Satranç gibi bir oyunda, sadece oyun tahtasına bakarak, oynamak için gereken bütün bilgileri toplayabilir ve umarız da kazanabilirsiniz. Hiç kimse, bir satranç tahtasında atı dürterek onun hareket edip etmediğine bakmaz. (Ayrıca yapay zeka, sanal canlandırmada bunun gibi masa oyunlarını hızlı bir şekilde öğrenebiliyor.) Jenga ise farklı. Sadece bakmakla olmuyor. Dokunmanız da gerekiyor. MIT’de doktora adayı ile makine mühendisi olan ve ayrıca, Science Robotics bülteninde Jenga oynayan bu robotun anlatıldığı yeni tezin ilk yazarı olan Nima Fazeli, şöyle söylüyor: “Bir karar vermek amacıyla yeterli bilgiyi toplamak için, onunla fiziksel şekilde etkileşim kurmanız gerekiyor.”
Fazeli ile meslektaşları, robotu parmak benzeri uzantılarla inşa etmişler. Bu sayede robot, bir parçayı itip daha sonra onu tutabiliyor. Makine, Jenga ile dolu olan dünyasını algılamak için iki adet algılayıcıya bel bağlıyor. Bunlar, kuleyi gören bir kamera ile ne kadar sert ittiğini bilmek amacıyla “bileğinde” yer alan bir kuvvet algılayıcısından oluşuyor. Kıskaç kısmını yapmaları gerekmişse de, kolun kendisi standart bir robot cihazı. Robot, bu algılayıcılar ile yapay sinir ağları gibi makine öğrenim teknolojileri yoluyla, oyunun fiziksel kurallarını anlayabiliyor.
Popular Science’ın haberine göre robot, deneyerek öğreniyormuş. Tezin kıdemli yazarı ve MIT’de makine mühendisliği profesörü olan Alberto Rodriguez, robotun nihâi hedefinin, “Ne zaman itmeye devam etmenin veya ne zaman itmeyi bırakmanın gerektiğini iyi bir şekilde tahmin etmek” olduğunu söylüyor. Robot, parçaları dürterek ve parçaların kolay şekilde hareket edip etmediğini görerek veyahut kule yıkıldığı zaman, “değerli tecrübeler” edinebiliyor.
Bu öğrenme biçimi, robotların yapay zeka sayesinde yapabildiği bir şey. Ancak mühendislerin ona ilk önce bazı temel bilgileri vermesi gerekiyor; oyunun amacının, parçaları çıkarmak ve sonra onları tepeye yerleştirmek olduğunu söylemişler. Fakat diğer şeyler, robotun kendi başına yaptığı şeylerden oluşuyor. “Hangi parçayı iteceğine ve hangi parçaları yoklayacağına kendi başına karar veriyor; onları nasıl çıkaracağına kendi başına karar veriyor; ve onları çıkarmaya devam etmenin veya başka parçaya geçmenin ne zaman iyi bir fikir olduğuna kendisi karar veriyor” diyor Rodriguez. Eğer gerekirse, belli bir parçayla uğraşmaktan vazgeçebiliyor; bu önemli bir beceri.