Eğer böyle bir hedefiniz varsa, bu güzel olduğu çileli macerada karşılaşılan durumları sizler için derledik. Bu aşamalardan geçmiş olanları da yorumlara bekliyoruz.
1. Öncelikle yüksek lisans yaptığını söyler söylemez arkasından gelmesi farz olan şu sorudan nefret edersin: Tezli mi tezsiz mi?
2. Eğer tezli yapıyorsan en büyük korkulu rüyan; o tez jürisinin karşısına geçmektir.
Of ne büyük stres!
3. Tez aşamasından önce en büyük duan ise, iyi ve anlayışlı bir danışman hocaya denk gelmektir.
Allahım sen büyüksün. Ne olur şöyle en kafa denginden, zorlamayanından bir hoca nasip et.
4. Erkekler için bu sorunun bir de bonusu vardır: Askerliği ertelemek için mi yüksek lisans yapıyorsun?
Her önüne gelen, “haddime mi, değil mi?” diye düşünmeden sorar.
-Diyelim ki öyle, pardon ama sana ne !?
5. Yapılan ödev ve araştırmalardan bunalırsın.
Çünkü hepsi birer mini tez niteliğindedir. Bu öyle bir düzeye gelir ki artık; ‘makale’ kelimesinden tiksinirsin.
6. Lisans dönemindeki gibi her şeyi goygoya vurup üniversite hayatını sırf eğlence olarak gördüğün günler geride kalmıştır.
Canın istemediği için derse gitmeme gibi bir lüksün bile yoktur artık…
7. ‘Sen de oku oku bir türlü doyamadın.’
Şu cümleyi duymaktan gerçekten bıkıp, usanmışsındır.
8. Yüksek lisansına devam ederken bir yandan da çalışman gerekiyorsa vaktinin çoğunu hocalara devamsızlık konusunda dert anlatmakla geçirirsin.
Ve genellikle hocaların çoğu bu konuda oldukça katıdır, halden anlamazlar.
9. Arkadaşlarınızın “Okulda kalmayacaksan boşuna yüksek lisans yapıyorsun, iş hayatında yararı olmuyor.” geyikleriyle başa çıkmaya çalışırsın.
Kaç yaşındasın sen?
10. İş görüşmelerinde yüksek lisans yaptığını söyledikten sonra gelen “Devam zorunluluğu var mı?” gibi sorular ve ön yargılı tavır seni çileden çıkarır.
cdn.lifehack.org
Bir de iş bulduktan sonra, iş yerlerinin yüksek lisans yapan çalışanlarına izin verme konusundaki katılığı ve anlayışsızlığı var tabii…
11. Binbir zorluk ile kazandığın bölümü okurken, ‘Şimdi de bu moda oldu, herkes yüksek lisans yapıyor.’ diyenlerin ağızlarına kürekle vurmak istersin.
Valla tebrik ederim ya! Toplumsal gözlem yeteneğin ve çıkarımların beni derinden etkiledi.
12. Yaşadığın bir çok zorluk ve stres sonucu “Gerçekten de akademik kariyer istiyor muyum?” ya da “Bitirmeye değer mi?” diye düşünmeye başlarsın.
Ben bu yükün altına girerek doğru mu yaptım acaba? ????
13. Yapılan ödevlerde sık sık birileri ile ortaklaşa çalışman gerektiği için en az edindiğin akademik bilgiler kadar insanlarla iletişim konusunda da tecrübe kazanırsın.
Normalde iki saniye katlanamayacağın kişilerle bile günlerce ödevler için araştırma yapmak, egolarını, bencilliklerini vs. idare etmek zorunda kalırsın. Bence sırf bu konu üzerine ikici bir diploma bile verilmeli.
14. Yüksek lisans yapmak adeta yaşamınızın arafı gibidir. Ne öğrenci sayılırsınız ne de çalışan.
Kendinizi hiçbir yere tam olarak ait hissetmezsiniz.
15. Ama tüm zorluklarına rağmen yaşamını aydınlatan bir süreç olduğunu bilir, öğrendiğin her yeni bilgi ile mutlu olursun.