Zirveyi ve düşme hattını yakından ilgilendiren kritik maçta fauller rekor düzeyde çalındı, pozisyon yok denecek kadar azdı, kartlar havada uçuştu ve puanlar da paylaşıldı.
Nwakaeme’nin ardından son haftaların formda ismi Ekuban da maçtan bir gün önce sakatlanınca Hüseyin Çimşir teknik kapasitesi yüksek orta saha karakterli bir takım kurmak zorunda kaldı. Merkeze yardıma gelen Abdülkadir Ömür ve Guilherme ile beraber Sosa-Abdülkadir Parmak-N’Diaye üçlüsü ile toplamda hücum gücü düşük ama teknik ve pas kalitesi yüksek bir takım oldular.
Novak’ın taçtan yarattığı pozisyonda sezonun golcüsü Sörloth Karadeniz ekibini öne geçirince Ankaragücü’nün hırsına, azmine ve sert presine iyi bir şekilde karşılık verdi ve ilk devrede rekor sayıda faul çaldırıp kart gördürdü rakibine. Ankaragücü’nün yakaladığı tek pozisyonda da Uğurcan Çakır devreye girince ilk devrenin manşeti yine sezonun Trabzonspor adına özetiydi: Atanın ve tutanın iyi olacak!
TRABZONSPOR SAKİN KALAMADI
Maçın ikinci devresinde Rodrigues’in ayağından kazandığı bir penaltı golüyle beraberliği yakalayan Ankaragücü geriye yaslandı, Trabzonspor ise yüklendi. Maçın kötülerinden Guilherme’nin çıkıp 20 yaşındaki genç santrfor Koray Kılınç’ın girmesi ile beraber hücum gücünü kağıt üzerinde arttran Trabzonspor saha içerisine bunu yansıtamadı. Ekuban ve Nwakaeme’nin yokluğunun derinden hissedildiği bu süreçte plansız hücumlar gerçekleştiren Hüseyin Çimşir’in talebeleri, rakip eksik kalmasına rağmen baskı kurmayı başardı belki ama pozisyon üretemedi. Sezonun geride kalan kısmına yakışmayacak ölçüde ‘doldur boşalt’ içerikli hücumlar gerçekleştirdi. Her şeyden öte sakin kalmayı beceremediler. Son çeyreği panik halinde oynayan Karadeniz ekibinde Hüseyin Çimşir enteresan değişiklikler yaparak belki önümüzdeki hafta oynanacak olan Galatasaray maçında olası kart cezalarının önüne geçti ama maçı çevirecek bir hamle de gerçekleştiremedi. Ligin son sırasındaki rakibe 2 puan bırakan Trabzonspor, şampiyonluk yolunda ciddi bir darbe almış oldu.