Ulusal Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı konut satışı paketiyle ilgili “Millete 0.99’a kredi verip bankalara koşun diyorlar, adamın koşacak gücü mü var? Dün 300 bine aldıkları meskeni şu an 1 milyona alamıyor vatandaş. 4 bin 250 lirayla geçinemiyor bir de mesken mi alacak, isterseniz faizi sıfıra indirin. Siz kimin aklı ile oynuyorsunuz. Millete hakaret etmeye hakkınız yok” dedi.
Ulusal Yol Partisi Genel Lideri Remzi Çayır, bugün partisinin genel merkezinde gündeme ait açıklamalar yaptı. Çayır, şöyle konuştu:
“YANLIŞLARI DÜZELTMEYECEK KEYFİLİKLERİ ORTADAN KALDIRMAYACAKSAK VAR OLUŞ NEDENİMİZ NEDİR Kİ?”
“İsrail’in zulümleri bitmiyor Cenin kentinde baskını görüntülemek isteyen Shireen Abu Akleh’i İsrail askerleri öldürdü. İsrail maddelere uymuyor, milletlerarası hukuku hiçe sayıyor. Bu ABD’nin ve Rusya’nın ve Birleşmiş Milletler’in yapısının gereği, dünyada kim güçlüyse kuralları tayin ettiği bir dünya sistemi, yırtıcı bir dünya tertibi. Onun da bütün dünyada yıkılması gerekiyor; buradan başlayacağız o yırtıcı sistemi yıkmaya. Yanlışları düzeltmeyecek keyfilikleri ortadan kaldırmayacaksak var oluş nedenimiz nedir ki?
“HÜKÜMETİN İNSANLARIN ÖNÜNE SOMUT, HAYAL KURABİLECEĞİMİZ BİRTAKIM USULLER KOYMALI”
Reyhanlı’da 9 yıl evvel büyük bir dram yaşandı, kardeşlerimiz öldürüldü. Terörün ne dini ne lisanı ne insanlığı var. Bunun için bütün insanlığın gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Şayet ülkeler kendi çıkarları için terör örgütleri ile iş birliği yapmazsa zira dünya yırtıcı bir sistemi kurmuş, kendi teröristi kendine menfaat sağlıyorsa ne yazık ki bunu yasallaştırıp yanında tutabiliyor. Dünya artık ortak kavramlar belirlemeli, teröristin seni beni, yeterlisi berbatı olmaz. Bunun için hükümetin insanların önüne somut, hayal kurabileceğimiz birtakım teknikler koymalı.
“TÜRKİYE’NİN ŞU ANDA UYGULADIĞI SİSTEM, SİSTEMSİZLİK”
Türkiye‘nin şu anda uyguladığı sistem, sistemsizlik. Şu andaki sistemin sürdürülebilir hiçbir tarafı yok, artık rasyonel, akılcı Türkiye‘nin gerçeklerine uygun bir gelecek kurmamız lazım. Belirsizlik bir toplumun kaosudur, Türkiye şu andan meçhullüğü yaşıyor. 6 ay sonra Türkiye’yi ne bekliyor, enflasyon yüzde bilmem kaça düşer, hayat pahalılığı gevşer, millet azıcık nefes alır diyebilir misiniz? Üretimle, işsizlikle, gençlerin gelecekle ilgili tasalarını giderebiliriz diyebilir misiniz, var mı bu türlü bir ışık?
Günü kurtarıyor, bir gün gidiyor Suudlar ile oturuyor, dün cani dediği kral Selman ile kucaklaşıyor, dün insanlık onurunu ayaklar altına alan katil İsrailliler ile iş birliği yapmam diyen adam İsrail’le kucaklaşabiliyor. 15 Temmuz’un gerisinde Birleşik Arap Emirlikleri var diye millete anlatıp artık kucaklaşıyor, sıcak para için yapıyor. Sıcak parayı SWAP ismi altında topluyor, Türkiye’yi kısmen rahatlatıyor, sonrası yok.
“TÜRKİYE BİR KİŞİ İLE VAR OLUP YOK OLACAKSA ONUN İSMİ MİLLET DEĞİL SÜRÜDÜR, BUNU REDDEDİYORUM”
Devletin takımlarına daima insan alarak işsizliği bitireceğini sanıyor. Üretim alanları oluşturarak işsizliği önlersin, üretimi teşvik edeceksin yalnızca Türkiye’nin gereksinimleri için değil dünyanın ekonomik haritasını önüne alıp onunla ilgili öngörülerde bulunacaksın, Türkiye’nin geleceğini kuracaksın. Bu türlü bir planı yok. 2023 ile ilgili hayal kuruyor efendiler, 2023’te mevcut iktidar ve Cumhurbaşkanı kazanamazsa Türkiye’yi belirsizlik bekliyormuş. Bu akla ne diyeyim ben, koskoca Türkiye bir kişi ile var olup yok olacaksa onun ismi millet değil sürüdür, bunu reddediyorum. Milleti korkutarak oy almak isteyenler orta çağ başına ilişkin.
20-30 yıl sonra Türkiye’yi neler bekliyor bir planı var mı, yok. Ulusal Yol hareketi geleceğe ışık tutuyor. Türkiye’nin 20-30 yıl sonra karşılaşacağı tabloyu açıklıyorum; biz bununla ilgili hafıza ve fikir çalışması yaptık. İki gerçekle karşılaşacaksınız; birincisi temel muhtaçlık hususlarının mutlak manada hayati ehemmiyet taşıdığını göreceksiniz. Bu başla gidilerse temel muhtaçlık hususlarına erişmede zahmet çekilecek ve insanca ömrün kalitesi düşecek. İkincisi, su, dünya susuzlukla büyük bir imtihana girecek. Bunun için de 2023’ten sonrası için mevcut projelerimiz var. İktidarın, muhalefetin bununla ilgili hiçbir öngörüsü yok. Günü kurtarıyorlar.
“TÜRKİYE, TEMENNİLERLE, UMUTLARLA YÖNETİLECEK ÜLKE Mİ?”
Millete 0.99’a kredi verip bankalara koşun diyorlar, adamın koşacak gücü mü var. Konut ve konut fiyatları yüzde 200- 300 kıymetli hale geldi. Dün 300 bine aldıkları konutu şu an 1 milyona alamıyor vatandaş. Minimum ücretlinin ne borçlanmaya ne de ileriye dönük hayal kurmaya hakkı var. 4 bin 250 lira ile geçinemiyor bir de mesken mi alacak, isterseniz faizi sıfıra indirin. Orta ölçekli bir aile bile almaz, siz kimin aklı ile oynuyorsunuz. Millete hakaret etmeye hakkınız yok. Türkiye, temennilerle, umutlarla yönetilecek ülke mi? Senin projen nerede, rasyonalizmden uzaklaşmışsın. Siz hangi ülkede yaşıyorsunuz, ülkenin gerçeklerinden haberiniz yok. Türkiye’deki hayat pahalılığı resmi sayılara nazaran yüzde 70, gerçekte yüzde 100. Sen tutuyorsun konut vb yüzde 30’da tutuyorsun. Bu dünyadaki ve Türkiye’deki gerçeklere sırt dönmektir, gençler hayalini, umudunu kaybetmiş, umudu yurt dışında arıyor.
“2023’TE MİLLET YA ULUSAL YOL’U SEÇECEK YA DA BU TÜRLÜ GELDİ BU TÜRLÜ SARFİYATI SEÇECEK”
Millet umutsuz olmasın çıkar yolu var. Siyaseti hizmet yolu yapacak beşerler var, millet Ulusal Yol’u izlesin. 2023’te Türk milleti ya keyfiliği ya ortak aklı seçecek. ya hukukun üstünlüğünü ya da ben yaptım olduyu seçecek. ya sadakati seçecek ya da liyakati. ya Ulusal Yol’u seçecek ya da bu türlü geldi bu türlü sarfiyatı seçecek. Birbirine benzeyen, birbirini kopyası partiler ile bu ülke bir yere varamaz. 2023’te bir şeyin değişeceğini ve her şeyin değişeceğine inanıyorum. Var olan sistemle ve siyasi partilerle bir yere varacağımız, değişime dönüşüme uğrayacağımız yok. Kurtarıcı beklemeye de gerek yok, aklı kendine rehber edinmiş insanların önderliğinde kurtarıcılık olur.
“ÖNEMLİ OLAN NİYET VE KARARLILIK, BU İNŞALARDA NİYET VE KARARLILIK YOK”
Kira Türkiye’de bir sorun, insanların durumu âlâ olsa mesken alır. Bunlar durumunu kendi haline bırakmışlar, hükümetin bu hususta bir tahlili yok. Şu anda Türkiye’deki sistemin ismi ‘kim kime dum duma’, herkes bildiğini yapıyor. Bununla ilgili kiracı olanlara devletin bir yardım yapması, kısmen de olsa sübvanse etmesi gerekir fakat göçmen sıkıntısında olduğu üzere bu mevzuda da bir şey yapacağını sanmıyorum Sabah ile akşam ortasındaki ruh durumuna nazaran ülkeyi yönetenden bir şey çıkmaz. Türkiye’nin hala göçmenlerle ilgili ileriye yönelik bir projesi yok; yalnızca göndermeyeceğiz diyor lakin Türkiye’nin hem demografik yapısı hem toplumsal dokusu hem var olan yükün paylaşılması çok güç. Bu türlü devam etmez beşerlerle nasıl konuşuyorsan, Esad ile de konuşmak zorundasın. Sen yapmazsan 2023’te gelip biz yaparız. Bunu konuşarak yaparız, içinde olmadığımız bir savaşın tarafı neden olalım? Biz Suriye’ye savaş ilan ettik mi, niçin konuşamıyoruz? ABD, Fransa, Rusya konuşuyor, Türkiye konuşmuyor. 2023’te millet vekaleti bize verirse üç ay içinde bu sorunu nasıl çözdüğümüzü halkımız görecek. Değerli olan niyet ve kararlılık, bu inşalarda niyet ve kararlılık yok.”