ANKARA, 25 Aralık (Reuters) – Politika faizinde beklentilerin üzerinde artış yapan Merkez Bankası (TCMB) para politikasını kullanma kabiliyeti nedeniyle sorgulanan kredibilitesini artırırken TL’ye yönelik beklentilerde de iyimserlik hakim durumda.
TCMB dün politika faizini 200 baz puan artışla beklentilerin üzerine çekip %17’ye yükseltirken para politikasında sıkı duruşun, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar kararlılıkla sürdürüleceğine dikkat çekti. faiz artırımını “güçlü bir parasal sıkılaştırma” olarak tanımlarken, önümüzdeki dönemde faiz kararlarının ne yönde şekilleneceğine dair net bir mesaj vermedi. Ancak karar alma sürecinde enflasyonun belirleyici olacağını belirtti. BDDK’nın taksit sınırlamaları gibi para politikasında sıkılaştırmayı tamamlayıcı adımlarının faiz artışının etkinliğini artıracağına dikkat çekti. Bazı bankacılar ise TCMB’nin politika faizinin 2021 için tepe noktasına ulaşmış olduğunu düşünüyorlar.
Bankacılar beklenen enflasyona göre hesaplanan reel faizin Türkiye için %5.6 ile gelişmekte olan ülke ortalaması olan %0.5’in oldukça üzerine çıkarılmasının yabancı yatırımcı için önümüzdeki yıl net bir portföy girişi anlamına geleceğini düşünüyorlar. Bu gelişmenin de yabancı yatırımcılardan ziyade lokal yatırımcılar için önemine dikkat çekiyorlar. son iki senede döviz ve altın varlıklarını yaklaşık 70 milyar dolar tutarında artırdı. Dün açıklanan verilere göre, lokal döviz altın mevduatları 234.1 milyar dolarla tarihi zirvede.
TCMB son iki yılda kaybettiği yaklaşık 130 milyar dolar döviz rezervini yerine koymak için ise dolarizasyonun tersine çevrilmesinin önemine vurgu yapıyor.
Bu kapsamda piyasalar yıl sonu tatili nedeniyle sakin seyreden bu günlerin ardından 2021’in ilk dönemlerinde yabancı yatırımcı girişlerinin süreceğini ancak lokallerin nasıl bir seyir izleneyeceğinin de önemli olacağını belirtiyorlar. Bankacılara göre dünkü adım da en azından yeni dolarizasyonun önüne geçecek.
Goldman Sachs tarafından dün TCMB kararı sonrası yayımlanan raporda, “İç piyasada güvenin ne kadar tesis edilebileceğine ve dolarizasyonun ne kadar önüne geçeceğine bağlı olmak üzere politika faizinin tepe noktasına ulaştığını düşünüyoruz. Politika faizinin %17 seviyesinde 2021 boyunca kalacağını, enflasyonun ise yılın büyük bölümü boyunca %15 civarında seyrettikten sonra yılın son aylarında %12.5’e düşeceğini bekliyoruz” görüşüne yer verildi.
Dolar/TL TRYTOM=D3 hafta başında küresel piyasalardaki dalgalanmaya paralel 7.63-7.7350 bandında dalgalandı. Ancak TL benzer para birimlerine göre TCMB’den yeni sıkılaştırma beklentileriyle ve petrol fiyatlarındaki düşüşle pozitif ayrışmıştı.
Dolar/TL dün güne başladığı 7.65 civarından PPK öncesi son işlemlerde 7.6250’ye kadar gerilemişti. Beklentilerin üzerindeki faiz artışının ardından ise dolar/TL 7.55’e kadar geriledi. Kur bu sabah saat 08.45’te 7.5800/7.5950 seviyesinden işlem gördü.
Aynı saate euro/TL 9.2376/9.2506, sepet bazında TL 8.4088/8.4228 seviyesindeydi.
Bir bankanın Hazine masası işlemcisi, “TCMB piyasa beklentilerinin önüne geçerek önemli bir kredibilite sağlamış oldu. TCMB’nin enflasyonda hızlı bir düşüş istediğini bu yüzden piyasanın önüne geçtiğini düşünüyoruz. Bunun yanında enflasyona sigara gibi kamu tarafından fiyatı kontrol edilen ürünler ve mevduat getirilerindeki vergilerle de destek olunuyor. Bizim buradan anladığımız TCMB’nin dolarizasyon konusundaki kararlılığı” dedi ve ekledi:
“Jeopolitik riskler baki ancak bu politika bileşiminde TL için kötümser olmak için pek de sebep kalmıyor. Öte yandan TCMB’nin bugün yada önümüzdeki hafta fonlamanın %60’nı gerçekleştiği swap piyasına da dünkü faiz artışını yansıtmasını bekliyoruz” dedi.
TCMB Başkanı Naci Ağbal geçen haftaki para ve kur politikası toplantısında enflasyonda düşüşü sağlamak için mevcut %15 seviyesindeki politika faizinde gerekirse yeni sıkılaştırma yapabileceklerini belirtmiş ve önümüzdeki dönemde yabancı ve yerli yatırımcıların TL varlıkları daha ön plana çıkaracağı bir çerçeve öngördüklerini ifade etmişti.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takası primi (CDS) ise ekonomi yönetimindeki değişim öncesi işlem gördüğü 570 baz puandan dün itibarıyla 315/325 seviyesine gerilemiş durumda.