İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in 2. oğlu Prens Andrew, cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein ile arkadaşlığının, İngiltere Kraliyet ailesinin çalışmalarına zarar verdiğini söyleyerek, aile üyesi olarak üstlendiği görevleri bıraktığını açıkladı.
York Dükü Prens Andrew hakkında, Epstein aracılığıyla reşit olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girdiği iddiaları da vardı.
Prens Andrew, aylardır adının geçtiği iddialarla ilgili olarak ilk kez Cumartesi günü televizyon ekranlarına çıkmış ve BBC’nin Newsnight programında kendisine yöneltilen soruları yanıtlamıştı.
Prens röportajda, 17 yaşındayken cinsel ilişkiye zorlandığını öne süren ABD vatandaşı Virginia Giuffre’nin iddialarını yalanladı ve olayın yaşandığı söylenen 10 Mart 2001 tarihinde kızı Beatrice ile İngiltere’nin Woking şehrinde pizza yemeye gittiğini söyledi.
Prens’in yanıtlarını inandırıcı bulmayanlar röportajın “itibarına zarar verdiğini” söylüyor.
Buckingham Sarayı’ndan yapılan açıklamada Prens Andrew, olayın Kraliyet ailesinin yardım çalışmalarına zarar verdiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden, Majesteleri’nden (Kraliçe 2. Elizabeth) yakın gelecekteki kamu görevlerimden çekilmeyi talep ettim ve o da buna izin verdi.”
Prens Andrew, gerektiği halde soruşturmada işbirliğine gideceğini de açıkladı.
İngiltere’de Kraliyet ailesi üyeleri, ülke içi ve dışındaki etkinliklerde Kraliçe’yi temsil ediyor, hayır kuruluşlarıyla ortak çalışmalar yürütüyor.
Prens Andrew açıklamasında, “Jeffrey Epstein ile yanlış karar sonucu kurduğum ilişkiden tartışmasız bir şekilde pişman olmaya devam ediyorum” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump ve eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın da bir dönem arkadaşlık yaptığı Amerikalı miliarder Jeffrey Epstein, reşit olmayan kız çocuklarıyla cinsel ilişkiye girmek ve 18 yaşındak küçük kız çocuklarını cinsel ilişkiye zorlayarak geniş çaplı bir fuhuş şebekesi kurmakla suçlanıyordu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Epstein, 10 Ağustos’ta New York’ta tutulduğu cezaevinde ölü bulundu, daha sonra Epstein’ın intihar ettiği açıklandı.
2007’de de Epstein’a benzer suçlamalar yöneltilmişti, hüküm giyen Epstein savcılıkla anlaşmaya gitmişti.
Epstein’ın kurbanlarından Virginia Giuffre, 17 yaşında olduğu 2001 yılında, daha sonra 2002 yılında New York’ta, Londra’da ve Epstein’ın ABD Virjin Adaları’ndaki özel mülkünde Prens Andrew’la cinsel ilişkiye zorlandığını söyledi.
BBC Newsnight programından Emily Maitlis’in sorularını yanıtlayan Prens Andrew, “Böyle bir şey olmadı. Kesinlikle böyle bir şey olmadığını size söyleyebilirim. Bu hanımefendiyle görüştüğümü hatırlamıyorum, kesinlikle öyle bir şey yok” dedi.
İddiaların sahibi Giuffre, olaya ilişkin verdiği ayrıntılı ifadelerde, “2001 yılında cinsel ilişkiye girdikleri gece dans etmeye gittiklerinde Prens Andrew’un çok terlediğini” söylemişti. Prens ise bu iddianın kesinlikle doğru olmadığını, tıbbi olarak terlemesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Prens, “helikopter pilotu olarak görev aldığı Falkland Savaşı sırasında aşırı dozda adrenalin sonucu yaşadığı travmayla artık terlemediğini” anlattı.
İddialara kanıt niteliğinde olduğu belirtilen bir fotoğraf da gündeme gelmişti. 2001 tarihli Londra’da çekilen fotoğrafta, Prens Andrew, Epstein’ın kız arkadaşının evinde elini Giuffre’nin beline dolarken görülüyor.
Prens Andrew bu fotoğraf sorulduğunda, “Bizim yaptığımız incelemeler sonucu, fotoğrafın sahte olup olmadığını kanıtlayamadık, çünkü bir fotoğrafın fotoğrafının fotoğrafı” dedi.
Prens Andrew, ABD’de olmasına rağmen bahsi geçen bir diğer tarihte Giuffre ile New York’ta cinsel ilişkiye girdiği iddialarını da yalanladı.
Genel seçimler öncesi siyasi çekişmenin konusu haline geldi
Prens Andrew’un Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ve hakkındaki iddialar, 12 Aralık genel seçimleri öncesi siyasi çekişmenin de konusu haline geldi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn, yanıtlanması gereken sorular olduğunu söylerken, Muhafazakar Parti lideri ve Başbakan Boris Johnson, Kraliyet’in bu konuda bir kabahatinin olmadığını savunuyor.
Prens Andrew’un BBC’ye verdiği röportajla, kamuoyu önünde kendini aklamak yerine tam tersi bir etki yarattığını söyleyenler vardı.
Prens Andrew’un sorulara verdiği yanıtları samimi ve dürüst bulmayanlar, röportaj vermenin “doğru bir karar olmadığı” ve sonuçlarının “halkla ilişkiler felaketi doğurabileceği” yorumlarını yapmıştı.
Röportaj yayımlandığı sırada sosyal medyada Prens Andrew’un yanıtlarıyla dalga geçen çok sayıda mizah içerikli paylaşım da yapılmıştı.
BBC Kraliyet Muhabiri Jonny Dymond da bu röportajın Prens’e “çok zarar verdiğini ve adını temize çıkarma fırsatının çok kötü bir şekilde boşa çıktığını” söyledi.
Buckingham Sarayı’nın eski basın danışmanı Dickie Arbiter röportajın “çok acı verici” olduğunu söylemişti.
Arbiter’e göre Prens Andrew, “Buckingham Sarayı’nı çiğneyip herhangi bir tavsiye almadan röportaj vermeyi kabul etmiş olabilir.”
Arbiter, “Halkla ilişkiler işinde olan aklı başında herkes, Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ve yaptıklarını televizyon ekranlarında anlatacağı fikrine kesinlikle karşı çıkardı” diyor.
Arbiter, röportajın Prens Andrew’un bazı yardım kuruluşlarıyla ilişkisine de zarar verebileceğini kaydetmişti.