Yeni yılla birlikte, podcast’lerin önümüzdeki dönemde hem yayıncılar hem de reklamverenler için ciddi fırsatlar yaratacağını somut gelişmelerle gözlemlemeye başladık. Pazarın en güçlü mecralarından biri olan Spotify, geçtiğimiz günlerde podcast reklamcılığı için ölçümleme yapmayı mümkün kılacak ‘Streaming Ad Insertion’ı’ duyurarak bir anlamda rekabetin fitilini ateşledi. Pazarda meydana gelecek görkemli patlamanın hemen öncesinde, bu hamleyi enine boyuna değerlendirmekte de fayda var.
Podcast’ler neden bu kadar önemli?
Öncelikle podcast’lerin önemine değinelim. Malum, her dönemin iletişim dinamikleri ve araçları değişkenlik gösteriyor. Reklamverenler (kişiler, kurumlar, markalar…) tüketicilere doğrudan ve etkili bir iletişimle ulaşmanın yeni yollarını arıyor. Bu noktada günümüzün dijital iletişim kanalları için de pazarlamanın kalbi diyebiliriz. Ancak dijital dünya fazlasıyla büyük ve hedef kitlelerin davranışlarını öngörmek, doğru kitlelere ulaşmak artık çok da kolay değil. İşte bu noktada podcast’lerin önemi hızla artıyor. Özellikle podcast dinleyicilerinin belirli bir konuyu seçmiş, o konuyu dinlemeye gelmiş kişiler olması bulunmaz bir nimet. Koca dijital dünyada, böylesine rafine ve mesaj almaya açık kitleleri bulmuşken, faydalanmamak olur mu? Elbette olmaz!
‘’Ne yani, dinleyenler alışveriş yapmaya ikna mı oluyor?’’ diyorsanız…
ComScore/Wondery’nin podcast reklam gelirleri üzerine yaptığı araştırmaya göre, podcast dinleyicilerinin 3’te 2’si herhangi bir podcast reklamından sonra harekete geçiyor ve satın alma davranışı gösteriyor. Araştırmaya katılanların %68’i mutlaka bir aksiyon aldığını belirtirken; %31’i daha fazla bilgi arayışına girdiğini, %29’u bahsedilen markanın internet sitesini ziyaret ettiğini, %23’ü online alışveriş gerçekleştirdiğini, %22’si çevresindeki kişilerle reklam hakkında konuştuğunu, %17’si bahsedilen ürünü mağazadan aldığını ve yüzde 13’ü de marka hakkında görüşünün olumlu olarak etkilendiğini belirtiyor. (Şu an bu istatistikleri yeni öğrenen pazarlamacıların ve reklamverenlerin yazıyı bırakıp koşuşturmaya başladığını hayal edebiliyorum. Çünkü evet, bu kadar ciddi bir etki ve potansiyel söz konusu.)
Ama bitmedi! Birleşik Krallık menşeli Maple Street Creative’in podcast dinleyicileriyle ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını da değerlendirmekte fayda var. Araştırmaya göre dinleyicilerin %89’u bilgi dağarcıklarını genişletmek için %72’si her yerde bulunamayacak bilgilere ulaşarak çeşitli olayları ilk bilen kişi olmak istedikleri için podcast yayınları dinliyor. Ayrıca, dijital mecralarda yayınlanan videolardan ortalama olarak 18 saniyede sıkılan ve videoları kapatan kullanıcıların, podcast’leri ortalama 22 dakika kadar rahatlıkla dinleyebildiği belirtiliyor. Bu açıdan podcast’ler kişilerin, kurumların, markaların kendi hikâyelerini oluşturup anlatabilecekleri birer araç olarak dikkat çekiyor. Rakamlar gerçekten de iştah açıcı cinsten…
Spotify’ın hamlesi ne anlama geliyor?
Spotify’ın hamlesine gelecek olursak; bildiğiniz gibi podcast’ler genellikle detaylı bilgi paylaşımı yapılmayan abonelikler ile indirildiği için hangi alanlarda nasıl tüketildikleriyle ilgili toplanan veriler sınırlı oluyordu. Ama Streaming Ad Insertion ile artık podcast’lerin hangi kanallarda, hangi yaş ve cinsiyette kullanıcılar tarafından dinlenildiği takip etmek mümkün olacak. Spotify’ın yaptığı açıklamaya göre, Streaming Ad Insertion ile real time reklam gösterimi, reklamların sıklığı ve reklamlardan gelen geri dönüşler hakkında detaylı veriler elde edilecek.
İlk deneyen markalardan Puma, %180 geri dönüş aldı!
Streaming Ad Insertion’ı ilk test eden markalardan biri olan Puma’nın, Jemele Hill Is Unbothered postcastindeki reklamlarından %180 oranında geri dönüş sağladığını da söylemeden geçmeyelim.
Özetle; herkes gözüne kestirdiği podcast’lerde vaziyet alsın, çok yakında her bir yayın altın değerinde olacak!
Şinasi Furkan AVCI
twitter.com/snsfrknvc