Dünya var olduğundan bu yana insanoğlu üzerinde kontrol sağlayamadığı her tür durum karşısında yoğun korku ve kaygı yaşar. Deprem, sel, tsunami gibi doğal felaketler, terör saldırıları ve tarihten bu yana veba ve kolera gibi ‘pandemi’ olarak tanımlanan, koca bir kıtayı hatta tüm dünya yüzeyini etkisi altına alabilecek şiddette salgın hastalıklar, insanların üzerinde kontrol sağlayamadığı durumlar arasında. Klinik Psikolog Şehnaz Tuna, böyle durumlarda ailelere ne yapması gerektiği konusunda birkaç tavsiyede bulundu. ‘Çocuklara rol model olduğunuzu unutmayın” diyen Tuna’nın önerileri şöyle:
Koronavirüsü kısaca tanımak gerekirse; koronavirüsler (CoV), soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS-CoV) ve Ağır Akut Solunum Sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome, SARS-CoV) gibi daha ciddi boyuttaki hastalıklara neden olan büyük bir virüs ailesidir. Henüz insanlara bulaşmamış olan ancak hayvanlarda saptanan birçok koronavirüs mevcut. 2019’un son günü Dünya Sağlık Örgütü̈’nün (DSÖ) Çin ülke ofisi, Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde sebebi bilinmeyen zatürre vakaları bildirdi. 2020’nin ilk günlerinde de bu vakaların etkeni, daha önce insanlarda tespit edilmemiş yeni bir koronavirüs olarak tanımlandı ve nihayetinde hastalığının güncel adı Covid-19 olarak kabul edildi.
Koronavirüs salgınının son iki aydır tüm dünyada yol açtığı kaos ve kayıplara seyirci kalmak bile çaresizlik duygusunu tetiklemişken birkaç gün önce Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamayla tehlikenin bizzat kendi yaşadığımız ülke sınırlarımız içerisinde de var olduğunu resmi olarak öğrendik. Genel karantina korkusuyla marketlerde boşalan raflar, tükenen kolonya ve dezenfektanlar, iptal edilen seyahat ve faaliyetler, eğitime ara verilmesi gibi alınan yoğun önlemler, kaygı seviyemizi her gün daha da arttırdığı gibi virüsün öldürücü özelliğini de gün yüzüne çıkarttı. Üzerinde kontrolümüz olmadığı bu süreci kontrol etmeye çalışırken korku ve kaygımız daha da şiddetleniyor. Çünkü çabamız aynı anda bu salgın karşısındaki güçsüzlüğümüzü bize hatırlatıyor. Bu tür bir kaos içerisinde kaybolmaktansa enerjimizin ana odağı kişisel sağlığımızı muhafaza etmenin yanı sıra tepkilerimizi de kontrol edebilmek olmalı.
COVİD-19 SÜRECİNDE ÇOCUKLARA NASIL YAKLAŞMALIYIZ?
Salgın döneminde stres ve kaygımızı kontrol altına almak ebeveyn olarak önemli bir sorumluluk. Koronavirüs gibi olaylar çocuklarımızda onlara zarar verecek boyutta endişe, stres ve akıl karışıklığına yol açar. Özellikle ufak çocukları içinde ‘ölüm’ sözcüğü içeren haber ve görsellerden uzak tutmalıyız. Anne babalarının ruh halleri söz konusu olduğunda son derece hassas olan çocuklar ebeveyninde stres, gerginlik ve korku sezdiği anda bu duyguların hepsini bir sünger gibi içlerine çekecektir. Dolayısıyla çocukların anlam veremedikleri bu belirsizlikten kurtulmaları için haberlerden, sosyal medyadan ya da çevreden duyduklarıyla ilgili temel bazı bilgilere ihtiyaçları var. Çocuklara rol model olduğumuz gerçeğini unutmadan onları bilgilendirirken şu maddelere dikkat etmeliyiz:
– Haber kaynaklarına erişimlerini kısıtlayın: Biz yetişkinler olarak bile okuduğumuz ya da dinlediğimiz haberleri işlemede sorun yaşarken bu durum çocuklar için çok daha tehlikeli. O yüzden çocukları sürekli tekrar eden kaos haberlerinden uzak tutun.
– Normal hayatı devam ettirin: Çocuklar için rutin demek güvenlik demektir. Okullar kapanmış olsa dahi siz ebeveyn olarak çocukların günlük yaşantılarını alışık oldukları şekilde devam ettirmelerini teşvik edin.
– Model olun: Hijyen ve sağlıklı olma konusunda çocuklarınıza model olun. Ana hijyen kurallarını gerekirse oyun formatında çocuklarınıza öğretin. Unutmayın, siz sağlıklı olmazsanız ailenizin sağlığını korumanız da mümkün olmaz.
– Güven sağlayın: Bu dönemde çocukların ihtiyacı olan en önemli duygu, güven duygusudur. Çocuklarınızla konuşurken ebeveyn olarak onları korumak için elinizden geleni yaptığınızı söyleyin ve onlara bu konuda maksimum güven aşılayın.
– Basit ve anlaşılır olun: Kriz dönemlerinde en etkin kontrol yöntemi net olmaktır. Çocuklarınıza gereksiz bilgi vermekten kaçının. Gerçek ama basit bilgiler paylaşın. Örneğin, bu virüsün yeni bir virüs olmakla beraber bildiğimiz diğer virüslerden çok da farklı olmadığı gibi bir bilgi paylaşarak onların dikkatli ama aynı zamanda da rahat olmaları gerektiğini vurgulayın.