İstanbul 16. Asliye Ceza Mahkemesinde 4’üncü celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan Metin Hara katılmazken taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.
TANIKLAR DİNLENDİ
Metin Hara’nın kurduğu şirketin yöneticisi olan ve tanık olarak dinlenen Eser Mitrani, “Sanık Metin Hara konuşmacıdır. Şirketimizde konuşmalar yapar, bizim şirketimizin tamamlayıcılıkla alakası yoktur. Bize gelen insanlar hasta değildir, tedavi olma durumları yoktur. Metin bey insanların motivasyonlarını arttırmak için sahnede konuşmalar yapmaktadır” dedi.
Diğer bir tanık Nurettin Kulak, ” Ben sanığın sempozyumlarına defalarca kez , 10’un üzerinde katıldım, Metin beyden eğitimler aldım. Sempozyumlarının içeriği olumlu düşünceyle alakalıydı, hasta tedavisine ilişkin bir durum kesinlikle olmamıştır. Tedavi yöntemi, iyileştirme veya ilaç ile ilgili bir konu konuşulmamıştır, insanların kendilerini iyi hissetmeleri için yapılan konuşmalardır” diye konuştu.
Metin Hara, ifadesinde “Tıbbi teşhis ve tedavi yapmadım. Kitaplarımdaki felsefeyi anlatıyorum” sözleriyle kendisini savunmuştu…
Metin Hara’yı 2014 yılında ’Yol’ kitabı ile tanıdığını ve kendisinin danışanı olduğunu belirten Aker Çıtak da “Metin Beyin 2016 beri danışanıyım, birçok kez konuşmalarına ve sempozyumlarına dahil oldum. Metin Hara bir yazardır ve motivasyon konuşmacısıdır, insanların düşünce alışkanlıklarına yönelik önerilerde bulunur. Kendisinin konuşmalarına katılan kişiler herhangi bir hastalığın tedavisi için veya iyileştirme talepli olarak gitmezler. İnsanlar orada hangi hallerde nasıl düşünmemiz gerektiğini öğrenirler, tıbbi bir öneri söz konusu değildir” dedi.
Mahkeme heyeti eksik hususların tamamlanması için duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İddianamede, Beşiktaş Kaymakamlığı İlçe Sağlık Müdürlüğü “şikayetçi” sıfatıyla yer alıyor. İddianameye göre 13 Temmuz 2017’de BİMER’e Metin Hara’nın şikayet edilmesi üzerine, ihbarın Beşiktaş Kaymakamlığı’na gönderildiği, kaymakamlığa bağlı ilçe sağlık müdürlüğü yaptığı incelemede, Hara’nın sahibi olduğu “İnsana güven” isimli danışmanlık şirketinin faaliyet izni bulunmadığını, Hara’nın hekim olduğuna dair diploması olmadığı ve Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği kapsamında bulunan uygulamaları yapabileceğine dair herhangi bir sertifikasının bulunmadığı halde “Tamamlayıcı Tıp Uzmanı” unvanını kullandığı tespitiyle iş yeri, o dönem mühürlenerek savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. İnternet üzerinde yapılan araştırmada da Metin Hara’nın kendisini “fizyoterapist, enerji uzmanı ve tamamlayıcı tıp uzmanı” olarak tanıttığı, eğitimler düzenlediği, seanslar ile hastalıkları tedavi ettiği, tedaviye yardımcı olduğu gibi beyanlarda bulunduğu kaydedildi. Soruşturma kapsamında yapılan araştırmada Metin Hara’nın, İstanbul Üniversitesi Fizik Tedavi Rehabilitasyon Yüksek Okulu mezunu olduğu, başka “Tamamlayıcı Tıp Uzmanı” unvanını kullanabileceği bir belgesi ve diplomasının bulunmadığı belirtildi. Suçlamaları reddeden Metin Hara’nın, bu zamana kadar herhangi bir belge ibraz etmediği kaydedilen iddianamede, “Diploması olmadığı halde, menfaat temin etmek amacına yönelik olmasa bile, hasta tedavi etmek veya tabip unvanını takınmak” suçlamasıyla 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Metin Hara, davanın ikinci duruşmasına katılmayınca hakkında zorla getirme kararı çıkarılmıştı.