Finike; Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı izlerini görebileceğimiz, coğrafi konumu sebebiyle önemli bir şehir. Günümüzde Kaş ve Olimpos gibi çok ziyaret edilen yazlık noktalara da oldukça yakın. Yani Antalya’dan başlayan ve kıyı boyunca Ege’ye doğru gideceğiniz bir rotada, Finike ziyaret edilmeyi hak edecek değerde. Şehrin önemli geçim kaynağı tarım. Akdeniz tarımında önemli bir paya sahip portakalın ise burada değeri bir başka. Şehrin simgesi haline gelen bu güzel lezzeti mutlaka tatmalısınız. Portakalıyla öne çıksa da şehrin diğer önemli tarım ürünleri nar ve turunç. Nar sevenler için burası adeta bir cennet. Şehrin çarşısından doğal nar suyu ve nar ekşisini temin edebilirsiniz.
Şehir genel olarak sakin olması sebebiyle burada yoğun bir trafikle karşılaşmazsınız, aksine daha çok bisikletli ya da motorlu göreceksiniz. Sahil boyunca yerleşen şehirde denize girilebilecek çok sayıda nokta mevcut. Finike, bölgedeki diğer gözde tatil mekanları kadar kalabalık olmadığı için sakinlik arayanlar için iyi bir alternatif. Sunduğu tüple dalış ya da yat turlarıyla diğer gözde mekanlardan pek bir farkı olduğu söylenemez.
Turizmde tarım kadar öne çıkmayı başaramamış olan şehir aslında ilk medeniyetlerden Likyalıların yerleşim bölgesi. MÖ 5. Yüzyılda kurulan Limyra Antik Kenti bugün hâlâ ziyaret edilebilmekte. Bölgedeki kazı çalışmaları Avusturya Viyana Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün denetiminde hala devam ediyor. Antik tiyatro binası, Xatabura anıt mezarı, yamaç evler ve kaya mezarları antik kentin önemli noktalarından. Ayrıca Limyra, 400’ü aşan kaya mezarları ile Likya Bölgesinin en çok kaya mezarına sahip şehirlerinden biridir. Antik kent, hala çıkmaya devam eden doğal su kaynağıyla da diğer antik kentlerden ayrışıyor.
Uzun tatil döneminin bittiği, sonbahara biraz daha yaklaştığımız bu günlerde kısa bir ara vermek isteyenler Finike’ye gidebilir. Antalya Havalimanı’ndan karayolu ulaşımıyla yaklaşık iki buçuk saatlik bir sürede şehre ulaşmanız mümkün.