 8’inci viraj olmak üzere… Kimsenin pist hakkında çok fazla bilgiye sahip olduğunu düşünmüyorum. Türkiye GP’si özellikle yeni araçlara sahip takım ve pilotlar için çok zorlayıcı olacak. Oraya gitmek için şimdiden sabırsızlanıyorum.
SORU: Daha önce İstanbul Park’ta yarışmış pilotlarla bu pist hakkında konuştunuz mu?
CEVAP: Aslına bakarsanız grid’deki birkaç pilot dışında Türkiye’de yarışan kimse yok. O sebeple de bence hepimiz İstanbul Park’a gitmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Eminim Türkiye GP’si herkes için zorlayıcı ve heyecan verici bir hafta sonu olacak.
SORU: İstanbul Park takvimin en iyi ve dediğiniz gibi en heyecan verici pistlerden bir tanesi. 8’inci viraj ise çok ünlü. Bu viraj sizi heyecanlandırıyor mu?
CEVAP: Bunun tek bir cevabı olabilir: Evet. 8’inci viraj beni çok heyecanlandırıyor. Dört apeksi olan, geniş ve çok hızlı bir viraj. Bu da işi çok heyecan verici kılıyor.
SORU: Sıkı bir futbolsever ve Paris Saint-Germain taraftarı olduğunuzu biliyoruz. Peki en sevdiğiniz futbolcu kim?
CEVAP: Tabii ki Neymar ve Mbappe.
SORU: Yarışlardan önce kitap okumak ya da müzik dinlemek sizi motive eder mi?
CEVAP: Yarışlardan önce hep müzik dinlerim. Müziğin doğru modumu bulmamı sağladığını düşünüyorum. Özellikle antrenörümle ısınma zamanlarında bizi motive etmesi için özel bir şarkı listemiz bile var. Favori bir şarkıcım yok ama Amerikan rap’i seviyorum, özellikle 50 Cent’i.