Tüpraş’ın, ‘Mesleki Eğitimde 21. Yüzyıl Becerilerinin Geliştirilmesi Projesi’ kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) işbirliğiyle rafinerilerinin bulunduğu dört ildeki 30 ortaöğretim okulunda kurduğu ‘Robotik Kodlama, Üç Boyutlu Modelleme, Üretim Beceri’ sınıfları açıldı. Kocaeli Şehit Alper Al Ortaokulunda düzenlenen sembolik törende konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, artık anaokul, ilkokul ve ortaokulların ülkelerin sanayi yatırımları ve inovasyonlarından bağımsız olmadığını söyledi.
‘YENİ EĞİTİM YANATICILIĞI ÖN PLANA ÇIKARIYOR’
Özgüveni yüksek, güçlü, dinamik ve yaratıcı düşünen beyinlere ihtiyaçları olduğunu belirten Gençoğlu, şöyle konuştu:
“Yeni eğitim hatırlamayı değil yenilikçiliği ve yaratıcılığı ön plana çıkarıyor. Bunun esasında da üretimi merkeze alıyor. Çocukların daha anaokullarında edinmiş oldukları yaratıcılık becerisi, geliştirmeye başladıkları el becerileri, zihinsel becerilerle birleştiğinde inovatif ve değişimi merkeze alan 21’inci yüzyıl dünyasının benimsediği gençliği yetiştirmiş olacağımıza inanıyoruz. Müfredat temel aks bağlamında bunun üzerine oturdu. Ahşap ve metal atölyelerinde öğrenciler bu malzemeleri erken yaşlarda tanıdı. Okullardaki tasarım ve beceri atölyeleri bu eksiği kapatacak. Klasik eğitim anlayışından ziyade dünyadaki eğitimde inovasyonu merkeze almış ülkelerin yetişmiş olduğu çağdaş eğitim anlayışına bu sayede geçeceğimize inanıyoruz. Temel inancımız buradaki kuruluşlarla ülkemizin en ücra şehirlerindeki okullarımızda da bu tür tasarım ve beceri atölyelerinin sayısını arttırabilmek. Tasarım ve beceri atölyeleri, çocuklarımızın ‘Okulum tam da bunu benim için yapmış.’ dediği şeylerdir. Bu bazıları için müzik, bazıları için resim atölyeleridir.”
‘DEĞİŞİM DÜNYAYI ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ DİNAMİKLERDEN BİRİ’
Koç Holding Üst Yöneticisi Levent Çakıroğlu, değişimin içinde bulundukları dönemde dünyayı etkileyen en önemli dinamiklerden biri olduğunu söyledi. Özellikle dijital teknolojilerin yaşam tarzlarını, tüketim alışkanlıklarını ve iş modellerini sürekli değiştirdiğini anlatan Çakıroğlu, şunları söyledi:
“Bu sebeple de bu büyük dönüşüm dördüncü sanayi devrimi olarak adlandırıldı. Dördüncü sanayi devrimini Türkiye açısından önemli bir fırsat penceresi olarak görüyorum. Doğru hazırlıklar zamanında yapılırsa ve başta insan kaynağımız olmak üzere ihtiyaç duyulan yatırımlar zamanında gerçekleştirilirse hem ülkemizin hem de şirketlerimizin rekabetçi güçlerini arttıracaklarını düşünüyorum. Çocukların ve gençlerin çağın gerektiği yetkinliklerle donatılmaları ve iş hayatına hazırlanmaları çok önemli. Bu konuda da devlet ve özel sektör işbirliğinin elzem olduğuna inanıyoruz. Koç Topluluğu olarak 2006’da ‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi’ne başlarken ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi için elimizi taşın altına koyduk. 14 yılın ardından MEB ve IBM’le işbirliği yaparak yeni bir protokole imza attık. Böylelikle ‘Mesleki Eğitimde 21. Yüzyıl Becerilerinin Geliştirilmesi Projesi’ni hayata geçirdik. Bu işbirliği öğrenci ve öğretmenlere yönelik davranışsal ve teknik becerileri geliştirmeyi hedefliyor. Mesleki ve teknik liselerde Endüstri 4.0 dönüşümünün sağlanmasına yenilikçi bir okul ve sektör işbirliği modelini ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu model öğrenci, öğretmen ve sektör temsilcilerinin birlikte öğrenmesini, düşünmesini ve üretmesini esas alıyor. Projenin ilk yılında kazandığımız öğrenimlerle MEB ile işbirliğinde halen Türkiye’de 450 bin öğrencinin yararlandığı ve 54 bin öğretmenin uyguladığı mesleki eğitim dersinin müfredatının yenilenmesi çalışmalarına katkı sağlıyoruz. Eş zamanlı olarak mesleki eğitimde tasarım beceri atölyesi standartlarını geliştirmek üzere örnek bir atölye tasarladık ve uygulama çalışmalarını başlattık. Geldiğimiz noktada mesleki eğitim noktasındaki tecrübelerimiz bizi Endüstri 4.0 dünyasında ‘Meslek lisesi memleket meselesi 4.0’a’ getirdi.”
‘DERSE İLGİSİ AZ OLANLARIN İLGİSİ ARTTI’
Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu ise projenin en çok öne çıkan kazanımlarından birinin öğrencilerin sınıflara katılımındaki azim ve isteklerindeki artış olduğunu belirtti. Derse ilgisi az olan öğrencinin dahi ilgisinin artığını tespit edildiğini anlatan Yelmenoğlu, “Çocuklarımızın araştıran, sorgulayan nesiller olma yolunda enerjilerinin ve yeni bakış açısı getirme çabalarının arttığı, detaylara daha fazla dikkat edip daha aktif oldukları gözlemlendi. Neredeyse bütün okullarımızda, öğrencilerimizin olumsuz davranışlarının azaldığı, kendilerine öz güvenlerinin arttığı görüldü. Okul birincisi olan bir öğrencimizin teknoloji tasarım öğretmeni olmaya karar vermesi, bir öğrencimizin projeye katıldıktan sonra bilim teknik lisesine gitmek istemesi, bir başka öğrencimizin okulda hazırladıkları projeyi üniversite öğrencilerine sunmak üzere üniversiteye davet edilmesinden büyük gurur duyduk. Aynı şekilde evde eğitim alan bir özel eğitim öğrencimizin bu sınıflar aracılığıyla TÜBİTAK projesi hazırlaması, projemizin öğrencilere dokunmaya başladığını gösteren somut verilerden sadece birkaçı” dedi.