İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, aday öğrencilerin değişime ve dönüşüme ayak uydurması gerektiğini söyledi. Geleceği şekillendirecek yapay zeka devrimine liderlik edecek bilim insanları ve iş insanları yetiştirmek için çalışma yaptıklarını belirten Karaca, İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi altında Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği bölümünün kurulduğunu anlattı. İTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği bölümünün Türkiye’nin yapay zeka ile veri bilimi ve mühendisliğini birleştiren ilk bölümü olduğunu belirten Karaca, yapay zeka ve veri biliminin ayrılmaz bir bütün olduğunu söyledi. Karaca, tüm mühendislik alanlarının mutlaka yapay zeka veya veri mühendisliğine dokunacağını belirterek, şunları anlattı:
“Yapay zeka ve veri biliminde yenilikçi araştırma, geliştirme ve bilgi kapasitesi oluşturmayı, bu alanda ileri seviyede yöntem ve teknolojiler geliştirmeyi hedefleyen Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezimizi de geçtiğimiz yıl kurmuştuk. Alanında öncü akademisyenler temel araştırmalara paralel uygulama araştırmaları ve çalışmalarını da sürdürüyor. Bu alanda açtığımız bölümle de ülkemize ve küresel alanda nitelikli insan gücü desteği sunacağız. Bu bölüme girecek 40 öğrenci, ülkemizin ilk yapay zeka ve veri mühendisleri olarak Türkiye ekonomisinin ilgili sektörlerine yön verecek.
YENİ DÖNEMDE BİYOTEKNOLOJİ ÖNEM KAZANACAK
Kovid -19 salgını sonrası süreçte aşı çalışmaları bütün dünyada hız kazandı. Bu süreçte biyoteknoloji çok önemli. Bu gelecekte de fark yaratacak sektörlerin başında gelecek. İnsan ömrünü sağlıklı uzatma teknolojileri geliştirme misyonuyla gelişmekte olan moleküler biyoloji ve biyoteknoloji sektöründe ülkemizin, mevcut insan kaynağından ötürü önemli bir potansiyeli var. Moleküler biyoloji Türkiye’nin kalkınma planında da öncelikli olarak atılım yapması gereken teknoloji alanlarından biri. Genetik ve modern biyoteknoloji konularında öğrencilerin gerek lisans, gerekse lisansüstü eğitim alarak yetişmeleri son 15 yıllık süreçte gelişmeye başladı. İnsan sağlığı için risk oluşturan hastalık etkenleri, toksik kimyasallar ve radyasyon gibi etkenlerin belirlenmesi, bunların neden olduğu etkilerin moleküler mekanizmalarının incelenmesi, bunlara karşı sınırlamalar getirilmesi ve korunma yöntemlerinin geliştirilmesi ve sağlıklı bir çevre yaratılması esasına dayanan biyoteknolojinin yeni dünyanın gözdeleri arasında yer alacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
‘TIP KADİM BİR MESLEK AMA O ALAN DA DÖNÜŞTÜ’
Özellikle kararsızlıkları olan adayların ileride alternatif yollara imkân veren ve belirli bir dönemle kısıtlı kalmayan tercihler yapmaları doğru olacak. Bu durum doğrudan bir meslek seçmekten çok belirli bir disipline yönelmekle mümkün. Aileler de çocuklarının tercihlerinde çok etkili. Ülkemizde birçok aile değişmeyen bir şekilde çocuklarının doktor olmasını istiyor. Tıp elbette kadim bir meslek ama o alan da dönüştü ve dönüşmeye devam ediyor. Bugün doktorların mühendislikten azade hizmet vermeleri söz konusu olabilir mi? Doktorların araştırma, teşhis ve kliniklerde kullanacağı makineleri de mühendisler tasarlıyor. Belki de gelecekte sağlığımızı robotlara, yapay zeka programlarına emanet edeceğiz. O günler uzak değil.
GELİŞMEKTE OLAN ALANLARIN MADDİ GETİRİSİ DAHA FAZLA OLACAK
Dijital dönüşüm en hızlı sağlık sektöründe boy gösterdi. Gelecek yıllarda toplumsal hayatta birçok dönüşüm yaşanacak. Yeni alanlar, yeni fırsatların da ortaya çıkmasını sağlayacak. Gelişmekte olan alanların gelecekte maddi getirisi, mevcut mesleklere göre kat kat fazla olacak. 5G teknolojilerinin gelişimiyle birlikte nesnelerin internetinden söz ediyoruz, makinelerin birbiri arasında kuracakları iletişim için de insan aklına ve yönetimine ihtiyaç var. Geleceğin meslekleri arasında, endüstriyel veri bilimciliği, siber fiziksel güvenlik ve kriptografik mühendisliği, robot koordinatörlüğü, IT/ IoT çözüm mimarlığı, endüstriyel bilgisayar mühendisliği, bulut hesaplama uzmanlığı, veri güvenliği uzmanlığı, şebeke geliştirme mühendisliği, 3D yazıcı mühendisliği, giyilebilir teknoloji tasarımcılığı gibi alanlar var. Öğrenciler tercihlerini bu konuları kapsayan bölümlerden yana da kullanabilir.”