Uşak Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Ahmet Ulukan (26), enerji sektörüne ilgisinden dolayı rüzgar türbinlerinin bakım ve onarımına yönelik alternatif yöntemler üzerine araştırma yapmaya başladı.
Ulukan, üyesi olduğu Türkiye Girişimcilik Vakfındaki bir arkadaşı aracılığıyla Kayseri Erciyes Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü mezunu Harun Tanrıverdi (26) ile tanıştı.
Yaptıkları araştırmalar sonucunda Türkiye’de rüzgar türbinlerinin bakım ve hasar tespitlerinin dağcı teknisyenler tarafından yapıldığını öğrenen Ulukan ve Tanrıverdi, hasar tespitlerinin drone ile gerçekleştirilmesine yönelik yazılım geliştirmeye karar verdi.
Ulukan ve Tanrıverdi, makine öğrenmesi ve yapay zeka algoritmalarıyla geliştirdikleri yazılımla, Akdeniz Üniversitesi Caretta Kuluçka Merkezinde çalışmalarını tamamladı. Ankara’da projelerine ilişkin sunumlarını yapan ikili, 31 Aralık’ta TÜBİTAK’ın Birseysel Genç Girişimci Programından (BİGG) 200 bin lira hibe desteği almaya hak kazandı.
Aldıkları destekle Afyon Kocatepe Üniversitesi Zafer Teknopark’ta “Windlar Yazılım Enerji” şirketini kuran Ulukan ve Tanrıverdi, yüksek zoom özelliğine sahip kameranın takılı olduğu drone ile rüzgar türbinlerinde çekimlerini yapıyor, geliştirdikleri yazılımla da türbinlerde oluşan hasarları tespit edip, hasar boyut derecelendirmesi yaparak rapor halinde sunuyor.
Ulukan, yaptığı açıklamada, hep kendine ait bir girişimin veya şirketin olmasını hayal ettiğini söyledi. İnsansız hava araçlarına yoğun ilgi duyduğunu belirten Ulukan, bu teknolojiyi enerji sektöründe kullanmak için araştırmalar yaptığını dile getirdi.
Geliştirdikleri yazılımın Türkiye’de ilk olduğunu söyleyen Ulukan, şu bilgileri verdi:
“Rüzgar türbinleri, sürekli harekete maruz kaldıkları için aşınmalar ya da yıldırım düşmesi kaynaklı hasarlar görebiliyor. Bu hasarların da sürekli kontrol edilmesi gerekiyor. Kontrol edilmeyen hasarlar kırığa dönüşerek kanatların kopmasına neden olabiliyor. Bir kanadın koptuktan sonraki değişim maliyeti yaklaşık 250 bin dolar. Bunlar sürekli bakım altında tutulmadığı takdirde bakım maliyetleri çok yükseliyor. Bunların yerden kontrol edilme durumu yok çünkü yaklaşık 120 metre kule uzunluğuna sahipler. Dağcı teknisyenler tarafından iple erişim yöntemiyle bunların kontrolleri yapılıyor. Bu bakımlar sırasında türbinler uzun süre durdurulduğu için verim ve kazanç kaybına neden oluyor. Bir türbin bir günde yaklaşık 4-5 bin dolarlık elektrik üretiyor. Biz bu bakımları türbinleri durdurmadan yapıyoruz. Öte yandan, detaylı incelemeleri de yaklaşık 30 dakika gibi kısa bir sürede yapabiliyoruz. Böylelikle hem enerji ve kazanç kaybının önüne geçiyoruz hem de bakım maliyetlerinin düşmesini sağlıyoruz.”
Yazılımın denemelerinin tamamlandığını, kullanılması için enerji şirketleriyle görüşmeler yaptıklarını ifade eden Ulukan, kısa sürede Türkiye’deki rüzgar türbinlerinde bu sistemin yaygınlaşmasını beklediklerini, uzun vadede ihracata yöneleceklerini aktardı.
“Kendime Selçuk Bayraktar’ı örnek alıyorum”
İlk girişiminin e-ticaret sitesi olduğunu ve bunun da başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Ulukan, şunları kaydetti:
“Başarısızlık yaşadığım süreçte kendime örnek aldığım Selçuk Bayraktar’ın çalışmalarını inceledim. Selçuk Bayraktar’ın insansız hava araçlarını savunma sanayisinde kullanması, benim de bu araçları enerji sektöründe kullanmak istemem açısından birliktelik oluşturuyordu. Selçuk Bayraktar’ın çalışmaları, Türkiye’nin savunma sanayisinde çok önemli yerler alması ve başarılı bir girişimci ve ülkesine değer sağlayan bir idol olması benim için önemliydi. Ben de milli ve yerli değerlerimizi kullanarak yazılımlarımızı ve çözümlerimizi yurt dışında kullanılabilir hale getirmek istiyorum. Hem ülke içinde hem de yurt dışında bu yazılımımızla hizmet vermek istiyoruz.”