Kur’an-ı Kerim, manevi yönün yanı sıra ekonomik, sosyal ve kültürel yönden de hayatımıza çekidüzen vermeyi gerekli kılıyor.
Tam da bu noktada hayatlarını mensubu olduğu inanca göre şekillendirmek isteyen Müslüman erkekler, ‘Sakal bırakmak sünnet mi? Sakal bırakmanın ve kesmenin dini hükmü nedir?’ sorularına yanıt arıyor.
Peki, Sakal bırakmak sünnet mi? Sakal bırakmanın ve kesmenin dini hükmü nedir? İşte detaylar..
SAKAL BIRAKMAK SÜNNET Mİ?
Sakal, Resûl-i Ekrem Efendimiz (a.s.v)’in önemli sünnetlerinden biridir. Hiçbir alim farz olduğunu ileri sürmediği için bırakılmadığında da farzın terki gibi bir hüküm verilmemiştir. Genellikle avucun içine sığacak yoğunlukta olan sakal, sünnet olarak kabul edilmektedir.
Sakal bırakılması, bıyıkların kısaltılması (dudağı geçmeyecek tarzda) tırnakların kesilmesi, ağzın temiz tutulması, vücuttaki kirliliklerin giderilmesi, fazla tüylerin alınması sünnet olarak görülmüştür.
SAKAL BIRAKMA VE KESMENİN DİNİ HÜKMÜ NEDİR?
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v), sakal bırakmayı fıtrata yani yaratılış değerlerine uygun davranışlar arasında saymıştır. Kendisi de sakal bırakıp bakımını yapmış ve bir tutamdan fazlasını kesmiştir.
Konu ile ilgili hadisler ile sahabe uygulamalarını dikkate alan İslam alimleri, sakal bırakmanın yerine getirilmesi istenen doğal bir fiil ve yapılması tavsiye edilen bir sünnet olduğunda hem fikirlerdir. Ancak sakalı tıraş etmenin hükmü konusunda ise farklı görüşler ileri sürmüşlerdir.
Sakal sünnetinde Şafiî ile Hanefî arasında görüş farklılıkları vardır. Hanefilere göre, sünnet niyetiyle bırakılmış olan sakalın sonradan kesilmesi hoş kabul edilmemiş ve mekruh sayılmıştır. Şafiî’ye göre sakalın kesimi, sadece tenzihen mekruhtur.
Bazı alimler, sakalı tıraş etmenin haram olduğunu söylerken bazıları ise mekruh görmüşlerdir. Buna göre, Hz. Peygamber’e uymak amacıyla sakal bırakan ve sakalının sünnete uygun bir şekilde bakımını yapan kişinin bu ameli nedeniyle sevap alacağı söylenebilir.
Ancak herhangi bir sebeple buna imkan bulamadıkları için sakalını tıraş edenlerin ise sünnete aykırı düşmekle birlikte bundan dolayı günaha girmeyeceğini söylemek mümkündür.