Psikoloji biliminde saldırganlık bir duygu değil, çeşitli duyguların yol açtığı bir davranış türü olarak nitelendiriliyor. Öfke, korku gibi duygular, yüksek testosteron ile pekiştiğinde yaşanan engellenme hissi veya düşmanlık duygusu vb. nedenlerle karşısındakine zarar vermek, onu durdurmak ya da kendini korumayı hedefleyen sözlü, fiziksel ya da sembolik davranışlar saldırganlık kapsamına giriyor. Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç saldırganlık nedenleri, saldırganlık türleri hakkında Pudra.com okuyucuları için önemli bilgiler verdi.
Bir canlıya ya da bir nesneye zarar verme amacıyla yapılan rahatsız edici tüm davranışlar saldırganlık olarak nitelendiriliyor. Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç’ın açıklamalarına göre saldırgan davranış, “araç olarak saldırganlık” ve “düşmanca saldırganlık” olarak ikiye ayrılıyor. Araç olarak saldırganlık daha çok koruma içerse de düşmanca saldırganlık zarar vermeyi amaçlıyor.
Saldırganlık doğuştan mıdır yoksa sonradan mı öğrenilir?
Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç’ın açıklamalarına göre saldırganlık psikolojide farklı iki farklı şekilde değerlendiriliyor.
Psikanalizin kurucusu Sigmund Freud ve Avusturyalı Etoloji Uzmanı Kondrad Lorenz’e göre saldırganlığın dış uyaranlardan beslenmesi gerekmiyor.
Sosyal psikolojiye göreyse saldırganlık çevre ve bireyin ilişkisi nedeniyle gözlem ve taklit yoluyla öğrenilir.
Freud ve Lorenz’e göre saldırganlık
Saldırganlığın doğuştan geldiği görüşünü savunan Sigmund Freud, saldırganlığı insanı yöneten ve insan ve hayvan doğasında genetik kökenli gelen iki temel içgüdü olan yaşam içgüdüsü ve ölüm içgüdülerinin dışa vurumu olarak tanımlamaktadır.
Freud’a göre saldırganlığın olmadığı durumda saldırgan enerjinin birikmesi ruhsal sıkıntıya yol açacağından, saldırganlık bir noktada yararlıdır.
Saldırganlık içgüdüsünün ölüme hizmet ettiğini savunan Freud’un tersine yine içgüdüsel kuramın savunucularından Kondrad Lorenz, saldırganlığın yaşama hizmet ettiğini ileri sürer. Freud ve Lorenz’e göre saldırganlığın dış uyaranlardan beslenmesi gerekmez.
Sosyal psikolojiye göre saldırganlık
Sosyal psikolojinin ilgilendiği saldırganlık davranışının oluşumu ve altında yatan nedenlere bakıldığında kişiyi saldırganlığa iten nedenlerin içsel nedenlerden çok dışsal nedenlere bağlı olduğu görüşüdür.
“Saldırganlık taklit yoluyla öğrenilir”
Saldırganlık çevre ve bireyin ilişkisi nedeniyle gözlem ve taklit yoluyla öğrenilir. Saldırganca tepkilerin pekiştirilmesi kişinin bu tepkileri tekrarlaması ve saldırganlığı güçlü bir davranışa döndürmesine neden olur. Ödüllendirme dışarıdan gelebildiği gibi aynı zamanda kişinin içinden gelen gerilim ya da kaygıdan kurtulma ve yaşanan doyum gibi de oluşabilir.
Sosyal öğrenme kuramı
Sosyal öğrenme kuramı ve öz yarar teorisi üzerindeki çalışmalarıyla tanınan Kanadalı ünlü psikolog Albert Bandura ve davranışçılık akımının etkisiyle oluşan sosyal öğrenmenin kuramcıları saldırganlığın öğrenilen bir davranış olduğunu savunduklarından saldırganlığın ortadan kaldırılması konusuna da yaklaşımları daha iyimserdir.
Saldırganlığın yerine başka bir olumlu davranışı yeniden öğrenme yoluyla konulabileceğini ileri sürmektedirler.
Saldırganlığı ortaya çıkaran bir diğer neden ise hayal kırıklığı olabilir. Kişinin amacına ulaşması yolunda karşısına engellemeler çıkabilir. Bu durumda saldırgan davranışlar sergilenebilir. Engellenme duygusunun beklenmedik olması ise saldırganlığın artışına sebep olur. Fakat engellenmenin olmadığı durumda da saldırganlık görülmesi engellenmenin tek sebep değil arttırıcı olduğunu göstermektedir.