Son NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, önceki günkü ilk oturumda Türkiye hakkında temelden yoksun suçlamalarda bulunması restleşmeye neden oldu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, görevden ayrılmasına kısa bir süre kalan Pompeo’nun ithamlarına sert tepki gösterdi ve Türkiye’nin pozisyonunu detaylı bir şekilde dile getirdi.
POMPEO TÜRKİYE’Yİ SUÇLADI
Kulislerden yansıyan bilgilere göre Pompeo, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri almasını eleştirerek bunun NATO’nun güvenliğini zafiyete uğrattığını ve Moskova’ya hediye niteliğinde olduğunu savundu. Bakan Çavuşoğlu ise S-400 alımının bir seçim değil, mecburiyet olduğunu ifade etti. Asıl sorulması gereken sorunun “ABD’nin neden 10 yıl boyunca Türkiye’nin Patriot sistemi tedarik çabalarını yanıtsız bıraktığı” olduğunu belirtip Washington’un hatalı yaklaşımının ABD Başkanı Donald Trump tarafından da teyit edildiğini hatırlattı.
FRANSA BUNU FIRSAT BİLDİ
Pompeo’nun Türkiye’yi, Libya ve Yukarı Karabağ’da çatışmaları körükleyen bir müttefik olarak nitelemeye teşebbüs etmesi ve şu ana kadar NATO’daki girişimleri hep sonuçsuz kalan Fransa’nın da aynı doğrultuda beyanlarda bulunması Çavuşoğlu’nun tepkisine neden oldu. Çavuşoğlu, Libya’da meşru hükümetin yanında yer alanın Türkiye olduğunu ve bugün Libya’da siyasi bir süreçten bahsediliyorsa bunun Türkiye sayesinde mümkün olduğunu aktardı. Yukarı Karabağ’da, Minsk Grubu eş başkanlarının 30 yıl boyunca barışı sağlayamadıkları, Ermenistan’ın tahrikleri nedeniyle çatışmaların başladığı, çatışmalar sırasında üç kez ateşkes sağlanmasına rağmen bunun her defasında Ermenistan tarafından bozulduğu da Çavuşoğlu’nun vurguları arasında yer aldı. Çavuşoğlu, Ermenistan’ın bu tavrını ne Fransa’nın ne ABD’nin kınadığına dikkat çekti. Pompeo’nun ve Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian’ın bu toplantı öncesinde Türkiye’ye karşı duruş sergilemeleri için bazı Avrupa başkentlerinde girişimde bulunması da Çavuşoğlu’nun eleştirdiği unsurlar arasında yer aldı.
ABD’YE TARAFSIZLIK HATIRLATMASI
Pompeo, Doğu Akdeniz konusunda da Yunanistan’ın tezlerine paralel bir tavır sergileyerek Türkiye’nin provokatif davrandığını iddia etti. Bakan Çavuşoğlu ise, Almanya bu konuda tarafsız arabulucu olarak davranırken ABD’nin Yunanistan ile Kıbrıslı Rumların maksimalist iddialarını destekleme yoluna gittiğini belirtti. Çavuşoğlu ayrıca, Türkiye’nin Yunanistan’la ön şart olmadan diyaloğa açık olduğunu, NATO’daki ayrıştırma sürecinin Atina yönetiminin tavrı nedeniyle son derece yavaş işlediğinin NATO makamlarınca da yakından bilindiğini kaydetti.
TERÖR VURGUSU
Çavuşoğlu, ABD’nin terör örgütlerine yönelik yaklaşımının yanlışlığını da bir kez daha müttefiklerle paylaştı. Suriye’de DEAŞ’la göğüs göğüse mücadele eden tek müttefik ülkenin Türkiye olduğu mesajını veren Çavuşoğlu, Amerikan askeri makamlarının terör örgütleri PKK ile YPG arasında fark bulunmadığını teslim etmelerine rağmen ABD’nin PKK/PYD/YPG’ye silah ve eğitim sağladığını söyledi.
TAVRI YADIRGANDI
Pompeo’nun tavrı bazı diplomatik kaynaklarca da yadırgandı. Pompeo’nun, giderayak NATO içinde gerginliği tırmandıran bir yaklaşım içine girmesinin yeni Amerikan yönetiminin işini zorlaştırma amaçlı olabileceği yapılan değerlendirmeler arasında yer aldı.
NATO VE AB MESAJI
TRT World Forum 2020’de konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, istikrarı bozucu gelişmeler karşısında Türkiye’nin izlediği politikaların aslında NATO için de iyi olduğunu belirterek, “Türkiye güçlü bir NATO müttefikidir ve geleceğini Avrupa Birliği’nde görüyor. Çoğunlukla Avrupa tarafında bulunan kafa karışıklığının üstesinden geldiğimizde, Türkiye’nin AB’ye katılımına ilişkin tarihi adımın atılabileceğine inanıyorum. Bu aynı zamanda bölgemiz üzerinde de dönüştürücü bir etkiye sahip olacaktır” dedi.
İŞTE NATO’YA REFORM ÖNERİLERİ
Mevcut ve gelecekteki sınamalara ayak uydurma amacında olan NATO’nun, aralarında eski NATO Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Tacan İldem’in de bulunduğu on akil adama hazırlattığı rapor kamuoyuna açıklandı. “NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik” adını taşıyan, 138 öneri ve 67 sayfadan oluşan belgede öne çıkan bazı unsurları şu şekilde özetlemek mümkün:
KONSENSÜSE DEVAM: NATO’da oybirliğiyle karar alınmaya devam edilmesi ancak karar mekanizmasının hızlandırılması isteniyor. Konsensüsle alınan kararların gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi talep ediliyor. Genel Sekreter’in yetkilerinin artırılması öneriliyor. Terörizmle mücadelenin NATO’nun ana görevleri arasına alınması teklif ediliyor.
RUSYA YAKLAŞIMI: Rusya’ya yönelik caydırıcılık ve diyaloğa dayalı politikanın sürdürülmesi, bu ülkenin tehdit ve düşmanca hareketlerine kararlı yanıt verilmesi isteniyor.
ÇİN ODAKTA: NATO’nun Çin kaynaklı güvenlik sınamalarına daha fazla zaman ve siyasi kaynak ayırması görüşü savunuluyor.
AB’YLE İLİŞKİLER: Avrupa Birliği ile güvenin ve anlayışın en üst düzeyde canlandırılmasının yollarının aranması, iki örgüt liderlerinin özel bir resmi oturumda bir araya gelmelerinin yararlı olacağı vurgulanıyor.