Dünyada sebze üretiminde birinci, birçok tarımsal üründe de ilk sıralarda olan Çin’deki koronavirüs salgını nedeniyle Rusya’nın Çin’den alımlarını durdurması, özellikle Akdeniz bölgesinden Rusya’ya yapılan yaş meyve sebze ile narenciye ihracatında ciddi artışın yolunu açtı. İhracatçılar bu yönde hazırlık yaparken, şimdiden gözle görülür artışlar yaşandığını söyledi. Rusya’ya yapılacak ihracatın artması durumunda fiyatların iç piyasaya doğal olarak yansıyacağına işaret edildi.
Çin’de yaşanan virüs salgını olayının öncelikle insanlık için vahim bir durum olduğuna dikkat çeken Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, her ülkenin de bu virüsten kendini korumak için çeşitli tedbirler aldığını söyledi. Çin’in dünyada sebze üretiminde birinci sırada olduğunu belirten Çandır, “Bu pazarın kapanıyor olması elbette Rusya’da büyük bir boşluk doğuracak. Çin’den gelen ürünlerin yaklaşık yüzde 85’i Rusya’nın doğu bölgelerinde tüketiliyor. Ancak yüzde 15’i batıda. Biz de daha çok batı bölgelerine hizmet veriyoruz. Bu anlamda Türkiye açısından yaş meyve sebze, gıda ürünleri için bir fırsat doğabilir” dedi.
’İHRACATTA FİYAT- MİKTAR ARTAR’
Bu fırsatın iki şekilde değerlendirilebileceğini söyleyen ATB Başkanı Ali Çandır, şöyle konuştu:
“Fiyatlarımızın artması açısından değerlendirme şansımız var. Örneğin Rusya’ya, Çin’den narenciyenin tonu 1000 dolara alınırken, bizden 750 dolar civarında ihracat yapılıyordu. Biz de fiyatların artmasını sağlayabiliriz. Ayrıca gönderilen ürün miktarı da artacaktır. Bizim de böyle bir durumu iyi tahlil edip, gereklerini yerine getirmemiz gerekiyor. Bu anlamda ilk öne çıkan hava kargo taşımacılığında bir desteklemenin yapılması. Özellikle Rusya’nın doğu bölgelerine kargo desteği bizim ihracatımızı geliştirir.”
’KOTALARI TAMAMEN KALDIRMALI’
Türkiye’nin şu an yaş meyve sebze ve gıda ürünlerinde Rusya’ya ihracatta 2014 rakamlarını henüz yakalayamadığını dile getiren Çandır, “Belki 2014 rakamlarını tekrar yakalayarak Rusya’nın bizim tarımsal ihracatımızdaki yüzde 40’lık bölümüne getirebiliriz. Başka bir önemli unsur da böyle bir durumda bize uygulanan kotaların kaldırılması için de Rusya ile daha ciddi bir görüşme yapılarak, normal olmayan bu sınırlamaların kaldırılmasını sağlayabiliriz. Domateste 150 bin ton sınırlaması vardı ve bunun tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu kaldırıldığında bizim domates ihracatımızda daha sağlıklı ihracat yapma şansımız var” diye konuştu.
’İÇ PİYASA FİYATLARINA YANSIR’
İhracatın artmasının fiyatlar açısından iç piyasaya da doğal olarak yansıyacağını belirten Ali Çandır, “Ama bu bir denge, sonuçta dünyada oluşan fiyatlara bağlı olarak gidiyor. Bizim bazı ürünlerimizde mevsimsel etkisinden kaynaklı fiyatlarda inişler, çıkışlar olabilir ama yıl ortalamasına yaydığımızda çok ciddi bir olumsuzluk olacağını düşünmüyorum. Böyle bir durumda tabi bakanlıklarımızın üretim ayağında da, üretim açısından da değerlendirmesi ve planlaması gerekiyor” dedi.
’AVANTAJA ÇEVRİLEBİLİR’
Koronavirüs nedeniyle birçok ülkenin Çin’e karşı yaptırımlar uyguladığını belirten Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Başkan vekili Ergin Civan ise bu durumun ihracatçımız ve ürünlerimiz için avantaja çevrilebileceğini söyledi. Civan, “Biz zaten Rusya’ya ciddi miktarda yaş meyve sebze ve narenciye ihracatı yapıyoruz. Domateste 150 bin tonluk kota vardı, dolmuştu ve yeniden 50 bin tonluk kota daha açılarak 200 bin tona çıktı. Ama Çin sınırının kapatılması belki domates için Rusya’nın koyduğu kotayı kaldırtır” dedi.
’İHRACATÇILAR HAZIRLIK YAPIYOR’
Rusya’nın Çin’den alamadığı ürünlerin önemli bir kısmını Türkiye’nin ihraç edebileceğini kaydeden Civan, “Rusya’nın Çin sınırını kapatması, narenciyede ve özellikle limonda çok büyük bir potansiyel oldu. İhracatçımız zaten bunun farkında ve gerekli hazırlıkları yapıyor. Eminim ki ihracatçılarımız bir fırsata çevirecektir, oraya satışları artıracaktır. Bu konuda görüşmeler ve araştırmalarda devam ediyor. Birlik olarak her türlü desteği vereceği” diye konuştu.
’MERMER SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLENDİ’
Yaş meyve sebze sektörü ihracatında artış beklenen Batı Akdeniz için Çin’le olan ticarette çok önemli yer tutan mermer sektörünün ise olumsuz etkilendiğini anlatan Ergin Civan, “Batı Akdeniz mermer sektöründe ciddi sıkıntılar var. Beklenmedik, hiç kimsenin aklına gelmeyen bir olay. Çin’e insanların gidişi ve gelişinde sıkıntı var ve doğal olarak mermer- madencilik sektörümüzü de olumsuz etkiliyor. Çünkü genelde biz Çin’e blok mermer satıyoruz. Sattığımız ham mermer Çin’de işleniyor ve bunları alan firmaların elemanları, eksperlerini buraya gönderiyorlar ve ocaklarda bu ürünler damgalanıyor, markalanıyor, o şekilde ihraç ediliyor” dedi.
’MEVCUT SİPARİŞLER DEVAM EDİYOR’
Çin’de bir ay süren bir bayram tatili olduğu ve koronavirüs vakasının da tam da bu tatilin son günlerine denk geldiğini de belirten Civan, şunları söyledi:
“Koronavirüsün çıkması tüm bu bölgede alım işlerini koordine eden Çinli eksperler ve uzmanların Çin’de olduğu bir dönemde gerçekleşti. Şu anda verilmiş siparişler devam ediyor ama yeni yapılacak işlerle ilgili, Çin’den Türkiye’ye gelindiğinde 14 gün bir karantina süresi olduğundan kimse kolay kolay gelmiyor. Çinliler gelmiyor, bizim oraya gitmemiz zaten şu ortamda çok zor. Hatta dünyanın en büyük fuarlarından biri olan mermer fuarı da ertelendi.”