YÖK ayrıca, örgün öğretimdeki her bir programın derslerinin en az yüzde 10’unun uzaktan verilmesini de güçlü bir şekilde tavsiye ve teşvik edecek. Üniversite rektörleri YÖK’ün bu kararını değerlendirdi. Bazıları uzaktan eğitimdeki önyargıların kırıldığını söylerken, bazı rektörler uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini tutmayacağı görüşünde.
YÖK’ÜN KARARI OLUMLU
Prof. Dr. Muhammed Şahin (MEF Üniversitesi Rektörü): Bence son derece olumlu bir karar. Yüzde 30 kararı vardı ama pek kullanılmıyordu. Online eğitimin algısı kötüydü Türkiye’de. Bu süreçte öyle olmadığını gördük. Bu aynı zamanda üniversitelerin sadece olağanüstü durumlara hazırlıklı olmasını değil, bu alandaki teknolojik gelişmeleri canlı tutması ve takip etmesini sağlayacak. Hocanın derste saatlerce konu anlatması öğrencilerin pasif olarak dinlemesi sürecinin artık bitmesi lazım. Biz kurulduğumuzdan beri online eğitimi kullanıyorduk. Öğrencilere dersten önce dersin özetini izletiyoruz. Öğrenci dersin içerik kısmını özet olarak videodan izliyor, sınıfta tartışıyor, analiz yapıyor, yorumluyor. Yani derste aktif öğrenme gerçekleşiyor. Bu alanda da geliştirilen yapay zeka destekli dijital ders platformları var. MEF üç yıldır bu platformları da yoğun olarak kullanıyor. Önümüzdeki dönem bunların sayıları da artacaktır. YÖK bu kararı zamanında aldı. Üniversitelerin hazırlanmaları için eylüle kadar da zaman tanımış oldu. Genel olarak süreç bence çok iyi yönetiliyor.
EĞİTİM SİSTEMİNE KATKI SAĞLAR
Prof. Dr. Erkan İbiş (Ankara Üniversitesi Rektörü): YÖK’ün bu kararını çok olumlu buluyorum. Üniversitemizde pandemi öncesinde de bazı derslerin uzaktan öğretim şeklinde verilmesi uygulaması mevcuttu zaten. Ancak bu kararla birlikte YÖK, bu uygulamayı genişletti ve kesin karar altına almış oldu. Bu bağlamda karma eğitim modelleri için önemli bir kapı açılmış oldu. Dolayısıyla gelecek dünyada, örgün öğretimdeki öğrencilerin mutlaka yüz yüze eğitim alırken, uzaktan eğitim ve teknolojinin kullanılması imkanlarıyla da bazı dersleri almalarının önü açılmış oldu. Bundan memnunuz. Biz de uygulamalarımızı bu şekilde tüm birimlerimize yaygınlaştıracağız. Bunun Türk eğitim sistemine kalite bakımından önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.
ÖĞRETİM OLUR AMA EĞİTİM OLMAZ
Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ (Atılım Üniversitesi Rektörü): Biz uzaktan eğitimi kullanıyorduk. Uzaktan eğitimle yürüttüğümüz iki master programı var. Onun dışındaki programların hepsi örgün eğitim. Bir zorunluluk olmadığı sürece, tekrar okullar açıldığında uzaktan eğitimi kullanmayı düşünmüyoruz. Yurtdışında da yapılan anketlere baktığımızda öğrencilerin yüzde 80’i örgün eğitim istiyor. Üniversite sadece öğretim değil aynı zamanda eğitim yeri. Sportif, sosyal, sanatsal aktiviteler de eğitime dahil. Eğitimin gerçekleşmesi için öğrenci kampusta bulunmalı. Zorunluluk olmadığı sürece uzaktan eğitime dönülmesi taraftarı değilim. Belki birkaç derste geçebiliriz. Ancak uzaktan eğitimde sınav güvenliği sağlanabilmiş değil. Pandemi hayatımızda bir parantez. Uzaktan eğitimin örgün eğitime bir alternatif olabileceğini düşünmüyorum. Öğretim yapılıyor belki ama eğitimden uzaklaşılıyor. Alternatifi olamaz ama örgün eğitimin destekçisi olabilir.
İŞ YAŞAMI DEĞİŞİYOR
Prof. Dr. Şirin Karadeniz (Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü): Ben bu kararı olumlu görüyorum. Öğrencileri dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 yetkinlikleriyle mezun etmemiz çok önemli. İş yaşamı artık değişiyor. Dijital okur yazarlıkların artmasında, açık kaynaklarda eğitim almada, derslerin teknolojiyle alınması ciddi bir dönüşüm süreci. Akademisyenlerin bu konuda eğitim alması, ölçme değerlendirmenin buna göre organize edilmesi, akademisyenlerin uzaktan eğitim birimiyle birlikte çalışması gerekir. Biz yüzde 30’u kullanıyorduk. Bazı dersleri online yapıyoruz bazıları yüz yüze, bazıları da hem online hem yüz yüze harmanlanmış şekilde. Uzaktan eğitimle öğrencilerin öz düzenleme, disiplin, kendini yönetme becerilerini de teşvik etmiş oluyoruz. Şimdi daha fazla dersi bu şekilde yapabileceğiz. Eğitimin kalitesini arttıracak, dersi zenginleştirecek çalışmalara devam edeceğiz.
YOĞUNLUĞU AZALTMAK İÇİN KULLANACAĞIZ
Prof. Dr. Abdullah Atalar (Bilkent Üniversitesi Rektörü): Önümüzdeki dönemde uzaktan eğitimden de faydalanarak yoğunluğu azaltmayı planlıyoruz. Derslerdeki yoğunluğu azaltmak, sosyal mesafe kuralını sağlamak için bu yöntemi kullanabiliriz. İşler normale döndükten sonra nasıl olur bilmiyoruz. Uzaktan eğitim yüz yüze eğitim kadar etkili değil. Belli bir oranda ve bazı durumlarda kullanılabilir. Uzaktan eğitimde avantajlı durumlar da var. Öğrencilerin yaptıklarını daha hızlı ve kolay bir şekilde sınıfla paylaşabilmesi gibi. Bu süreç geçtikten sonra hala kullanmaya devam eder miyiz, çok tahmin etmiyorum.
YERİNDE BİR KARAR
Prof. Dr. Erhan Güzel (İstanbul Kültür Üniversitesi Rektörü): Üniversitemiz, 10 yıl önce uzaktan eğitim konusunu ciddiye alarak Stanford ve MIT gibi dünyadaki sayılı üniversitelerin kullandığı Sakai açık kaynak kodlu yazılımı gereksinimlerine göre uyarladı ve geliştirdi. CATS adını verdiğimiz uzaktan öğretim çözümümüz oluştu. Sekiz yıldır tüm birinci sınıf öğrencilerimiz, yabancı dil, Türkçe, bilişim gibi ortak derslerini uzaktan öğretimle alıyorlar. YÖK’ün bu kararı yerinde ve zamanında alınmış bir karar. Pandemi sürecinin belirsizliği dikkate alındığında, özellikle uzaktan öğretime hazırlıklı üniversiteler için bu olumlu bir gelişme. Teknolojik olarak uzun yıllar öncesinden gerekli yatırımları ve geliştirmeleri yapmış olmak elbette önemli, fakat uzaktan öğretimde personelin yetişmiş, içeriğin sağlanmış olması ve öğrencilerin buna hazır olmalarının yanında çok güçlü bir idari organizasyon da gerekiyor.
ODTÜ BU KONUDA ÖNCÜ
Prof. Dr. Mustafa Verşan Kök (Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörü): ODTÜ Rektörü olarak YÖK tarafından alınan bu kararı çağımızın eğitim gerekliliklerini yansıtması açısından oldukça önemli bulduğumu belirtmek isterim. Bildiğiniz üzere ODTÜ ülkemizin ilk internet bağlantısını gerçekleştiren, ‘İnternet’e Dayalı İlk Uzaktan Öğretim Programı’nı geliştiren, ilk kablosuz ağ yapısını oluşturan üniversite. Geçmişimizden gelen bu gelenekle öğrencilerimize en iyi teknolojik imkanları sunmaya devam ediyoruz. Pandemi öncesinde de uzaktan öğretime yönelik geniş yelpazede olanaklar sunuyorduk, Covid-19 ile örgün eğitim materyallerini de online eğitime uyumlu hale getirerek öğrencilerimize sunmaya başladık. Dolayısı ile YÖK’ün uzaktan öğretim tavsiye ve teşviklerinde koymuş olduğu hedefe halihazırda ulaşmış bir üniversite olduğumuzu ifade edebilirim. Birçok alanda ilkleri gerçekleştiren öncü bir üniversite olarak, dijital altyapı olanakları açısından uzaktan öğretim sürecinde de öncü rolümüzü koruduğumuzun ve bu pozisyonumuzu geliştirmeye yönelik çalışmalara devam edeceğimizin altını çizmek isterim.