Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Sağlık Komisyonu üyesi Dr. Servet Terziler, Türkiye’nin saç ekiminde çok önemli bir merkez olduğunu ve son 10 yıldır sağlık turizminde saç ekiminin en başlarda yer aldığını söyledi. Türkiye’nin dünya sağlık pastasından saç ekim ve estetik konusunda 1 milyar doların üstünde bir pay almaya başladığına işaret eden Terziler, gelenlerin çoğunun Avrupalı olduğunu kaydetti.
Terziler, özellikle son 10 yıldır sağlık turizminde saç ekiminin en başlara çıktığını söyledi. Öncelikli olarak geçmiş dönemdeki bağlarımızdan dolayı Körfez ülkelerinden yoğun bir talep oluştuğunu ve bu konuda Türk hekimlerine teveccüh gösterdiklerini anlatan Terziler, “Fakat son 2-3 yıldır Avrupa’dan gelen misafirlerimiz Körfez bölgesinden gelenleri geçti. Oransal olarak bakarsak gelenlerin yüzde 70’ini Avrupalıların, yüzde 30’unu ise Arapların oluşturduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye’nin dünya sağlık pastasından saç ekim ve estetik konusunda 1 milyar doların üstünde bir pay almaya başladığına işaret eden Terziler, “Dünyadaki toplam sağlık turizmine baktığımız zaman yaklaşık büyüklük 120 milyar dolar. Biz toplam sağlık turizminde yüzde 2-3 civarı bir payla çok aşağıdayız. Bu konuda Hindistan, Amerika ve Almanya başı çekiyor” ifadelerini kullandı.
DENETİMLER ARTIRILMALI
Sağlık hizmetlerinde kalitenin çok önemli olduğunu kaydeden Terziler, şunları anlattı:
“Kaliteyi korumak ülkemizde en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi. Fırsatlar her zaman elimize geçer ama bu fırsatları kendi lehimize veya aleyhimize çevirmek, işinizdeki kaliteniz ve samimiyetinizle alakalıdır. Eğer insanlar verilen hizmetin sonuçlarından, kalitesinden ve samimiyetten memnun olurlarsa kartopu gibi büyürsünüz. Buradaki disiplini, özveriyi ve insanlara karşı gösterdiğimiz samimiyeti sürekli tekrarlamalıyız. Bu devamlılık sağlandığı sürece sorun olmaz. Ancak son dönemde hijyeni ve sterilizasyonu iyi olmayan ve gerekli kalite standartları oluşmamış hizmetler verildiğini görüyoruz. Bu durum ülkemizde sağlık turizmine zarar verir. Bu nedenle yetkililerin sağlık ve kalite kontrollerini hızlıca yapmalarını ve denetimleri artırmalarını bekliyoruz”.
Saç ekiminde özellikle yaz aylarının yoğun geçtiğini kaydeden Terziler, tüm dünya yaz aylarında aynı dönemde yaz tatiline girdiği için ciddi bir taleple karşı karşıya kaldıklarını ve yurtdışından bir akın yaşandığını ifade etti. İnsanların yaz aylarında moralinin daha yüksek olduğunu ve operasyon sonrası iyileşme sürelerinin de kısaldığını belirten Terziler, “Sonuçta saç ekimi de köklerin teker teker alınıp boş olan alanlara ekilmesi nedeniyle cerrahi bir operasyondur. Orada tohumların tutma oranı ve yara iyileşmesinin yüksek olması sebebiyle yaz aylarında iyi havaları tavsiye ediyorum” dedi.
ROBOT TEKNOLOJİSİ
Saç ekiminde son dönemde yeni teknolojik gelişmeler yaşandığını ve robot teknolojisinin devreye girdiğini belirten Terziler, şunları anlattı:
“2011 yılında dünyada ilk defa Amerika’da saç ekiminde robot teknolojisi kullanıldı. Biz de ülkemize 2015 yılında kendi merkezlerimize getirdik ve 4 yıldır binin üzerinde vakada robot teknolojisi kullanıldı. Robotun insanlara saç ekimindeki avantajı ense bölgesinde kıl köklerini toplarken robot optik okuyucusu sayesinde sıfır hatayla toplama işlemi yapıyor. Bu çok önemli bir detaydır. Çünkü biz normalde robot dışındaki manuel teknolojilerde kıl köklerini çıplak gözle topladığımız, cildin altındaki kökü göremediğimiz için kimi zaman yüzde 25’e varan oranda zayiat oluşabiliyor. İkinci avantajı ise ön bölgede kanalları robota açtırıyoruz. Robot kanalları açarken yönlerini, açılarını, sıklığını, dağılımını ve öndeki doğal çizgisini robotla planlıyoruz. Robotu bunu yaparken de en gelişmiş 3D programıyla hastanın fotoğraflarını çekerek kafasını bilgisayarda üç boyutlu halde oluşturarak orada kanallarını olağanüstü bir şekilde anne saçına benzer saç ekimini yapabiliyoruz”.
Robot teknolojisinin yanında ‘Safir teknolojisi’ denilen yeni bir uygulamanın daha başladığını anlatan Terziler, “Normalde slip denilen jiletin üçte biri inceliğinde olan aletlerle kanalları açıyorduk. Şimdi dünyada en değerli taş olan elmasa yakın safirle kanalları açıyoruz. Yara iyileşmesi olağanüstü doğal oluyor. Safirde kalem tekniğini kullandığımız için ara ekimlerde köklere zarar vermiyor. Saç ekimi kendini yenileyen gelişen bir teknoloji olarak gündemimizde devam ediyor” dedi.
ERKEKLERDE SAÇ DÖKÜLMESİ GENETİK
Erkeklerin yüzde 99’unun saç dökülme nedeninin genetik olduğuna değinen Terziler, kadınlarda ise bu durumun bambaşka olduğunu kaydetti. Kadınların saç tedavisinin multidisipliner olduğunu vurgulayan Terziler, tiroit hormonlarından kansızlığa, vitaminlerinden kadınlık hormonlarına kadar geniş bir saç check-up’ı gerektirdiğini ifade etti.
Türkiye’deki saç tedavisinin son yıllatrda çok geliştiğine işaret eden Terziler, “Birçok tedavi yöntemini kullanma imkanımız var. Saç için getirilen çok özel aşılar, “growth factor” denilen büyütücüler, mezoterapi denilen vitaminleri kullanarak uygulanan PRP ya da kulak arkasından belli kıl köklerini alarak onları saçın çoğalması için kullanmak, kökleri alıp genetik laboratuvarda çoğaltarak tekrar enjekte etme sistemi gibi yaklaşık 10’un üzerinde çok etkili tedavi yöntemi var. Ayrıca son 2 yıldır çok yoğun bir şekilde kullanılan saç lazer tedavileri var. Hem kadınlar hem de erkeklerde çığır açtı. Bu sistemle cilt altındaki kılcal damarlar açılarak o bölgede kan akımını artırılır ve elde edilen mahsullerin kaliteli hale gelmesi sağlanır. Saç lazerinden yaklaşık 1-2 ay sonra saç dökülmesinde azalma veya durma meydana gelir. Saç daha canlı ve daha parlak olur” dedi.